• Buradasın

    Torasik ve abdominal aort nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Torasik ve abdominal aort, aort damarının iki farklı bölgesini ifade eder.
    1. Torasik Aort: Aortun göğüs bölgesindeki kısmını oluşturur 24. Kalpten çıkıp karın bölgesine ulaşana kadar olan kısmı kapsar 3.
    2. Abdominal Aort: Aortun karın bölgesindeki kısmını ifade eder 13. Mide, bağırsaklar, karaciğer, bacaklar, dalak ve böbreklere oksijenli kanı taşır 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Abdominal aortada kalsifiye aterom plakları ne demek?

    Abdominal aortada kalsifiye aterom plakları, aort damarının duvarında yağ, kalsiyum ve diğer hücresel yapıların birikmesi sonucu oluşan lezyonlardır. Kalsifiye aterom plaklarının bazı özellikleri: Ateroskleroz belirtisi. Kan akışını kısıtlama. Ciddi sağlık riskleri. Kalsifiye aterom plaklarının tanısı genellikle ultrasonografi, BT tarama ve MR anjiyografi gibi yöntemlerle konur. Tedavi yöntemleri: Yaşam tarzı değişiklikleri. İlaç tedavisi. Cerrahi müdahale.

    Aort atardamarı ne demek?

    Aort atardamarı, kalpten çıkan ve vücudun tamamına oksijen açısından zengin kan taşıyan en büyük atardamardır. Aortun bölümleri: Yükselen aort. Aort kemeri (aort arkı). İnen aort. Abdominal aort. Aort, tüm organlara ve dokulara kan taşıyan daha küçük atardamarlara ayrılır.

    Aort dalları kaça ayrılır?

    Aort, beş ana bölüme ayrılır: 1. Çıkan aort (asendran aort). 2. Aort kemeri (arkus aort). 3. Göğüs içi aort (torasik aort). 4. Karın aortu (abdominal aort). 5. Bifurkatio aort (aortun ikiye ayrılma noktası). Ayrıca, aortun bazı dalları şunlardır: Koroner damarlar. Brakiyosefalik arter. Sol ortak karotis arter. Sol subklavyen arter.

    Abdominal aort dalları nelerdir?

    Abdominal aortun dalları şu şekilde sınıflandırılabilir: Tek ventral dallar (bağırsak ve ilgili iç organlara). Çölyak trunkusu (T12); Üst mezenterik arter (SMA) (L1); Alt mezenterik arter (IMA) (L3). Diğer iç organlara giden eşleştirilmiş dallar. Orta adrenal arterler; Böbrek arterleri (L1-2); Gonadal arterler (L2 ve L3 arasında). Karın duvarına giden eşleştirilmiş dallar. Alt frenik arterler; Dört çift lomber arter. Tek parietal dal. Median sakral arter. Terminal dallar. Aort, L4 seviyesinde sağ ve sol ortak iliak arterlere ayrılır. Ayrıca, abdominal aorttan a. suprarenalis media, a. testicularis (ovarica) gibi başka dallar da çıkmaktadır.

    Aort anevrizması en sık nerede görülür?

    Aort anevrizması en sık karın bölgesinde (abdominal aort anevrizması) veya göğüs bölgesinde (torasik aort anevrizması) görülür. Abdominal aort anevrizması, aort damarının karın bölgesinde genişlemesidir ve en yaygın görülen aort anevrizma türüdür. Torasik aort anevrizması, aort damarının göğüs içindeki kısımda meydana gelir. Anevrizma, aortun herhangi bir kısmında meydana gelebilir.

    Abdominal aort ile torasik aort anevrizması arasındaki fark nedir?

    Abdominal aort anevrizması ve torasik aort anevrizması arasındaki temel fark, konumlarıdır: Abdominal aort anevrizması, aortun karın bölgesinde (karın boşluğu) meydana gelen anevrizmalardır. Torasik aort anevrizması ise aortun göğüs boşluğunda (göğüs bölgesi) oluşan anevrizmalardır. Belirtiler ve risk faktörleri de bu iki tür arasında farklılık gösterebilir: Abdominal aort anevrizması genellikle karın veya sırtta derin, sürekli bir ağrı ve göbek çevresinde nabız gibi atan bir kitle hissi ile kendini gösterir. Torasik aort anevrizması ise göğüs ağrısı, sırt ağrısı, öksürük, ses kısıklığı veya yutma güçlüğü gibi belirtilere yol açabilir. Risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, sigara kullanımı, yaşlanma ve genetik yatkınlık bulunur. Tedavi yöntemleri de anevrizmanın konumuna göre değişir.

    Aort anevrizması ve aort diseksiyon farkı nedir?

    Aort anevrizması ve aort diseksiyonu arasındaki temel farklar şunlardır: Tanım: Aort anevrizması, aort damarının duvarının zayıflaması veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkan genişleme veya baloncuk oluşumudur. Aort diseksiyonu, aort damarının iç tabakasının yırtılması ve kanın bu yırtıktan geçerek damar duvarının katmanlarını ayırmasıdır. Gelişme Hızı: Aort anevrizması genellikle yavaş ve sinsi bir şekilde yıllar içinde gelişir. Aort diseksiyonu ise çok daha ani başlayan ve hızlı ilerleyen bir tablodur. Belirtiler: Aort anevrizması genellikle belirti vermez, ancak büyüdüğünde göğüs, sırt veya karın ağrısı, nefes darlığı gibi semptomlar görülebilir. Aort diseksiyonu, genellikle aniden ortaya çıkan, bıçak saplanır gibi hissedilen şiddetli göğüs veya sırt ağrısıyla kendini gösterir. Tedavi: Aort anevrizması, planlı cerrahi veya stentlerle tedavi edilir. Aort diseksiyonu, acil cerrahi müdahale gerektirir.