AnlatımTeknikleri

Seçilen İsim Kartları: Kâğıt (somut, cins isim); Boncuk (somut, özel isim); Sevgi (soyut isim). Konuşma Metni: Sevgili Arkadaşlar, Bugün sizlerle, sevgi gibi soyut bir kavramın, aslında ne kadar somut şeylerle ifade edilebileceğinden bahsedeceğim. Sevgi, sözcüklerle anlatılamaz bazen, ama bir kâğıt parçası, ona duyduğumuz sevgiyi ifade etmek için harika bir araç olabilir. Bir diğer örnek ise boncuklar; bana her zaman annemin sevgiyle yaptığı o güzel kolyeyi hatırlatır. Günümüzde, sevgiyi çoğunlukla soyut bir kavram olarak algılıyoruz, ama bazen ona somut şeylerle dokunabiliriz. Sonuç olarak, sevgi ve değerli anılarımız, çok basit nesnelerde gizli olabilir. Teşekkür ederim.

Günlük türünün bazı özellikleri: Yaşanılan olayların ve izlenimlerin günü gününe yazılması. Birinci kişinin ağzından yazılmış kısa ve özlü yazılar. İnandırıcı, içten ve samimi bir üslup. Konuşma diline yakın bir dil kullanımı. Anlatımda "iç konuşma" tekniğinden yararlanılması. Doğrudan anlatım yönteminin benimsenmesi. Yazarın kişiliğini, görüşlerini ve ruhsal yapısını yansıtması. Gerçeklerin ve yaşanılanların değiştirilmeden, çarpıtılmadan yazılması. Tarih, biyografi ve anı için belge değeri taşıması. Günlükler, içe dönük (yazarın kendi kendisiyle konuşması) ve dışa dönük (yazarın kendi zaman dilimi içindeki tutum ve davranışlardan bahsetmesi) olarak ikiye ayrılır.

Gazi yazısının özellikleri: Büyük harfle başlar. İsimden önce gelir. Boşluk bırakılır. Noktalama işareti kullanılmaz.

Açıklayıcı anlatım, bir konu hakkında bilgi vermek veya bir şeyler öğretmek amacı güden anlatım türüdür. Kanıtlayıcı anlatım, herhangi bir konu, düşünce, görüş veya yargının ispatlanması amacıyla kullanılan anlatım türüdür. Açıklayıcı ve kanıtlayıcı anlatımın bazı ortak özellikleri: Anlatım açık, anlaşılır ve kesin ifadelerle kurgulanır. Gerektiğinde istatistik, levha, grafik gibi gereçlerden yararlanılır. Konuyu ayrıntılarıyla açıklarken örneklerden ve karşılaştırmalardan faydalanılır. Açıklayıcı ve kanıtlayıcı anlatım arasındaki bazı farklar: Açıklayıcı anlatımda öznellik yer alabilirken, kanıtlayıcı anlatımda tamamen nesnel ifadeler kullanılır. Açıklayıcı anlatımda belli bir sorunun cevabı verilirken, kanıtlayıcı anlatımda bir düşünce veya görüş kanıtlanır. Açıklayıcı anlatımda “ne” sorusunun cevabı verilirken, kanıtlayıcı anlatımda “niçin, neden, nasıl” sorularının cevabı verilir.

Birinci tekil şahıs anlatıcı, bir öykünün, bir kişi tarafından kendi adına ve kendisi hakkında konuşarak anlatıldığı anlatım türüdür. Bu anlatıcı türünde: Anlatıcı, karakterlerden biridir. Anlatıcı, kendisine "ben" olarak hitap eder. Anlatıcı, yalnızca kendi gördüklerini, yaşadıklarını ve öğrendiklerini bilir; başka karakterlerin düşünce veya hislerine dair net bir bilgi sahibi değildir. Anlatıcı, olayları birinci elden yaşadığı için anlatım doğrudan onun gözünden gerçekleşir. Örnek olarak, Daniel Defoe'nun yazdığı Robinson Crusoe eseri verilebilir.

