Anılar

"İşittiklerim, Gördüklerim, Bildiklerim" kitabı, Münevver Ayaşlı'nın Osmanlı'nın yıkılış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günlerine dair anılarını ve gözlemlerini anlatmaktadır. Ayaşlı, bu kitapta, Abdülhak Hamid Tarhan, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Asaf Halet Çelebi gibi dönemin önemli şahsiyetleriyle olan tanışmalarını ve saray kültürüne dair bilgilerini aktarmaktadır. Ayrıca, kitapta, Ayaşlı'nın tarih ve kültürümüze katkı sağlamak amacıyla duyduğu, gördüğü ve bildiği her şeyi yazıya geçirdiği vurgulanmaktadır.

Anıların yazılmaya başlanması için belirli bir yaş sınırı yoktur. Ancak, insanların ilk anılarını hatırlama yaşı kültürel farklılıklara ve bireysel özelliklere göre değişir. Genel olarak, insanlar en erken 2,5-3 yaşlarına ait anıları hatırlayabilirler. Kültürel farklılıklar: Örneğin, Yeni Zelanda Maorilerinde çocuklar 2,5 yaşındaki olayları hatırlayabilirken, Amerikalılar genellikle 3,5 yaş civarındaki anılarını hatırlarlar. Bireysel özellikler: Bazı insanlar daha erken dönemlere ait anıları hatırlarken, bazıları 7-8 yaşlarını hatırlamayabilir. Anıların yazılmaya başlanması, kişisel tercihlere ve yaşam deneyimlerine bağlıdır.

Aziz Nesin'in "Bir Sürgünün Anıları" kitabı 224 sayfadır. Bazı kaynaklarda ise kitabın sayfa sayısı 200 olarak belirtilmiştir.

Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Çocukluk" şiiri, şairin çocukluğunu özlediğini ve çocuk olmak istediğini anlatır.

Durakta bekleyen insanların resim çekmesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Anıları ölümsüzleştirmek: Özel anları veya manzaraları fotoğraflayarak hatırlamak için. 2. Sanatsal tutku: Fotoğrafçılığı sanatsal bir ifade biçimi olarak görmek ve kendilerini bu şekilde ifade etmek. 3. Sosyal medya paylaşımı: Çekilen fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak beğeni ve takdir toplamak. 4. Dünyayı keşfetmek: Yeni yerler keşfederken fotoğraf çekmek, farklı kültürleri ve deneyimleri belgelemek.

Komedi anıları, genellikle komedyenlerin sahne arkasındaki komik olayları ve günlük yaşamlarındaki mizahi hikayeleri anlatır. Başlıca konular arasında: - Sahne arkası şakaları: Komedyenlerin birbirlerine yaptıkları şakalar ve sahne ışıklarından uzaktaki komik kazalar. - Karakter komedisi: Komedyenlerin kendi karakterlerindeki zaafları ve kusurları ele alan hikayeler. - Toplumsal eleştiriler: Toplumun gelenekleri, görenekleri veya ahlaki düzeniyle ilgili eleştirel bakış açıları.

Cem Yılmaz'ın askerlik anısı, Ankara Mamak'ta geçmiştir.

Rüyada eski sınıfını görmek, genellikle geçmişe dönme arzusu ve geçmişteki anıların canlanması anlamına gelir. Diğer yorumlara göre ise eski sınıfını görmek, kişisel gelişim ve öğrenim süreci ile ilgili olabilir. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

Lisede en çok unutulamayan anılar genellikle komik ve eğlenceli olanlardır. İşte bazı örnekler: 1. "Sınıf Geçme İhtimali": İlk gün yeni öğretmenle tanışırken "Sınıf geçme ihtimaliniz nedir?" sorusuna verilen komik cevap, okulun en çok tekrarlanan repliklerinden biri haline gelmiştir. 2. "Kopya Skandalı": Sınav sırasında masanın altına gizli kopya çıkarılması ve öğretmenin durumu fark etmesi, tüm sınıfın kahkahalara boğulmasına neden olmuştur. 3. "Spor Salonu Kargaşası": Yarışmaya geç kalan bir öğrencinin spor salonuna girerken takılıp düşmesi, tüm okulun neşesi olmuştur. 4. "İkili İlişkiler": Bir öğrencinin sevdiği kızın önünde "Beni seviyorsan, bir kalp çiz!" demesi ve kızın eline büyük bir kalp balonu çizmesi, unutulmaz komik duygusal anlardan biridir. 5. "Mezuniyet Töreni": Sahneye çağrılan öğrencinin isminin yanlış okunması, herkesin gülmekten kırılmasına yol açmıştır.

Yavuz Bingöl, annesi halk ozanı Şahsenem Akkaş'ın cenazesinde yaptığı konuşmada, kendilerini aramayanlara sitem ederek "Yazıklar olsun" dedi. Bingöl, konuşmasında şunları söyledi: "İnsan nezaket gösterir, arar, başsağlığı diler. Araç bile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nden geliyor, dikkatinizi çekerim. Üzüldük, aramalarını beklerdik insanlık adına". Ayrıca, Yavuz Bingöl annesinin 1970'li yıllarda halkın acısını ve sevincini paylaşan, haksızlıklara karşı duran biri olduğunu belirtti.

Bir kadının fotoğraf albümü, hayatının en değerli anılarını ve duygusal bağlarını anlatır. Ayrıca, fotoğraf albümü şu konuları da içerebilir: Hikayeler: Her bir fotoğraf, bir hikaye, bir duygu veya bir deneyimi ölümsüzleştirir. Kişisel dokunuşlar: Albüme yazılan notlar, özlü sözler veya anekdotlar, albümün daha anlamlı olmasını sağlar. Toplumsal anılar: Düğün, nişan, doğum gibi önemli olaylar da albümde yer alarak, toplumsal hafızaya katkıda bulunur.

