AileHukuku

Evlilik dışı çocukta velayet, kural olarak anneye aittir. Ancak, bazı durumlarda baba da velayet talebinde bulunabilir: - Annenin vefatı veya velayetin annenin yanında çocuğun zararına olacağının tespit edilmesi durumunda. - Baba ile çocuk arasında soybağının kurulmuş olması (babalık davası açılarak veya tanıma yoluyla). - Babanın velayeti talep etmesi ve çocuğun menfaatine uygun olduğunun mahkemece değerlendirilmesi. Velayet değişikliği için baba, Aile Mahkemesi'ne başvurarak velayet davası açmalıdır.

Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi, Gaziosmanpaşa Adalet Sarayı'nda bulunmaktadır.

Önleyici ve koruyucu tedbir kararları, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında alınan hukuki önlemlerdir. Önleyici tedbir kararları, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişiye yönelik alınan tedbirleri içerir: - Şiddet tehdidinde veya hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunmama; - Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden uzaklaştırılma ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi; - Korunan kişilere, bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmama; - Silahların kolluk kuvvetlerine teslim edilmesi; - Bağımlılık durumunda, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavinin sağlanması. Koruyucu tedbir kararları ise şiddet mağdurunu korumak amacıyla alınan tedbirleri kapsar: - Geçici barınma sağlanması; - Psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi; - Kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerin değiştirilmesi; - Hayati tehlike durumunda, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.

Boşanma davası dairesi ifadesi, boşanma davalarının görüldüğü mahkemeleri ifade edebilir. Bu mahkemeler genellikle aile mahkemeleri veya asliye hukuk mahkemeleri olarak adlandırılır.

Evet, iddet süresinin kaldırılması için sağlık raporu şarttır. Kadının hamile olmadığını kanıtlayan resmi bir sağlık raporu, mahkemeye sunulduğunda iddet süresi kaldırılır.

En yüksek velayet hakkı yalnızca anne ve babaya aittir.

Boşanma davasında kusur olarak sayılan durumlar şunlardır: 1. Sadakatsizlik (Zina): Eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi. 2. Terk: Eşin ortak konutu haksız bir şekilde terk etmesi ve bu durumu altı ay süreyle devam ettirmesi. 3. Fiziksel Şiddet ve Kötü Muamele: Eşin diğer eşe veya çocuklara fiziksel şiddet uygulaması ya da kötü muamelede bulunması. 4. Psikolojik Şiddet: Psikolojik baskı, hakaret, aşağılama ve sürekli eleştiri gibi davranışlar. 5. Ağır Geçimsizlik: Taraflar arasında sürekli tartışmalar ve uzlaşmazlıklar. 6. Bağımlılık: Alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddelere bağımlılık. 7. Ekonomik Sorumlulukları Yerine Getirmeme: Çalışmaktan kaçınma, aileyi ekonomik olarak desteklememe. 8. Onur Kırıcı Davranışlar: Hakaret, iftira, aşağılayıcı sözler veya davranışlar. 9. Cinsel Yükümlülüklerin Yerine Getirilmemesi: Eşlerin cinsel anlamda birbirlerine olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi.

Evet, eşin evi terk etmesi boşanma sebebi olabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesine göre, eşlerden biri evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği takdirde boşanma davası açılabilir. Bunun için bazı şartların sağlanması gerekmektedir: Terk süresi en az altı ay olmalıdır. Terkin haklı bir sebebe dayanmaması gerekir. Terk eden eşe ihtar gönderilmelidir. Boşanma sürecinde uzman bir aile hukuku avukatından destek almak, hak kaybı yaşamamak adına faydalı olacaktır.

Boşanma davası, eşlerden birinin veya her ikisinin evlilik birliğinin sona erdirilmesi talebiyle her zaman açılabilir. Çekişmeli boşanma davasında belirli bir süre şartı yoktur, istenilen zaman dava açılabilir. Anlaşmalı boşanma davasında ise evliliğin 1. yılı dolmadan dava açılamaz.

Üvey baba, öz olmayan baba anlamında kullanıldığı için, teknik olarak "baba" olarak adlandırılabilir.

İslam hukukuna göre anne, çocuğuna bakmak zorunda değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 328. maddesine göre ise anne ve baba, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri karşılamakla yükümlüdür ve bu yükümlülük 18 yaşına kadar devam eder. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 233. maddesi, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen annenin ya da babanın bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceğini belirtir.

