AkciğerHastalıkları

Akciğerin parankimal hastalığı, akciğerlerin alveolleri çevresindeki doku ve boşluğu etkileyen bir grup solunum yolu hastalığını ifade eder. Bu hastalıklar, interstisyel akciğer hastalığı (İAH) veya diffüz parankimal akciğer hastalığı olarak da adlandırılır. Bazı parankimal akciğer hastalıkları: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH). Zatürre. Akciğer kanseri. İdiyopatik Pulmoner Fibrozis. Bu hastalıklar, interstisyumun yanı sıra alveol boşlukları, küçük hava yolları, damarlar ve plevrayı da etkileyebilir.

Respiratuar asidoza (solunumsal asidoz) yol açan bazı hastalıklar: Yetersiz alveolar ventilasyon. Hava yolu hastalıkları. Aşırı dozda ilaç kullanımı. Mekanik ventilasyon. Ek nedenler: solunum merkezinin baskılanması; dolaşım bozukluğu; karbonmonoksit zehirlenmesi.

"Sağ akciğer alt lob bazal segment düzeyinde parankimal bant görünümü izlenmektedir" ifadesi, akciğerin alt lob bazal segmentlerinde fibrotik parankimal bant formasyonları olduğunu belirtir. Parankimal bantlar, akciğer parankiminde genellikle plevraya dik ve plevraya ulaşan, birkaç mm kalınlığında ve 2-5 cm uzunluğundaki fibrotik oluşumlardır. Bu tür tıbbi terimlerin tam anlamını ve durumun ciddiyetini belirlemek için bir doktora danışılması önerilir.

Solunum sistemi ile ilgili bazı komplikasyonlar: İntraoperatif dönemde: Solunum sayısında değişiklik (hızlanma, yavaşlama, yüzeyel veya düzensiz solunum). Solunum depresyonu ve durması. Öksürük ve hıçkırık. Bronkospazm. Hiperkapni ve hipoksi. Postoperatif dönemde: Havayolu obstrüksiyonu. Hipoventilasyon ve hipoksi. Atelektazi (akciğerin bir kısmının büzüşmesi). Aspirasyon pnömonisi. Cerrahi amfizem ve pnömotoraks. Solunum sistemi hastalıklarının genel belirtileri arasında ise balgam çıkarma, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, hemoptizi, ses kısıklığı, siyanoz ve ateş bulunur.

Hava-sıvı seviyesi çeşitli hastalıklarda görülebilir, bunlar arasında: Akciğer enfeksiyonları: Tüberküloz, akciğer apsesi, stafilokok pnömonisi ve fungal enfeksiyonlar. Pulmoner emboli ve septik emboli. Maligniteler: Bronkojenik karsinom ve metastazlar. Otoimmün hastalıklar: Wegener granülomatozu ve romatoid artrit. Sinüzit: Sinüslerde hava-sıvı seviyesi, sinüzit belirtisi olabilir. Hava-sıvı seviyesinin görüldüğü hastalıkların teşhisi için görüntüleme yöntemleri ve diğer tıbbi testler gerekebilir. Kesin tanı için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Göğüs ağrısına neden olabilecek bazı akciğer hastalıkları şunlardır: Zatürre (pnömoni). Akciğer apsesi. Pulmoner emboli. Pnömotoraks (çökmüş akciğer). Plörezi (plevrit). Bronşit. Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS). Sarkoidoz. İnterstisyel akciğer hastalığı. Göğüs ağrısının nedenini belirlemek için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Ana kronik hava yolu hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olarak adlandırılır. KOAH, solunum yollarında kronik bir tıkanıklığa neden olan ilerleyici bir hastalıktır. KOAH'ın en önemli nedeni sigara içiciliği olarak gösterilmektedir.

Karın solunumu, vücudun oksijen ihtiyacını karşılamak ve karbondioksit atımını sağlamak amacıyla gerçekleşir. Ayrıca, çeşitli durumlar ve ihtiyaçlar da bu süreci tetikleyebilir: Fiziksel aktivite: Egzersiz sırasında vücut daha fazla oksijen ihtiyacı duyar ve bu nedenle karın solunumu artar. Stres ve anksiyete: Psikolojik durumlar, solunum hızını ve derinliğini etkileyerek karın solunumu üzerinde değişiklikler yaratabilir. Hastalıklar: Solunum yolu hastalıkları, akciğer kapasitesini etkileyerek karın solunumunu zorlaştırabilir veya artırabilir. Yaş: Yaş ilerledikçe solunum kaslarının kuvveti azalabilir, bu da karın solunumunu etkileyebilir. Karın solunumu, meditasyon ve yoga gibi uygulamalarda da sıkça kullanılır.

Tozların yol açabileceği akciğer hastalıklarından korunmak için birincil korunma yöntemlerine öncelik verilmelidir. Bu yöntemler şunlardır: 1. Risk Değerlendirmesi ve Sağlık Gözetimi: Toz seviyelerinin ölçülmesi ve toz kontrol önlemlerinin uygulanması. 2. Eğitim ve Bilinçlendirme Çalışmaları: Koruyucu ekipmanların doğru kullanımı ve toz maruziyetinin zararları hakkında eğitim verilmesi. 3. Toz Kontrol Sistemleri ve Havalandırma İyileştirmeleri: Tozun toplanması, filtrelenmesi ve ortamdan uzaklaştırılması için sistemlerin kullanılması. 4. Periyodik Sağlık Kontrolleri: Erken teşhis için düzenli sağlık kontrolleri yapılması. Bu yöntemler, tozun solunum seviyesine ulaşmasını önleyerek pnömokonyoz ve diğer toz kaynaklı akciğer hastalıklarının gelişimini engeller.

