Anlam

"Bu gece başımız belaya girecek" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Örneğin, Röportaj Adam'ın "Başımız Belaya Girecek" adlı kısa filmi, suçların örtbas edilmesi ve emniyetin dikkatini çekmemek için bir mafya babasının kendi belgeselini çektirmesini konu alır. Ayrıca, "başımız belaya girecek" ifadesi, belalı işler ve aşk üzerine eğlenceli bir sohbet olarak da yorumlanabilir. Bu ifadenin tam olarak ne anlattığına dair daha fazla bilgi için bağlamın veya kaynağın belirtilmesi gerekebilir.

Evet, "universal" ve "evrensel" aynı anlama gelir. Fransızca kökenli "universal" kelimesi, TDK'ya göre "evrensel" olarak Türkçeye çevrilir ve "evrenle ilgili, bütün insanlığı ilgilendiren, âlemşümul, cihanşümul, kozmik" anlamlarına gelir.

Farsça kökenli bir sözcük olan yadigar kelimesi, TDK'ye göre iki farklı anlama gelir: 1. Birini ya da bir olayı hatırlatan nesne veya kişi, andaç. 2. Hediye (günümüzde bu anlamda kullanılmamaktadır). Ayrıca, Yadigar aynı zamanda ülkemizde hem erkek hem de kız çocuklarına verilen popüler isimlerden biridir.

Osmanlı'da "peder" kelimesi iki farklı anlama gelir: 1. Baba. 2. Papaz. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nda "peder" terimi, devletin en yetkili erkek üyesini ifade eden ve padişahların yakın akrabaları arasından seçilen kişiler için de kullanılırdı.

Kulağını çınlatmak deyimi, konuşulan yerde bulunmayan bir kişi hakkında konuşmak, onu anmak veya hatırlamak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Dün akşam sabaha kadar eski okul günlerimizden bahsederek lise arkadaşlarımızın kulağını çınlattık". "Ne zaman bir araya gelsek arkadaşlarımızın kulağını çınlatırız". "İyi insan da lafının üzerine gelirmiş. Biz de senin kulağını çınlatıyorduk".

Agaz, Farsça kökenli bir kelime olup "başlama", "mübâşeret" anlamlarına gelir. Ayrıca, Hatay yöresinde "ağız" sözcüğünün biçim değiştirmesiyle oluşmuş ve "kez" anlamında kullanılan bir sözcük olarak da bilinir. Örnek cümleler: "Çamaşırları üç ağaz yıkadım". "Ağaçları iki ağaz suladım".

"Ama lütfen çevirmeni istiyorum" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, çeviri hizmetleri sunan bazı platformlar şunlardır: Google Çeviri. Microsoft Translator. ÇevirSözlük.com. Reverso Context.

Denk gelen kişi, "denk gelmek" deyiminin kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar taşıyabilir: Karşılaşmak, tesadüf etmek, rastlaşmak. İki parçanın birbirine uyması. Planlı programlı değil, tamamen tesadüfen yaşanan bir durum.

Tası tarağı toplamak deyimi, bir yerden acil olarak veya istemeyerek ayrılmak anlamına gelir. Ayrıca, tüm eşyaları toplayarak gitmeye hazırlanmak anlamında da kullanılır. Bu deyim, bazen bir yerden belli etmeden uzaklaşma anlamında da kullanılabilir. Tası tarağı toplama eyleminin, tarihte seyyar berberlerin zabıta gördüklerinde tas ve tarağını toplayıp kaçmasına dayandığına dair bir efsane bulunmaktadır.

Evet, "icat" ve "buluş" kelimeleri eş anlamlıdır. Buluş, bilgi ve beceriler kullanılarak daha önce doğada var olmayan bir nesnenin veya durumun ortaya çıkarılması, yeni bir nesnenin geliştirilmesi anlamına gelir. Örnek olarak, Thomas Edison'ın ampulü icat etmesi ve Alexander Fleming'in penisilini keşfetmesi verilebilir.

"İkisini bir kazana koysalar kaynamazlar" atasözü, aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyük olan insanları anlatmak için kullanılır; bu insanları uzlaştırma çaresi bulunamaz.

Köktenci, "köktencilikten yana olan, köktencilik yanlısı" anlamına gelir. Köktencilik (radikal dincilik, dinî fundamentalizm veya aşırı dincilik), genellikle dinî esaslı aslî kaidelere geri dönme talebiyle kendini belli eden ve bu kaidelere katı bir biçimde bağlı olan, diğer görüşlere karşı toleranssız ve laiklik karşıtı dinî hareket veya bakış açısıdır. Ayrıca, eski çağlarda, reformların yetersiz olduğunu iddia eden, bu nedenle devrim yapılmasını isteyen kişilere de köktenci denirdi.

"Kulak misafiri olmak" deyiminin görsel bir açıklaması bulunamadı. Ancak, bu deyim, yanında konuşulanları konuşmaya katılmadan dinlemek anlamına gelir. Örnek cümle: "Her önünden geçtiğim insanın söylediklerine kulak misafiri oluyorum".

Hayır, temayül ve temayüz etmek aynı şey değildir. Temayül, bir tarafa eğilme, meyletme, eğilim anlamına gelir; bir kişiye ya da bir şeye ilgi duyma anlamını da içerir. Temayüz etmek ise, başkalarına göre üstün duruma gelmek, sivrilmek, seçkinleşmek anlamına gelir.

Tuvose kelimesi, İspanyolca'da "tuvo" (oldu) fiilinin ve "se" (kendisi) zamirinin birleşiminden oluşan eski bir formdur. Örnek kullanım: "túvose" (sen oldun). Bu kelime, günümüzde yaygın olarak kullanılmamaktadır.

Harami kelimesi, Arapça kökenli olup "hırsız, haydut, eşkıya" anlamına gelir.

Evet, Yiğit ismi çocuğa verilebilir. Türkçe kökenli olan Yiğit ismi, "cesur", "kahraman", "yiğit" anlamlarına gelir ve Kur'an-ı Kerim'de geçmese de dinen uygun olmayan bir isim olarak kabul edilmez.

"Eşek hoşaftan ne anlar" atasözü, bilgisiz ve görgüsüz insanların incelik ve kibarlık gibi değerleri takdir edemediklerini ifade eder. Atasözünün orijinal hali "Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır" şeklindedir. "Hoş laf" olarak düşünüldüğünde ise eşeğin anlamadığı şey, güzel sözler ve temenniler olarak algılanır.

Interview kelimesi Türkçede aşağıdaki anlamlara gelebilir: Mülakat, görüşme, röportaj. Sorgulama, soruşturmak. Örnek cümleler: "Chris polis sorgusu için çağrılmıştı" (Chris was called in for a police interview). "Dün, tutulma hakkında Elsie Kerns ile kısa bir röportaj yaptım" (I did a short interview with Elsie Kerns about the eclipse yesterday). "Şirket, ülke genelinde müşterilerle araştırmalar ve görüşmeler gerçekleştirdi" (The company conducted research and interviews with customers throughout the country).

Lalihan ismi "lale" anlamına gelmektedir. Lalihan isminin diğer özellikleri aşağıdaki gibidir: Cinsiyet. Köken. Kuran'da geçip geçmediği. Harf sayısı. Numeroloji. Kader sayısı. İsimlerin anlamlarının bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak gerekir.