Yusuf Hayaloğlu'nun taksi anısı, Ahmet Kaya'nın "Şu Dağlarda Kar Olsaydım" şarkısını habersizce dinlemesiyle ilgilidir. Hayaloğlu, bir gün taksiyle eve dönerken şoför, yeni çıkan bir kaseti takar ve çalan şarkının sözleri Yusuf Hayaloğlu'nu şoke eder.

Atatürk'ün en komik anısı olarak genellikle eşek anısı anlatılır. Bu anıda, yeşilaycı bir profesör içkinin zararlarını anlatırken "Bir eşeğin önüne iki kova koysanız, biri su dolu, biri rakı, eşek hangisini içer?" diye sorar. Arkadan bir dinleyici, yüksek sesle "Eşekliğinden" der. Bir süre sonra, Atatürk Orman Çiftliği'nde rakı içerken bu olay aklına gelir.

Sait Faik Abasıyanık'ın "Açık Hava Oteli" kitabı, yazarın Yedigün dergisinde yayımlanan röportajlarını ve çeşitli konularda yaptığı 15 konuşma ile 16 mektubunu içerir. Kitapta ele alınan bazı konular: Röportajlar. Konuşmalar. Mektuplar. Edebiyatta tasfiye yazıları. Kitap, Sait Faik Abasıyanık'ı daha yakından tanımak için bir fırsat sunar.

Yaşlıların anlattığı hikayeler genellikle hayat deneyimleri, zaferler, yenilgiler ve aile anıları üzerine kuruludur. Bu hikayelerde öne çıkan bazı temalar şunlardır: 1. Bilgelik ve Tavsiyeler: Yaşlılar, biriktirdikleri bilgeliği paylaşarak gençlere tavsiyelerde bulunurlar. 2. Doğa ve Esrarengiz Yerler: Doğa tutkunu yaşlılar, yaşadıkları bölgedeki mağaralar gibi esrarengiz yerleri buldukları hikayelerle anlatırlar. 3. Gerçek Hayat Öyküleri: Yazarlar, yaşlıların gerçek hayat hikayelerini anlatan kitaplar da yazmışlardır. 4. Anıların Önemi: Yaşlı insanlar, torunlarıyla geçirdikleri kaliteli vakit ve hatırladıkları anılar hakkında hikayeler paylaşırlar. 5. Kabul ve Minnettarlık: Ölümü kabul etmek ve yaşadıkları hayata minnettar olmak, yaşlıların hikayelerinde sıkça vurgulanır.

Alış Veriş Kitabı, İslam’a göre alış verişin kurallarını ve ahîlik prensiplerini ele alır. Ayrıca, Darendeli Alim Hamza Efendi'nin "Risale-i Bey ü Şira" adlı eseri, ticaretle ilgili ilmihali bilmeden alışveriş yapmanın tehlikelerini ve yolculukla ilgili bilinmesi gereken hususları da içerir. Vedat Ali Tok tarafından günümüz Türkçesine çevrilen kitap, özellikle ahilik kültürü açısından inceleme yapanlar ve dinî-ahlâkî konuları öğrenmek isteyenler için faydalı bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.

Ahmet Muhip Dıranas'ın "Olvido" şiiri, unutulmaya yüz tutmuş hatıraları ve geçmişe duyulan özlemi anlatır. Şiirde, akşam olup karanlık çökmeye başlayınca şairin geçmişinde yaşadığı günleri, acı tatlı anları hatırlamaya başladığı anlatılır. "Olvido" kelimesi İspanyolca "unutuş" anlamına gelir. Şiirde ayrıca aşk ve aldanışın güzelliği de önemli bir yer tutar.

"Sınıf Arkadaşım Atatürk" kitabı, Ali Fuat Cebesoy'un kaleminden, Mustafa Kemal Atatürk'ün Harp Okulu ve Harp Akademisi yıllarındaki anılarını anlatmaktadır. Kitapta ele alınan konular arasında: - Mustafa Kemal ile tanışma ve ilk günler; - 31 Mart Olayı ve Cumhuriyet Devrimi; - Şam'da "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti"nin kurulması; - Mustafa Kemal'in subaylık döneminin başlangıcı ve o dönemdeki fikir dünyası. Ayrıca, Cebesoy'un kendi aile ve yetişme serüveni ile "Misak-ı Millî" adlı çalışması da kitapta yer almaktadır.

Vefat edenlerin sosyal medyada paylaşılmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Anılarını Yaşatma: Ölen kişinin yakınları, sosyal medya üzerinden anılar ve fotoğraflar paylaşarak onun anısını yaşatmaya çalışabilirler. 2. Duygusal Destek: Bu tür paylaşımlar, hem paylaşan kişi hem de onun için duygusal destek arayan diğer kullanıcılar için bir tür terapi olabilir. 3. Toplumsal Paylaşım Normları: Sosyal medya, insanların yaşadıkları her anı paylaşma eğiliminde oldukları bir platform haline gelmiştir ve bu normlar, acı dolu anları da içerecek şekilde genişlemiştir.

"Bir Egoistin Anıları" (Fransızca: Souvenirs d'égotisme), Stendhal'in otobiyografik eseridir ve yazarın Paris'te bir bon vivant olarak geçen hayatını anlatır. Anılarda, sık sık gidilen salonlar, tiyatrolar, konser salonları ve müzeler büyük bir zekâyla tasvir edilmiştir. Eser, Stendhal'in 1832 yılında, yaşının, yalnızlığının ve kötüleşen sağlığının farkına vardığı bir dönemde yazmaya başladığı ve ölümünde yarım kalan bir eserdir.