Anlam

Aza tutmak, "aza saymak" anlamına gelir. "Aza saymak" ise "az bulmak, az görmek, küçümsemek" anlamlarına gelir.

Brunette kelimesi, İngilizce'de "esmer" veya "koyu renk saçlı" anlamına gelir. Örnek cümleler: "His mother is a tall brunette" (Annesi uzun boylu bir esmer). "She removed the wig to reveal a tousled brunette bob" (Peruğu çıkararak dağınık bir esmer bob saç modelini ortaya çıkardı).

Hayır, kalp kelimesinin zıt anlamlısı yoktur. Bazı kelimelerin zıt anlamlısının olmaması mümkündür.

İsmet, Arapça kökenli bir isim olup "günahsız, temiz, iffetli" anlamlarına gelir. Ayrıca, ismet kelimesi peygamberlere özel bir sıfat olarak da kullanılır ve onların günah işlemekten korunduğunu ifade eder.

İzleyici, izleme işini yapan kimse anlamına gelir. Teknik olarak üç temel anlamda kullanılır: 1. Tiyatro, sinema ve benzeri mekânlarda oturup bir sahne performansını seyreden insanlar, dinleyiciler. 2. Bir televizyon veya radyo programının müdavimi, yazılı medya veya eserin okuyucu kitlesi. 3. Resmî bir toplantıya davet edilenler. Ayrıca, izleyici kelimesi, "izler-kitle" anlamında da kullanılabilir. İzleyici, kitle iletişim sürecinde mesaj alıcısı olan, yani hedef kitledir.

"𝚔𝚎𝚍𝚒 𝚍𝚒𝚕𝚒" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, bazı çevrimiçi sözlükler ve çeviri hizmetleri şunlardır: Google Çeviri. Tureng. Cambridge Dictionary.

Sirayet kelimesi, Arapça kökenli olup "yayılma, bulaşma, etkisini gösterme" anlamına gelir. Bazı kullanım örnekleri: "Hastalık hızla köye sirayet etti". "Onun neşesi, odadaki herkese sirayet etti". "Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir". Bu kelime, hastalıkların bulaşması gibi somut durumlar için kullanılabileceği gibi, duyguların ya da fikirlerin yayılması gibi soyut anlamlarda da kullanılabilir.

Brave kelimesi İngilizce'de "cesur, yürekli, kahraman" anlamına gelir. Ayrıca, "yakışıklı, güzel, yağız" ve "mükemmel, fevkalade" anlamlarında da kullanılır. Brave kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Kızılderili savaşçı; Cesaretle karşı koymak, göğüs germek; Meydan okumak.

Atfetmek kelimesi, TDK'ya göre üç farklı anlama gelir: 1. Bir şeyin nedenini ya da sonucunu birisine yormak, bir şeye dayandırmak. 2. İki farklı unsuru birbirine bağlayıp sonuca ulaşmak. 3. Bir şeyi nedeni ile birlikte açıklamak. Ayrıca, dil bilgisinde bir cümleyi, kendisinden önceki cümleyle ilişkilendirmek anlamında da kullanılır. Atfetmek kelimesiyle eş ve yakın anlamlı sözcükler arasında izafe etmek, yönlendirmek, hamletmek, dayandırmak gibi kelimeler bulunur.

"Bilmem" kelimesi, "bilmek" fiilinin birinci tekil şahıs olumsuz çekimidir ve "bilmiyorum" anlamına gelir. Ayrıca, "bilmem ne" deyimi, önemli veya anlatılması gerekli görülmeyen şeyler için kullanılır. Örnek cümleler: "Bilmem ne demiş, ben nereden bileyim". "Çantası doluydu, bilmem ne varsa".