Şahıs ve karakter arasındaki temel fark, karakterin bireyin ahlaki ve toplumsal değerlerini, şahsın ise bireyin genel davranış ve özelliklerini ifade etmesidir. Karakter: - Ahlaki ve toplumsal değerler: Dürüstlük, adalet, sorumluluk gibi değerler karakterin bir parçasıdır. - İçsel özellikler: Genellikle çocukluk döneminde aile, çevre ve toplum etkisiyle oluşur. - Değişimi zor: Karakter, genellikle sabit bir özellik taşır. Şahıs: - Genel davranış ve özellikler: Bireyin dış çevreye verdiği tepkileri ve sosyal bağlamda sergilediği davranışları ifade eder. - Genetik ve çevresel etkiler: Doğuştan gelen genetik özellikler ve çevresel faktörlerin birleşiminden oluşur. - Değişimi mümkün: Kişilik zamanla ve çevresel koşullarla değişebilir. Özetle, karakter bireyin içsel ve ahlaki yönlerini, şahıs ise bireyin dışa dönük ve gözlemlenebilir özelliklerini ifade eder.

Durum hikayesi (Çehov tarzı hikaye) örneklerinden bazıları şunlardır: Anton Çehov - "Memur’un Ölümü". Sait Faik Abasıyanık - "Alemdağ'da Var Bir Yılan", "Havada Bulut", "Mahalle Kahvesi". Mahmut Şevket Esendal - "Hava Parası". Tarık Buğra. Orhan Duru. Leyla Erbil. Durum hikayelerinde, bir olayı değil günlük yaşamın herhangi bir kesitini ele alıp anlatma, serim, düğüm, çözüm gibi bir planlama yapmama, belli bir sonucu olmama, mesaj verme kaygısı taşımama, olaydan çok diyalog ve gözlemlere yer verme, merak ve heyecandan çok, duygu ve hayallere yer verme, okuyucuyu düşündürme, kişilerin kendi doğal ortamlarında hissettirilmesi gibi özellikler bulunur.

"Öykü evrenine nasıl girilir?" sorusuna verilen cevap bulunamadı. Ancak, öykü yazarken dikkate alınması gereken bazı unsurlar şunlardır: Konu ve karakterler: Öykü, belirli bir konu etrafında şekillenir ve bu konuda bir veya birden fazla karakter yer alır. Mekân ve zaman: Öyküde geçen olayların gerçekleştiği yer ve zaman, konuyla bağlantılı olmalıdır. Anlatım tekniği: Öykü, öyküleyici, betimleyici, diyalog veya iç diyalog gibi tekniklerle yazılabilir. Giriş cümlesi: Giriş cümlesi klişe olmamalı, yaratıcı bir şekilde yazılmalıdır. Akıcılık: Cümleler uzun olmamalı ve olaylar akıcı bir şekilde aktarılmalıdır.

Yeğen ile ilgili hikaye yazmak için aşağıdaki adımları izlemek faydalı olabilir: 1. Konu ve Temayı Belirleme: Hikayenin ana temasını ve konusunu belirleyin. 2. Olay Örgüsünü Oluşturma: Temaya uygun bir olay belirleyin ve bu olayın bir başlangıç noktası olsun. 3. Karakterleri Belirleme: Hikayenin ana ve yan karakterlerini seçin. 4. Mekan ve Zamanı Belirleme: Olayın nerede ve ne zaman geçtiğini belirleyin. 5. Anlatıcı ve Bakış Açısı: Hikayeyi aktaracak anlatıcı ve onun bakış açısını belirleyin. 6. Dil ve Anlatım: Hikayeyi akıcı ve anlaşılır bir dille yazın. 7. Sonucu Belirleme: Hikayenin sonunda yaşanan olayların ve çözülmemiş konuların çözüme kavuşturulmasını sağlayın.

Edebiyatta mekanın amacı, anlatıyı bir zemine oturtmak ve dönemin atmosferini anlamak için hikayeye katkıda bulunmaktır. Mekanın edebiyattaki bazı işlevleri: Karakterlerin öznel dünyaları ile iç içe geçme. Dinamik bir çerçeve çizme. Tematik kurgu ve anlama eşlik etme. Ayrıca, edebiyatta mekan, okuyucu tecrübesinde de dönüşüme açıktır.

