• Buradasın

    Ziya Paşanın vecizeleri nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ziya Paşa'nın bazı vecizeleri:
    • "Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" 345. (Kişinin aynası yaptığı işlerdir, laflarına bakılmaz; çünkü kişinin aklının seviyesi ancak yaptığı işlerle ortaya çıkar) 5.
    • "Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" 23. (Nasihat ile yola gelmeyeni önce ikaz etmeli, ikaz da sonuç vermiyorsa o kişiyi ancak şiddet ıslah eder) 2.
    • "Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez / Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan" 5. (Talihsiz olanın bahçesine yağmur yerine inci ve mücevher yağsa bir damlası bile düşmez) 5.
    • "Asûde olam dersen eğer gelme cihâna / Meydâna düşen kurtulamaz seng-i kazâdan" 5. (Eğer mutlu ve rahat olmak istersen bu dünyaya hiç gelme; çünkü şu hayat meydanına bir defa düşen kaza taşlarından (ızdırap verici dertlerden) kurtulamaz) 5.
    • "Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma / Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir" 45. (Kötü asıllı birine üniforma soyluluk mu verir; eşeğe altın işlemeli semer vursan yine eşektir) 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Ziya Paşa Harabat'ta neyi savunur?

    Ziya Paşa, Harabat antolojisinde şunları savunur: Divan edebiyatı: Eserde, Osmanlıca'nın zenginleşmesi gerektiği savunulur ve Divan edebiyatı övülür. Edebî dil ve nazım tekniği: Divan şiirinin edebî dil ve nazım tekniği bakımından bir tarihçesi sunulur. Şairlik: Şairliğin doğuştan gelen bir kabiliyet olduğu ve nitelikli eğitimin önemi vurgulanır. Eski şiirin tekâmülü: Ahmed Paşa, Necâtî Bey, Zâtî, Bâkî, Fuzûlî, Nâbî, Nef‘î, Şeyhülislâm Yahyâ, Şeyhülislâm Bahâî Mehmed Efendi, Nedîm, Şeyh Galib, Râgıb Paşa ve Keçecizâde İzzet Molla gibi şairler överek divan şiirinin tekâmülü anlatılır. Ziya Paşa, daha önce Şiir ve İnşa makalesinde edebiyatın Arapça ve Farsça boyunduruğunda kurtulmasını savunmuşken, Harabat'ta bu görüşünü reddetmiştir.

    Vecizelerin özellikleri nelerdir?

    Vecizelerin (özdeyişlerin) bazı özellikleri: Kısa ve özlü olmaları. Derin anlam barındırmaları. Akılda kalıcı olmaları. Genel bir ders veya felsefi düşünce içermeleri. Söyleyeni veya yazarının belli olması. Hatırlama kolaylaştırıcı teknikler kullanmaları. Farklı alanlarda kullanılabilmeleri.

    Vecize nedir ve örnekleri?

    Vecize (özdeyiş), düşünce, duygu ya da ilkeleri kısa ve öz bir biçimde anlatan sözlerdir. Vecize örnekleri: "Ne mutlu Türküm diyene!" (Mustafa Kemal Atatürk). "Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır" (Schiller). "Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur" (Çehov). "Beşikten mezara kadar ilim öğrenin" (Hz. Muhammed). "En verimli yağmur alın teridir" (Cenap Şahabettin). "Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır" (Seneca). "Umut insanı uyandıran bir rüyadır" (Aristo). "Yurdu savunmanın en ucuz yolu eğitimdir" (Burke).

    Ziya Paşa'nın en ünlü gazeli nedir?

    Ziya Paşa'nın en ünlü gazeli, "Âsafın Mikdârını Bilmez Süleyman Olmayan" adlı gazelidir. Bu gazelden bazı beyitler: "Âsafın mikdârını bilmez Süleyman olmayan / Bilmez insan kadrini âlemde insan olmayan". "Zülfüne dil vermeyen bilmez gönül ahvâlini / Anlamaz hâl-i perîşânı perîşân olmayan". "Rızkına kâni olan gerdüna minnet eylemez / Âlemin sultânıdır muhtâc-ı sultân olmayan". "Kim ki korkmaz Hak'dan andan korkar erbâb-ı ukûl / Her ne isterse yapar Hak'dan hirâsân olmayan". "İtirâz eylerse bir nâdân Ziyâ hâmûş olur / Çünki bilmez kadr-i güftârın sühandan olmayan".

    Veciz ne demek?

    Veciz kelimesi, "kısa ve etkili" anlamına gelir.

    Ziya Paşa'nın en önemli eseri nedir?

    Ziya Paşa'nın en önemli eserleri arasında Terkîb-i Bend ve Tercî-i Bend bulunmaktadır. Terkîb-i Bend, toplumsal sorunları ele alan, 12 bentten oluşan bir şiirdir. Tercî-i Bend ise felsefi ve dini temalar içeren, 12 bentlik bir eserdir. Ayrıca, Eş’ar-ı Ziya ve Zafername de önemli eserleri arasındadır.

    Ziya Paşa'nın hayatı kısaca özet?

    Ziya Paşa'nın hayatı kısaca şu şekilde özetlenebilir: 1829 yılında İstanbul'da doğdu. Kandilli'de başladığı eğitimine Süleymaniye yakınlarındaki "Mekteb-i Ulum-i Edebiyye"de devam etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Sadaret Mektub-i Kalemi'nde katip olarak çalıştı. 1855'te sarayda Mâbeyn-i Hümâyun Katipliği'ne atandı. "Terci-i Bend" şiiri ile edebiyat alanında ün sağladı. 1877'de vezir rütbesiyle önce Suriye Valiliği’ne, ardından Adana Valiliği’ne atandı. 17 Mayıs 1880’de Adana’da yaşamını yitirdi.