Akciğer sönmesi (pnömotoraks) en çok şu kişilerde görülür: Uzun boylu, zayıf ve genç erkekler. Sigara içenler. Altta yatan akciğer hastalığı olanlar. Basınç değişikliklerine maruz kalanlar. Ayrıca, göğüs bölgesine alınan künt veya delici yaralanmalar da akciğer sönmesine yol açabilir.

Transfüzyonla ilişkili akut akciğer hasarı (TRALI), kan ürünlerinin transfüzyonundan sonra, genellikle ilk 6 saat içinde ortaya çıkan, akut hipoksemi ve non-kardiyojenik ödem ile karakterize bir tablodur. Belirtileri: solunum yollarında köpüklü sekresyon; hipotansiyon; ateş ve siyanoz. TRALI'nin oluşum mekanizması net olarak açıklanamamıştır. Tedavi: transfüzyonun durdurulması; oksijen ve mekanik solunum desteği. TRALI, transfüzyona bağlı ölümlerin hemolizden sonraki en sık sebebidir.

Torakoplasti, genellikle iki ana nedenle yapılır: 1. Akciğer tüberkülozu ve rezeksiyon sonrası komplikasyonlar: Torakoplasti, bu durumlarda organ koruyucu bir operasyon olarak kullanılır. 2. Göğüs ve omurga deformiteleri: Özellikle huni göğsü gibi durumlarda, hastanın kardiyovasküler ve solunum sistemi organlarının hayati fonksiyonlarına müdahale edildiğinde terapötik amaçlı yapılır. Modern tıpta torakoplasti, diğer operasyonlarla kapanmayan toraks kavitelerini kapatmak için kullanılan son seçenek olup, yüksek morbidite ve mortalite riski nedeniyle seçici vakalarda tercih edilir.

Kronik akciğer hastalığı öksürüğü, genellikle kronik öksürük olarak tanımlanır ve sekiz haftadan uzun süren, tedaviye rağmen devam eden bir durumdur. Kronik öksürük belirtileri arasında şunlar yer alır: Balgam üretimi. Nefes darlığı. Göğüste sıkışma. Hırıltılı solunum. Yorgunluk. Kronik öksürük, astım, bronşit, akciğer enfeksiyonları, gastroözofageal reflü gibi çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Inbroxa, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olan yetişkin hastalarda hava yolu tıkanıklığının sürekli bronkodilatör tedavisinde kullanılır. Etkin madde olarak bronkodilatör ilaç grubuna ait olan indakaterol içerir.

İdiyopatik pulmoner fibrozis (İPF) ve UIP (usual interstisyel pnömoni) aynı anlama gelir. İPF, klinik ve radyolojik bir terim olarak kabul edilirken, patolojik karşılığı UİP şeklinde adlandırılır.

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)'nin en büyük nedeni sigara içmektir. Diğer önemli nedenler arasında: Çevresel faktörler: Uzun süreli hava kirliliği, kimyasal dumanlar ve toza maruz kalma; Genetik faktörler: Alfa-1 antitrypsin (AATD) eksikliği gibi kalıtsal koşullar; Çocukluk çağı solunum enfeksiyonları ve yetersiz akciğer gelişimi.

Akciğerdeki alveollerin zarar görmesinin bazı nedenleri: Sigara içimi. Alfa-1 antitripsin eksikliği. Hava kirliliği. Mesleki maruziyet. Genetik faktörler. Ayrıca, cilt altı amfizemi gibi durumlarda dış etkenler ve travmalar da alveollerin zarar görmesine yol açabilir.

Vibrasyon torasik (göğüs duvarı titreşimi) azalması çeşitli durumlarda görülebilir: 1. Bronş tıkanıklığı: Mukus tıkacı veya yabancı cisimlerle tam bronşiyal tıkanma. 2. Plevral patolojiler: Pnömotoraks, plevral sıvı, plevra kalınlaşması. 3. Akciğer hastalıkları: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kaslı veya obez göğüs duvarı. 4. Diğer nedenler: Larenks hastalıkları, üst karın ameliyatları sonrası.

Bronkoalveoler lavaj (BAL) sıvısı, çeşitli yöntemlerle değerlendirilerek akciğer hastalıklarının teşhisinde ve tedavisinde önemli bilgiler sağlar. Değerlendirme adımları: 1. Sitolojik Analiz: BAL sıvısındaki hücreler, lenfosit, nötrofil, eozinofil ve mast hücre dağılımı gibi parametreler açısından incelenir. 2. Mikrobiyolojik ve Biyokimyasal Analiz: Sıvıda mikroorganizmalar ve çözünebilir bileşenler tespit edilir. 3. Görüntüleme Teknikleri: Yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (YRBT) ile birlikte kullanıldığında, BAL sıvısının değerlendirilmesi tanısal doğruluğu artırır. Tanısal olduğu durumlar: BAL, zatürre, tüberküloz, akciğer kanseri, interstisyel akciğer hastalıkları ve alveolar kanama gibi durumların teşhisinde kullanılır.

NSIP (Non-Specific Interstitial Pneumonia) ve NISP (Nutrition Services Incentive Program) farklı anlamlara sahiptir. - NSIP, akciğerlerin hava kesecikleri arasında iltihaplanmaya neden olan bir tür interstisyel akciğer hastalığıdır. - NISP ise, Beslenme Hizmetleri Teşvik Programı anlamına gelir ve özellikle ABD'de beslenme ile ilgili teşvik programlarını ifade eder.