İronik bir şekilde ifadesi, söylenen sözün tam tersini kastederek yapılan dolaylı ve ince bir anlatım biçimiyle, alay, eleştiri ya da mizah amacı taşıyarak ifade edilir. İroni, üç temel unsur içerir: ifade edilen söz; bu sözün bağlamı; dinleyicinin/okuyucunun bu çelişkiyi fark etmesi. İroni, farklı türlerde olabilir: Sözel ironi. Durumsal ironi. Dramatik ironi. Örnekler: "Bugün biraz daha az yemek yiyebilirsin, çok yemek yedin" demek; "Yüzünde güller açıyor" demek; "Ne kadar da dakiksin!" demek.

Yazı kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelebilir: Düşüncenin işaretlerle tespiti, yazma işi. Alfabe, harfleri yazma biçimi. Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü. Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale. Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü. Düz yer, ova, kır (halk ağzında). Yazgı. Ayrıca, "yazı" kelimesi, "alın yazısı" anlamında da kullanılabilir.

Vakit kelimesinin eş anlamlıları: zaman; çağ; saat; aralık; devir. Vakit kelimesinin zıt anlamlısı bulunmamaktadır.

Evet, zaaf ve düşkünlük aynı anlama gelir. Zaaf kelimesi, TDK'ya göre "düşkünlük", "irade zayıflığı" ve "eksiklik, yetersizlik" anlamlarına gelir.

Individual kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: İsim: birey, kişi, şahıs, fert. Sıfat: bireysel, kişisel, şahsi, ferdi, ayrı, tek, özel. Örnek cümleler: "We must respect the rights of the individual" (Bireyin haklarına saygı göstermeliyiz). "In football, teamwork is even more important than individual skill" (Futbolda takım çalışması bireysel yetenekten bile daha önemlidir). "Every individual has rights which must never be taken away" (Her bireyin hakları vardır ve bu haklar asla elinden alınmamalıdır).

Üç maymunu oynamak, gördüğü ve duyduğu bir olay hakkında görmemiş, duymamış ve söylememiş olduğunu belirtmek anlamına gelir. Bu deyim, genellikle olumsuzluklardan kaçınmak, kötü olayları görmezden gelmek ya da sorumluluk almamak anlamında kullanılır. Örnek cümleler: "Bana ağır hakaretler ediyor, ama oradaki herkes üç maymunu oynamaya devam ediyor." "Yetkililer üç maymunu oynamaya devam ettikçe bu haksızlıklar bitmez." "Bana yapılanlar meydandayken hepiniz üç maymunu oynadınız."

Kaotik, "karmaşık", "karman çorman" ve "düzensiz" anlamlarına gelir. Kaotik ortam, tamamen karmaşanın hakim olduğu, herhangi bir oturma düzeninin olmadığı mekanlar için kullanılır. Ayrıca, kaotik kelimesi matematik, fizik, astronomi ve sosyoloji gibi birçok alanda, belirli bir düzen veya kontrol olmaksızın oluşan karmaşık yapıları ve sistemleri tanımlamak için de kullanılır.

"Aksi bir durum olursa" ifadesi, öngörülen durumun ya da şartların oluşmayıp, bunun tam tersi durum, şartların oluşması, gerçekleşmesi anlamına gelir. Ayrıca, "aksi bir durumda" ve "aksi takdirde" zarfları, cümleye olumsuz şart anlamı katar.

Tittle kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Küçük, önemsiz bir miktar. Nokta, küçük parçacık. Harf üstü simgesi, özellikle "i" ve "j" harflerinin üzerindeki nokta. Ayrıca, "tittle" kelimesi "dedikodu" veya "gıybet" anlamında da kullanılabilir. Bunun yanı sıra, "tittle" bir soyadı olarak da kullanılmaktadır.

Efor kelimesi, TDK'ye göre "çaba, güç" anlamına gelir. Ayrıca, efor kelimesinin diğer anlamları şunlardır: Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği; Bir olaya yol açan her türlü hareket, kuvvet, takat; Sınırsız, mutlak nitelik; Yeterliliğini ve güvenilirliğini kanıtlamış kimse; Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik; Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği; Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli; Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet, devletler topluluğu. Efor testi ise, kalp ve dolaşım sisteminin fiziksel aktivite sırasında nasıl çalıştığını anlamak için yapılan bir tanı yöntemidir.