• Buradasın

    Türklerin en eski selamlaşması nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türklerin en eski selamlaşması olarak kabul edilebilecek bazı ifadeler şunlardır:
    • alkış ber- 2. "Tanrı övgü versin" anlamına gelir 2.
    • esen bol- 2. "Salim olmak" demektir 2.
    • esenle- 2. "Selamlamak" anlamına gelir 2.
    • esenleş- 2. "Selamlaşmak" demektir 2.
    • şi 2. "Kötülükten uzak olun" anlamına gelir ve Çin hakanlarını selamlarken kullanılmıştır 2.
    • geñlik bolsın 2. "Genişlik, rahatlık, huzur olsun" anlamında kullanılır 2.
    Ayrıca, "baş indirip selam vermek" ve "el sunarak selam vermek" gibi jestler de eski Türklerde selamlaşma biçimleri arasında yer alır 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Selamlaşma nasıl yapılır?

    İslam'da selamlaşma, "Selamün aleyküm" ifadesiyle yapılır. Daha kapsamlı bir selamlaşma şu şekilde olabilir: Selamün aleyküm ve rahmetullah. Selam verirken dikkat edilmesi gereken bazı kurallar: Küçükler büyüklere, binitli olanlar yayalara, yürüyenler oturanlara selam vermelidir. Aynı yaşta olanlar karşılaştığında, önce kimin selam vereceği önemli değildir; her ikisi de kazanç sağlar. Bir meclise giren kişi, hem girdiğinde hem de kalkarken selam vermelidir. Tanıdık ve tanımadık herkese selam vermek, Müslümanlar arasında anlaşma ve kaynaşmayı artırır. Selamlaşma, Müslümanlar arasında barış ve kardeşlik bilincini pekiştiren bir ibadettir.

    Osmanlı'da selamlaşma nasıl olurdu?

    Osmanlı'da selamlaşma şu şekilde olurdu: Selam verme: Selam veren kişi sağ elini göğsüne koyar ve başını hafifçe eğerdi. Karşılık verme: Selam alan kişi de aynı şekilde karşılık verirdi. Diğer ifadeler: Ayrıca "sabahınız hayr ola", "bu vaktiniz hayr ola", "hoş geldiniz" gibi ifadeler de kullanılırdı. Sosyal kurallar: Selamlaşma, toplumda saygı ve nezaketin bir ifadesiydi. Osmanlı'da selamlaşma, günlük yaşamın bir parçasıydı ve insanlar birbirleriyle karşılaştıklarında, evlerine veya iş yerlerine girdiklerinde, toplu alanlarda veya resmi etkinliklerde gerçekleşirdi.

    Hangi ülkelerde selamlaşma farklıdır?

    Selamlaşma ritüellerinin farklı olduğu bazı ülkeler: Fransa: İnsanlar genellikle her buluştukları ve ayrılacakları zaman el sıkışır ve her iki yanaktan da öperler. Japonya: Belden öne doğru eğilerek selam verilir. Hindistan: "Namaste" diyerek, elleri kaldırıp avuç içleri birleştirerek selamlanır. Tayland: "Wai" yapılarak, eller göğsün üzerinde birleştirilip baş eğilir. Yeni Zelanda: Māori halkı, burunlarını ve alınlarını birbirine bastırarak "Hongi" diye bilinen bir selamlaşma yapar. Tibet: Dilin biraz dışarı çıkarılması kibar bir selamlama olarak kabul edilir. Malezya: İki elle karşıdakinin ellerine dokunulur ve ardından eller kalbe konulur. Suudi Arabistan: İnsanlar genellikle burunlarını birbirine değdirir ve bir elini diğerinin omzuna koyar. Tuvalu: Yanaklar birbirine yapıştırılarak derin bir nefes alınıp verilir.

    Türklerin en eski geleneği nedir?

    Türklerin en eski gelenekleri arasında şunlar sayılabilir: Kurban sunma: Eski Türklerde kurban sunma geleneği, kanlı ve kansız olmak üzere iki şekilde uygulanırdı. Ölü aşı: Ölen kişilerin ardından dağıtılan helva ya da yemek, eski Türklerdeki "yoğ" törenlerinin bir devamıdır. İsim verme: Çocuklara uzun ömürlü olmaları için "Durmuş", "Yaşar", "Satılmış", "Satı" gibi isimlerin konulması eski Türklerden günümüze kadar uzanan bir adettir. Nevruz, Hıdrellez ve yılbaşı kutlamaları: Bu kutlamalar, tarih öncesinden günümüze ulaşan gelenekler arasındadır. Ateşin kutsallığı: Ateş, kötü ruhları kovmak için yakılır ve ocaktaki ateş kutsal kabul edilirdi. Ayrıca, eski Türklerde "kahramanlık kültü" vardı ve kahramanların ölümü bütün milleti derin bir yasa boğardı.

    Eski Türk sözleri nelerdir?

    Eski Türk sözlerinden bazıları şunlardır: Bilge Kağan Yazıtı'ndan bir alıntı: > Türk halkı ! aksisin: acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir doyarsan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun tükendin. Tonyukuk Yazıtı'ndan bir alıntı: > İlteriş Kağan kazanmasa, ve ben kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığı için, ve kendim kazandığım için il de il oldu, millet de millet oldu. Divanu Lugatit-Türk'te geçen bir atasözü: > Avçı neçe al bilse, adhığ ança yol bilir. Eski Türkçe bir atasözü: > Emgek eginde kalmas. Atebetü’l Hakâyık'tan bir söz: > Köni söz asel teg bu yalgan basal.

    En eski Türk kültürü hangisidir?

    En eski Türk kültürü, Orta Asya bozkırlarında gelişen göçebe Türk kültürü olarak kabul edilir. Bu kültürün bazı özellikleri: Göktanrı İnancı: Doğa ve gökyüzü odaklı bir inanç sistemi. Bozkır Kültürü: Hayvancılık, atlı göçebe yaşam, demircilik ve savaşçı bir toplumsal yapı. Sanat ve Zanaat: Halı-kilim dokumacılığı, deri işlemeciliği ve maden işçiliği. Türklerin en eski dönemlerine dair bazı kültürler: Afanasyevo Kültürü: M.Ö. 3000'li yıllarda ortaya çıkmıştır. Andronovo Kültürü: M.Ö. 1700'lü yıllarda Karasuk kültürüne dönüşmüştür. Karasuk Kültürü: M.Ö. 1200'lü yıllarda Tagar kültürüne evrilmiştir. Bu kültürler, Türklerin tarih sahnesine çıkışından önceki dönemleri kapsar ve Türk kültürünün temellerini oluşturur.