Anlam

Müptela olmak, bir işe veya bir kişiye körü körüne bağlanmak anlamına gelir. Ayrıca, kötü bir alışkanlığa sahip olmak veya bağımlı olmak anlamında da kullanılır. Örnek cümleler: "Eşim kumara müptela olmuş, evliliğim bitti." "Yasaklı madde müptelalığını ancak bir uzman aracılığıyla çözebilirsin." "Alkole müptela olan her gece içer."

"Seçilmedi" ifadesi, demokratik bir süreçle seçilmemiş veya seçilmemiş bir şeyi ifade eder. Örneğin, bir siyasi parti seçim yapılmadan iktidara gelirse, o partinin lideri "seçilmemiş" olarak tanımlanabilir. Ayrıca, "seçilmedi" kelimesi, "seçilerek ayrılmış", "güzide" veya "aynı cinsten olan nesneler arasından iyi ve seçkin olanlar çıktıktan sonra geride kalanlar" anlamlarına da gelebilir.

"Pekikaldım" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "pekala" kelimesinin anlamları hakkında bilgi verilebilir. Pekala, Türkçe kökenli bir kelime olup, sohbet ederken, konuşurken ve günlük yaşamda sıkça kullanılır. Ayrıca, "KAL" kelimesi, Osmanlı'nın 16. yüzyılda yarattığı yapay bir dil olan Bâleybelen'de "ucuz" anlamına gelir.

"All Relative" adlı 2014 yapımı film, birbirlerine aşık olan Harry ve Grace çiftinin, Grace'in annesinin hayatlarına girmesiyle yaşadıkları zorlukları anlatıyor. Ayrıca, "It's All Relative" adında, 2003-2004 yılları arasında yayınlanmış bir komedi dizisi de bulunmaktadır.

"All Relative" adlı 2014 yapımı film, birbirlerine aşık olan Harry ve Grace çiftinin, Grace'in annesinin hayatlarına girmesiyle yaşadıkları zorlukları anlatıyor. Ayrıca, "It's All Relative" adında, 2003-2004 yılları arasında yayınlanmış bir komedi dizisi de bulunmaktadır.

Halef, Arapça kökenli bir kelime olup, "birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı" anlamına gelir. Ayrıca, fıkıh literatüründe aslın zıttı olarak, aslın yerine geçen anlamında da kullanılır. Örnek cümleler: "Birisinin halefi olmak, o kişiye ait tüm haklara sahip olmak anlamına gelir". "Müvekkilin yerine iş gören vekil, onun halefidir".

Laf sokmak, üstü kapalı bir biçimde karşısındakine bir şeyler ima etmek anlamına gelir. Ayrıca, "laf sokmak" argo olarak iğnelemek, nükte yapmak anlamında da kullanılır.

Müstahak olmak, bir kişinin layık olduğu ödül veya ceza anlamına gelir ve bu durum, kullanılan bağlama göre hem iyi hem de kötü olabilir. Olumsuz anlam: Genellikle biri kötü bir duruma hak ettiği zaman kullanılan bir sözcüktür. Olumlu anlam: Başarılı olma veya emeklerin karşılığını alma durumunda da kullanılabilir, ancak bu durumlar için "muvaffak olmak" veya "mükâfat" gibi ifadeler daha uygundur.

"Davulun sesi uzaktan hoş gelir" atasözü, bir şeyin veya durumun uzaktan bakıldığında daha cazip veya hoş göründüğünü, yakından incelendiğinde ise beklentilerin karşılanmayabileceğini ifade eder. Ayrıca, bu atasözü zor bir durumun uzaktan kolay görünmesini de anlatır. Örnek cümleler: "Ne çektiğimizi biz biliriz, size davulun sesi uzaktan hoş gelir tabi." "Öyle uzaktan seyredersen sana davulun sesi uzaktan hoş gelir."

Felaket kelimesi, büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela anlamına gelir. Ayrıca, çok kötü ve şaşkınlık, hayret, aşırılık bildiren anlamlarında da kullanılır. Örnek cümleler: "Sel felaketi." "Felakete uğramak." "Felaket bir şiir." "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır."

