Anıtlar

Özgürlük Anıtı'nın boyu 93 metredir çünkü heykelin yüksekliği 46 metre, kaidesi ile beraber toplam yükseklik 93 metredir. Anıtın yüksekliğinin 93 metre olmasının özel bir nedeni bulunmamakla birlikte, heykelin tasarım ve yapım süreci ile ilgili detaylar şu şekildedir: Heykel, 1875 yılında Fransız halkı tarafından finanse edilerek yapımına başlanmıştır. Heykelin parçaları, Fransa'da özel teknikler kullanılarak dökülmüş ve deniz yoluyla Amerika'ya gönderilmiştir. 1886 yılında tamamlanan heykel, 25 Ekim'de resmi bir törenle Amerika Birleşik Devletleri'ne hediye edilmiştir. Anıtın maliyeti, hem Fransız hem de Amerikalılardan gelen katkılarla finanse edilmiştir.

Saltanat Kapısı, Bursa Kalesi'nde yer almakta olup, ilk olarak Bitinyalılar tarafından M.Ö. 1. yüzyılda yapılmıştır. Onarımlar: Orhan Bey döneminde surlar onarılmıştır. Çelebi Sultan Mehmet döneminde kapı onarılmış ve üzerine bir kitabe yerleştirilmiştir. Yıkılma ve Yeniden İnşa: 1904 yılında yol genişletme çalışmaları nedeniyle Reşid Paşa tarafından yıktırılmıştır. 2004 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından "rokonstrüksiyon" yöntemiyle yeniden inşa edilmiştir.

Tümülüs, bir mezar veya mezarların üzerine inşa edilmiş yapay bir toprak ve taş höyüğüdür. Tümülüslerin bazı işlevleri: Anıt mezar: Ölen kişiyi onurlandırmak ve mezar yerini işaretlemek için inşa edilir. Anıt işlevi: Anıt olarak hizmet eder. Gömü: Ölülerin eşyalarıyla birlikte son dinlenme yerlerine konulduğu bir yapıdır. Tümülüsler, tarih boyunca farklı kültürler ve medeniyetler tarafından inşa edilmiştir.

Turgutlu'da iki adet Atatürk heykeli bulunmaktadır: 1. Karpuz Kaldıran Parkı'ndaki anıt ve Atatürk büstü. 2. Orta Park'taki (günümüzde Atatürk Parkı) Atatürk büstü. Ayrıca, 2024 yılında Yunusemre Belediyesi tarafından 100. Yıl Meydanı'na konumlandırılan bir Atatürk heykeli daha bulunmaktadır.

Cüneyt Arkın'ın büstü, İstanbul, Beşiktaş'taki Cüneyt Arkın Sanatçılar Parkı'nda bulunmaktadır. Eski adı Sanatçılar Parkı olan bu yer, Türk sinema tarihinde önemli bir yere sahip olan Cüneyt Arkın'ın vefatından sonra, Beşiktaş Belediyesi Meclis kararı ile ismi değiştirilmiştir.

Türkiye'de 563 adet anıt mezar bulunmaktadır. Bazı örnekler: Anıtkabir, Ankara; Adnan Menderes Anıt Mezarı, Fatih, İstanbul; Turgut Özal Anıt Mezarı, Zeytinburnu, İstanbul; Çanakkale Şehitleri Anıtı, Gelibolu Yarımadası, Çanakkale.

İstanbul'da bulunan Pompei Sütunu, antik dönemde denizcilere Boğaz'ın girişinin nerede olduğunu göstermek için kullanılıyordu. Karadeniz'den İstanbul Boğazı'na giren gemiler, bu sütunu gördükten sonra Boğaz'ın girişinden geliyordu. Pompei Sütunu, günümüzde Sarıyer, Rumeli Feneri'nde bulunmaktadır.

Harald Hardrada anıtlarından ikisi, Oslo, Norveç'te bulunmaktadır. Harald Hardrådes plass'taki anıt: Lars Utne'nin bronz rölyefi, 1905 yılında dikilmiştir. Oslo Belediye Binası'ndaki anıt: Anne Grimdalen'in büyük rölyefi, 1950 yılında batı cephesinde sergilenmeye başlanmıştır. Ayrıca, Harald Hardrada'nın bir heykeli, Harstad, Norveç'te de bulunmaktadır.