Ana karakter, bir eserdeki en önemli, merkezi kişidir. Yardımcı karakter ise ana karaktere destek olmak amacıyla yaratılmış kurgusal karakterlerdir.

"İ Origins" filmi, ruh ve reenkarnasyonu temele alan bir Hinduizm anlatısına sahiptir. Ayrıca, "i" ile başlayan başka filmler de olabilir, ancak konu hakkında spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

Tarık Buğra ile ilgili pano hazırlarken aşağıdaki unsurlar eklenebilir: Biyografik Bilgiler: Tarık Buğra'nın doğum yeri, ailesi, eğitimi ve edebi kariyeri hakkında bilgiler. Eserleri: Romanları, hikayeleri, tiyatro eserleri ve senaryoları. Edebi Kişiliği: Eserlerinde kişilerin iç dünyasına ve toplumsal çatışmalara yaklaşımı. Ödülleri: "Osmancık" ile Milli Kültür Vakfı Edebiyat Armağanı, "Yağmur Beklerken" ile Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü ve 1991'de Devlet Sanatçısı unvanı. Görsel Malzemeler: Tarık Buğra'nın fotoğraflarını veya illüstrasyonlarını içeren görseller. Pinterest gibi platformlarda Tarık Buğra ile ilgili hazır panolar veya içerikler bulunabilir.

Ele verme ve açıklama arasındaki fark şu şekildedir: - Ele verme: Birini suçüstü yakalamak veya bulunduğu yeri haber vererek suçluyu yakalatmak anlamına gelir. - Açıklama: Bir durum veya olayın neden ve nasıl olduğunu ifade etmek, daha derinlemesine bilgi vermek demektir. Özetle, ele verme bir eylem, açıklama ise bir anlatım biçimidir.

Mekan story, bir olayın, deneyimin veya durumun geçtiği yeri anlatan hikaye anlamına gelebilir. Ayrıca, Pinterest gibi platformlarda "mekan story" araması yaparak çeşitli mekan fotoğraflarına ve tasarım fikirlerine ulaşabilirsiniz. Edebiyatta mekan, durumların sahnelendiği, olayların gerçekleştiği, insanların yaşadığı ve etkileşimde bulunduğu ortamı ifade eder.

Kuyucaklı Yusuf romanında kullanılan bazı anlatım teknikleri: İlahi bakış açılı anlatım. Betimleme. Geriye dönüş. İç çözümleme ve iç monolog. Leitmotive. Bilinç akışı. Kutupluluk.

Alegori ve fabl aynı şey değildir, ancak fabl bir alegori türüdür. Alegori, bir kavramın sembollerle birlikte, dolaylı ve mecazlı bir anlatım yöntemiyle anlatılmasıdır. Dolayısıyla, her fabl alegorik bir anlatım içerir, ancak her alegori bir fabl olmayabilir.

Mizahi anlatımda en ağır basan unsur, ince alay, eleştirel yaklaşım ve hicivdir. Mizahi anlatımda insanlar güldürülürken düşündürülür. Ayrıca, mizahi anlatımda ses, taklit, hareket ve konuşma önem kazanır.

Araba ile ilgili hikaye yazarken aşağıdaki unsurlar dikkate alınabilir: Özgürlük ve keşif duygusu. Kişisel deneyimler. Toplumsal etkileşim. Duygusal bağ. Anılar ve maceralar. Ayrıca, "Arkadaş Arayan Küçük Otomobil" gibi öyküler, çocukların hayal dünyasını geliştirmek için kullanılabilir. Örnek bir hikaye için "kirmizifincan.com" sitesinde yer alan "Arabalı Hikayeler" başlıklı yazı incelenebilir.

Kitaplarda cansız varlıklar, betimleyici anlatım yöntemiyle detaylı bir şekilde anlatılabilir. Cansız varlıklar, nesnel bir anlatım ile tanıtılır; sanatlı söyleyişlere yer verilmez ve dil yalın, anlaşılır bir şekilde kullanılır. Ayrıca, kutsal kitaplarda cansız varlıkların da canlılarla birlikte Allah'ı tesbih ettiği ve onlara saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanır.