• Buradasın

    Yavuz Sultan Selim'e selam söyle kimin hikayesi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Yavuz Sultan Selim'e selam söyle" hikayesi, Yavuz Sultan Selim Han zamanında yaşayan fakir bir adamın, borçlarını ödeyemeyince zor duruma düşmesini ve yaşadığı bir olayı anlatır 234.
    Adam, bir sabah Yavuz Sultan Selim’in huzuruna çıkar ve kendisine altın verilmesini ister 234. Sultan Selim, adama altın vereceğini ancak bunun nedenini soracağını söyler 234.
    Adam, geçmişte çok zengin olduğunu ancak bir musibet sonucu her şeyini kaybettiğini ve borç batağından kurtulamadığını anlatır 234.
    Adam, gece teheccüd vaktinde kalkıp dua ettiğini ve rüyasında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v) gördüğünü, Peygamber'in ona, "Selim'ime selam söyle, sana bir kese altın versin" dediğini aktarır 234.
    Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim, adama altınları verir ve adam her gece okunan 100 salavatı o gece okumayı unuttuğu için bu ikramın yapıldığını duyunca, adam 17 kese altın kazanır 234.
    Bu hikaye, frmtr.com, facebook.com ve sivasbulteni.com gibi çeşitli platformlarda yer almaktadır 234.

    Konuyla ilgili materyaller

    Yavuz Sultan selim hangi şiirleriyle meşhurdur?

    Yavuz Sultan Selim, Selîmî mahlasıyla yazdığı şiirlerle meşhurdur. Meşhur şiirlerinden bazıları: "Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur". Farsça kaleme aldığı ve fetih idealini yansıtan gazel. Yavuz Sultan Selim'in tek eseri, Farsça şiirlerinin yer aldığı divanidir.

    Selim'ime selam söyle hangi padişah?

    "Selim'ime selam söyle" ifadesi, Yavuz Sultan Selim Han döneminde geçen bir hikayeye atıfta bulunur. Bu hikayede, çok fakir bir adam borçlarını ödeyemeyince Yavuz Sultan Selim'in huzuruna çıkar ve rüyasında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) kendisine "Selim'ime selam söyle" dediğini ve bu selamın karşılığında bir kese altın alacağını söylediğini anlatır.

    Yavuz Sultan Selim'in Sanma Şahım şiiri neden yazıldı?

    Yavuz Sultan Selim'in "Sanma Şahım" şiiri, Şah İsmail ile arasında geçen bir olay nedeniyle yazılmıştır. Şiirin yazılmasına sebep olan olay şu şekilde özetlenebilir: Yavuz Sultan Selim, satranç oyununa meraklı olduğu için tebdil-i kıyafet ile İran'a gider. Bir handa satranç oynarken ün salar ve ünü Şah İsmail'e kadar ulaşır. Şah İsmail, "Çağırın bir de benimle oynasın" der ve Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'i yener. Şah İsmail, yenilgiye sinirlenip Yavuz Sultan Selim'e tokat atar. Yavuz Sultan Selim, bu olayın ardından Şah İsmail'e, onun kızdığını anladığını gösteren şiirler okumaya başlar ve "Sanma Şahım" şiirini, Şah'ın huzurundan ayrılırken söyler. Ancak Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim'in kim olduğunu henüz anlamamıştır. Birkaç yıl sonra Çaldıran Savaşı'nda Şah İsmail'i yenen Yavuz Sultan Selim, ona gönderdiği bir mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve "Atacaksan tokadı böyle atacaksın" der. Yavuz Sultan Selim, bu şiirde herkesin dost olmayabileceğini ve bir gün böyle kişilerin karşısına serdar olarak çıkabileceğini ifade etmiştir.

    Yavuz Sultan Selim'in kişisel hayatı nasıldı?

    Yavuz Sultan Selim'in kişisel hayatına dair bazı bilgiler şunlardır: Eğitim: Küçük yaşlardan itibaren Arapça ve Farsça dillerini öğrenmiştir. Karakter: Azimli, mert, keskin zekalı ve olayları çabuk kavrama yeteneğine sahip bir kişiydi. İlme düşkünlük: Çok okuyan bir padişahtı, kitaplara düşkünlüğü vardı ve gittiği yerlerden kitap getirtirdi. Savaşçı kimlik: Hayatı yoğun savaşlarla geçmiştir. Aile hayatı: Ayşe Hatun ve Ayşe Sultan adında iki eşi olup, bu evliliklerden 10 çocuğu olmuştur. Ayrıca, Yavuz Sultan Selim'in, kardeşleri Korkut ve Ahmed'i yakından takip ettiği ve onlara karşı tedbirli davrandığı bilinmektedir.

    Yavuz Sultan Selim'in taht kavgası nasıl başladı?

    Yavuz Sultan Selim'in taht kavgası, II. Bayezid'in saltanatının sonlarına doğru, şehzadeler arasındaki güç mücadelesi ile başlamıştır. Başlıca nedenler: Devlet işlerinin bozulması: Nikris hastalığına tutulmuş olan II. Bayezid, devlet işlerini vezirlere bırakmıştı; ancak bu vezirler doğru kararlar almıyordu, bu da halkın nefretini kazanmalarına ve devletin zayıflamasına yol açtı. Kardeşlerin farklı bölgelerde valilik yapması: Şehzade Ahmed Amasya'da, Şehzade Korkut Antalya'da, Şehzade Selim ise Trabzon'da valilik yapıyordu. Fatih Kanunnamesi: Bu kanun, padişahın kardeşlerini öldürebileceğini belirtiyordu, ancak yaş kaydı yoktu. İlk adımlar: Şehzade Selim, babasının hasta olduğunu ve devlet işlerinin kötüye gittiğini fark etti. Şehzade Ahmed, Şehzade Süleyman'ın daha yakın bir sancağa atanmasını engelleyerek, tahta geçme planlarını tehlikeye düşürdü. Bu olaylar, şehzadeler arasında gerginliğin artmasına ve sonunda sıcak çatışmalara yol açtı.

    Yavuz Sultan Selim nasıl anılır?

    Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı ve 88. İslam halifesi olarak anılır. Bazı unvan ve lakapları: Yavuz: Sert mizacı ve cesareti nedeniyle bu lakabı almıştır. Hâdimü'l-Haremeyni'ş-Şerîfeyn: Mekke ve Medine'nin koruyucusu anlamına gelir. Hilafet tahtının sultanı: İslam dünyası üzerinde bütünleştirici bir lider olması sebebiyle bu şekilde anılmıştır. Ayrıca, Farsça şiirlerini içeren bir divanı vardır ve Türkçe şiirlerine de bazı tezkirelerde rastlanır.

    Yavuz Sultan Selim'in en belirgin özelliği nedir?

    Yavuz Sultan Selim'in en belirgin özelliklerinden bazıları şunlardır: Askeri liderlik: Geniş çaplı askeri harekâtları, sevk ve idare gücü ile üç büyük meydan savaşında gösterdiği kumanda yeteneği sayesinde dünyada sayılı askeri liderler arasında yer almıştır. Fetihler: 1512-1520 yılları arasındaki kısa saltanatı döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını yaklaşık iki buçuk kat genişletmiştir. Eğitim ve kültür: İyi bir eğitim almış, okumayı çok sevmiş ve etrafında çok sayıda ulema ve sanat insanı bulunmuştur. Islahatlar: Sosyal ve ticari alanda hizmet verecek birçok bina inşa ettirmiş, ilme ve ulemaya değer vermiştir. Kararlılık: Hedefine odaklandığında gözü hiçbir şey görmeyen, son derece disiplinli, kararlı ve yanlış hareketleri affetmeyen bir mizaca sahiptir.