Kaim olmak kelimesi, TDK'ye göre "yerine geçmek" anlamına gelir. Ayrıca, "varlığı sürüp gitmek, daim olmak" ve "ayakta durmak" anlamlarında da kullanılır. Din bilgisinde ise "her zaman var olan, yani Tanrı" anlamında gelir.

Tesnim kelimesi iki farklı anlama gelir: 1. Cennet suyu, cennetteki ırmaklardan birinin adı. 2. Yüksek bir yerden aşağı düşen su, şelale. Ayrıca, Tesnim ismi kız ismi olarak kullanılsa da nadir durumlarda erkek ismi olarak da tercih edilir.

Tango'da "ifa" kelimesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, tango terimlerinden bazıları şunlardır: Milonga: 2/4'lük tempolu tango müziği veya bu müziğin çalındığı dans gecesi. Tanda: Genellikle 3 veya 5 parçadan oluşan, aynı orkestradan veya müzik türünden dans müzikleri seti. Cruzada: Herhangi bir bacağın diğerinin önüne veya arkasına gelmesi, "trabada" olarak da bilinir. Colgada: Partnerlerin geriye yaslanarak kendilerini askıya aldıkları ve dairesel olarak döndükleri hareket.

"La Porte" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli eserler veya kavramlar için kullanılabilir. İşte bazıları: Andre Gide'nin Romanı: "La Porte" (Dar Kapı), küçük yaşta kuzenine aşık olan Jérôme'un yaşadığı duyguları anlatır. Magda Szabó'nun Romanı: "La Porte" (Az Ajtó), 1987 yılında yayınlanmış bir Macar romanıdır. Tiyatro Oyunu: "La Porte à Côté", Fabrice Roger-Lacan tarafından yazılmış, romantik bir komedi oyunudur.

Maklube, Arapça "devrilmiş, ters çevrilmiş" anlamına gelir. Maklube yemeği, genellikle et, pirinç ve kızarmış sebzelerden (domates, karnabahar, patates, patlıcan) oluşan bir tencere yemeğidir. Maklube, Suriye, Irak, Filistin, Ürdün ve Türkiye'de (özellikle Mardin ve Siirt gibi bölgelerde) popülerdir. Son dönemlerde, maklube yemeği, FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile özdeşleşmiş bir yemek olarak da anılmaktadır.

Mal olmak deyimi, TDK'ye göre üç farklı anlama sahiptir: 1. Bir şeye bir değer karşılığında sahip olmak." 2. Bir iş, bir davranış sonucu zarara uğramak." 3. Bir yeri, bir şeyi benimsenmek."

Aleyhine kelimesi, karşı, karşıt, karşısında gibi anlamlara gelir ve genellikle olumsuz bir durumu ifade eder. Türk Dil Kurumu'na göre, aleyhine kelimesinin iki anlamı vardır: 1. Bir kimsenin ya da bir şeyin karşısında olmak. 2. Bir iş ya da durum açısından, kişi veya kişilerin zararına olması. Bu kelime, hukuk alanında delil, kanıt, şahit gibi unsurların olumsuz olarak kullanılması durumunu ifade etmek için de kullanılır.

Gözlüklü emoji, farklı anlamlara gelebilir: Zeki ve akıllı kişileri tasvir edebilir. Moda ikonu olarak, gözlük takmayı bir aksesuar olarak gören kişileri ifade edebilir. Şüpheli durumları simgeleyebilir. İroni göstergesi olabilir. Ayrıca, gözlük emojisi (👓) kısa görüşlü, uzak görüşlü veya okuma gözlükleri gibi farklı gözlük türlerini temsil edebilir.

Oluşum kelimesi, TDK'ye göre şu anlamlara gelir: oluşmak işi, teşekkül, teşkil; katman, kütle, gök cismi vb.nin biçimlenme süreci (gök bilimi, jeoloji). Ayrıca, kişinin belli bir eğitim sürecinde kazandığı niteliklerin tümü veya kırılcaların, temel yapılarına bağlı olarak büyürken geliştirdikleri biçim gibi farklı anlamları da vardır.

Hayır, hafriyat ve harfiyat aynı değildir. Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bu kelimenin doğru yazımı "hafriyat" şeklindedir.