Tapuda çocuklar arasında mal paylaşımı, aile içi tapu devri işlemi ile gerçekleştirilir. Bu işlem için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Ön Hazırlık: Gayrimenkulün güncel durumu araştırılır, aile üyeleri arasındaki anlaşma netleştirilir ve gerekli belgeler toplanır. 2. Gerekli Belgeler: Kimlik belgeleri, tapu senedi, varsa malın değerini gösterir ekspertiz raporu gibi belgeler hazırlanır. 3. Başvuru: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne veya ilgili tapu dairesine başvuru yapılır. 4. Tapu Harcı ve Döner Sermaye Ücreti: Tapu devri için tapu harcı ve döner sermaye ücreti ödenir. 5. Sözleşme ve Onay: Tapu devir işlemi, tapu dairesinde tarafların huzurunda yapılır. Taraflar sözleşmeyi imzaladıktan sonra tapu yetkilisi tarafından işlem onaylanır ve yeni tapu sahibine tapu senedi teslim edilir. Bu süreçte, bir avukattan hukuki danışmanlık almak faydalı olabilir.

Bursa 6. Aile Mahkemesi, Ataevler Ek Hizmet Binası'nda bulunmaktadır.

Mahkeme kararıyla velayetin kaldırılmasının nedenleri Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesinde belirtilmiştir: 1. Ana veya babanın velayet görevini yerine getirememesi. 2. Çocuğa yeterli ilginin gösterilmemesi. Ayrıca, çocuğun gelişimi açısından risk oluşturan diğer haller de mahkeme tarafından değerlendirilerek velayetin kaldırılması yönünde karar alınabilir. Velayetin kaldırılması davası, Aile Mahkemeleri tarafından görülür.

Türk miras hukukunda dört zümre sistemi bulunmamaktadır. Miras hukuku, üç zümre sistemine dayanmaktadır. Zümre sistemi şu şekildedir: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın altsoyu; çocuklar, torunları, torunların çocukları vb.. 2. İkinci zümre: Miras bırakanın anne ve babası ile kardeşleri, yeğenleri, kardeş torunları. 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile amca, hala, teyze, dayı ve onların altsoyları. Eğer miras bırakanın altsoyu yoksa, miras ikinci zümreye; ikinci zümre de yoksa üçüncü zümreye kalır.

İçer hukuk bürosu, geniş bir yelpazede farklı dava türlerine bakabilir. Bu davalar arasında: Ceza davaları: Hırsızlık, dolandırıcılık, kasten yaralama gibi suçlar. Aile hukuku davaları: Boşanma, velayet, nafaka talepleri. İş hukuku davaları: Haksız fesih, kıdem ve ihbar tazminatı davaları. Ticaret hukuku davaları: Ticari sözleşme ihlalleri, şirket birleşme ve devralma anlaşmazlıkları. Gayrimenkul hukuku davaları: Kira uyuşmazlıkları, tapu iptal ve tescil davaları. İdare hukuku davaları: İdari para cezalarının iptali, vergi davaları. Tazminat davaları: Trafik kazası sonucu açılan tazminat davaları, malpraktis davaları. Miras hukuku davaları: Mirasın reddi, tenkis davaları. Sigorta hukuku davaları: Sigorta şirketinin tazminat ödememesi üzerine açılan davalar. İcra ve iflas hukuku davaları: İcra takibi başlatma, konkordato davaları.

Kızın babasının soyadı, ancak babanın soyadı değiştiğinde değişir.

Velayet hakkı, kanunen reşit olmayan çocukların doğum anından reşit oldukları tarihe kadar anne ve babaya aittir. Yasal bir neden olmadıkça velayet, anne ve babadan alınamaz.

Evli bir kadın hamile kaldığında, çocuğun nesep ilişkisi resmi eşle belgelenir ve doğum anında kocasının imzasının alınması gerekir. Hukuki açıdan ise, evli bir kadının başka bir erkekten hamile kalması durumunda ırza geçme söz konusu olabilir ve bu durumda mütecavize ceza uygulanır. Tıbbi açıdan ise, hamilelik takibi ve sağlıklı bir doğum için bir uzman jinekologla görüşmek önemlidir.

Üvey babanın yanında kalan çocuk, doğrudan velayetini alamaz çünkü velayet hakkı yalnızca öz anne ve babaya aittir. Ancak, üvey baba ve anne, çocuğa özen ve ilgi gösterme yükümlülüklerini yerine getirmiyorlarsa, çocuğun menfaati gereği velayet davası açılarak velayetin değiştirilmesi mümkün olabilir.