Diyarbakır'ın en önemli yapısı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı önemli yapılar şunlardır: Diyarbakır Ulu Camii. Malabadi Köprüsü. Diyarbakır Surları. Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı. Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii.

Anıtkabir'e benzeyen bazı yapılar şunlardır: Suudi Arabistan'daki Türk Büyükelçiliği: Mimar Ahmet Vefik Alp'in tasarımı olan bu bina, Anıtkabir'e benzer bir yapıya sahiptir. Atina Akropolisi: Uzaktan bakıldığında, ışıklandırması da benzer olduğu için bazı kişiler tarafından Anıtkabir'e benzetilebilir. Ayrıca, Lincoln Memorial de Anıtkabir'i uzaktan andıran yapılar arasında gösterilmektedir. Anıtkabir'in hangi yapıya benzediğine dair kesin bir görüş yoktur, çünkü her yapının kendine özgü özellikleri bulunmaktadır.

Dünyada "Anıtkabir" adıyla bilinen başka bir anıt bulunmamaktadır. Anıtkabir, Türkiye'nin Ankara şehrinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren komplekstir. Dolayısıyla, dünyada sadece bir tane Anıtkabir vardır.

İstanbul'un Bizans Anıtları kitabı, klasik dönemde Byzantion, ortaçağda ise Konstantinopolis olarak bilinen İstanbul'daki Bizans anıtlarının hikâyesini anlatır. Kitapta ele alınan konular arasında: Bizans anıtlarının kronolojik olarak tanıtılması. Anıtların inşa edildiği dönemlerin siyasi, dini, sosyal, ekonomik ve sanatsal özelliklerinin açıklanması. Anıtların, Byzantion'un mimari ve sanatsal mirasındaki yerinin ve klasik çağ ile Osmanlı dönemi arasındaki bağdaki rolünün vurgulanması. Kitap, John Freely ve Ahmet S. Çakmak tarafından yazılmış olup, 2004 yılında İngilizce olarak yayımlanmıştır.

Şehit Yunus Emre Ezer, Edirnekapı Şehitliği'nde yatmaktadır. Yunus Emre Ezer, 15 Temmuz 2016 tarihinde, Fetullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde açılan ateş sonucu şehit olmuştur.

Kore şehitlerinin isimlerinin bir caddeye verilmesi, onların anısını yaşatmak ve fedakarlıklarını gelecek nesillere aktarmak amacıyla yapılmıştır. Bu bağlamda, Hatay'ın İskenderun ilçesinde Atatürk Bulvarı üzerindeki Şehitler Parkı'nda yer alan "Kore Şehitler Anıtı"nda 672 Türk askerinin ismi bulunmaktadır.

Kurt Cobain'in külleri, eşi Courtney Love'da bulunmaktaydı. Cobain, 1994 yılında intihar etmiş ve küllerinin bir kısmı New York'taki bir Budist tapınağına, bir kısmı ise Washington'daki Wishkah Nehri'ne serpilmiştir.

Dünyanın en büyük Buda heykeli olan Lingshan Dev Buda, 700 ton ağırlığındadır.

Dumlupınar Şehitliği'nde 500 mezar taşı bulunmasının sebebi, şehitlikte adları tespit edilebilen 500 er ve 100 subayın yer almasıdır. Şehitlik, Kurtuluş Savaşı boyunca tüm cephelerde şehit düşen vatan evlatlarının anısına, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılmıştır.

Buca Mevlana heykeli, 20 Haziran 2003 tarihinde açılmıştır.

Merih Demiral'ın heykeli, Bolu'da bulunmaktadır. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın girişimleriyle, 2024 Avrupa Şampiyonası'nda yaptığı "bozkurt" selamıyla gündeme gelen Merih Demiral'ın heykeli, Karaçayır Mahallesi'nde bulunan yeni bir kavşağa dikilmiştir.

Uğur Mumcu'nun arabası, Ankara'daki evinin önünde 24 Ocak 1993'te bombalı saldırıyla öldürülmesinin ardından, dava süreci nedeniyle 20 yıl Ankara Emniyet Müdürlüğü deposunda tutuldu. 2013 yılında, otomobilin aileye teslim edilmesi gerektiğinde, Eskişehir'de sergilenmesi için girişimlerde bulunuldu. Günümüzde, Uğur Mumcu'nun otomobili, Eskişehir'deki Büyükdere Mahallesi'ndeki Uğur Mumcu Parkı'nda, özel bir cam fanus içinde sergilenmektedir.