• Buradasın

    Regik Halit Karay'ın Gurbet Hikâyeleri'ndeki Eskici hikayesini olay sırasını bozmadan anlatıcıyı ve bakış açısını değiştirerek özetleme sırasında yazar-eser ilişkisini eserin yazıldığı dönemin özelliklerini dönem özelliklerinin anlatıma ve metnin yapısına etkisini belirtiniz.

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Refik Halit Karay'ın "Eskici" adlı hikayesini olay sırasını bozmadan, anlatıcıyı ve bakış açısını değiştirerek özetleme sırasında yazar-eser ilişkisini, dönemin özelliklerini ve metnin yapısına etkisini belirtmek için aşağıdaki bilgiler kullanılabilir:
    • Yazar-Eser İlişkisi: "Eskici", Refik Halit Karay'ın 1938 yılında yazdığı ve 1940'ta yayımlanan Gurbet Hikayeleri adlı eserde yer alır 124. Yazar, bu hikayeyi Suriye sürgünü sırasında kaleme almış ve eser, sürgün hayatındaki deneyimlerinden izler taşır 45.
    • Dönemin Özellikleri: Hikaye, 20. yüzyılın önemli toplumsal değişim dönemlerinden birinde yazılmıştır 3. 1910'lu ve 1920'li yıllarda Osmanlı Devleti ekonomik olarak çalkantılı bir dönemden geçmektedir 3. Anadolu halkı maddi sıkıntılarla boğuşmakta, birçok insan geçmişle olan bağını kopararak varlığını sürdürmenin yollarını aramak zorunda kalmaktadır 3.
    • Anlatıcı ve Bakış Açısı: Hikayede, olayları üçüncü şahıs anlatıcı aktarır 4. Bu anlatıcı, kahramanların ruh durumlarını bilen hakim bir konumdadır 4.
    • Metnin Yapısı: Eserde diyaloglar fazla yer almamıştır 4. Betimlemeler daha çoktur 4. Betimlemeler, üçüncü şahıs anlatıcı ve birinci şahıs anlatıcı (Hasan'ın gözünden) olarak ikiye ayrılabilir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Refik Halit Karay'ın Gurbet Hikâyeleri kitabındaki Eskici hikâyesinde hangi betimleme vardır?

    Refik Halit Karay'ın "Eskici" adlı hikâyesinde çevre tasvirleri ve kahramanların fiziksel betimlemeleri bulunmaktadır. Çevre tasvirleri arasında, Hasan'ın yolculuk sırasında gördüğü yerler, örneğin vapur, tren ve Filistin'deki kasaba betimlenmiştir. Kahramanların fiziksel betimlemeleri ise, saçı sakalı dağılmış, eski kıyafetler içinde tanımlanan eskici ve halanın, kara çarşaflı, altın takıları olan ve sert bakışlı bir kadın olarak tasvir edilmesiyle yapılmıştır.

    Eskici hikayesinde anlatıcı ve bakış açısı nedir?

    Eskici hikayesinde anlatıcı, genellikle üçüncü tekil kişidir. Bakış açısı ise çoğunlukla ilahi (hakim) bakış açısıdır.

    Gurbet Hikâyeleri özetinde ne anlatılır?

    Refik Halit Karay'ın "Gurbet Hikayeleri" adlı kitabının özeti şu şekildedir: Kitap, bir veya birden fazla kişinin başından geçmiş, yaşanmış olayları konu alır. Eskici. Köpek. Antikacı. Gözyaşı. Kitapta ayrıca "Yara", "Testi", "Fener", "Akrep", "Çıban" ve "Güneş" gibi hikâyeler de yer alır.

    İlahi ve gözlemci bakış açısı arasındaki fark nedir edebiyatta?

    İlahi (hakim) bakış açısı ile gözlemci bakış açısı arasındaki temel farklar şunlardır: İlahi bakış açısı: Anlatıcı, her şeyi bilir; olayların dışında durur ve gören durumundadır. Kahramanların duygularını, düşüncelerini ve iç dünyalarındaki karmaşıklıkları anlama yeteneğine sahiptir. Olayların ve karakterlerin iç dünyasına geniş bir bakış sunar, bu nedenle olayların derinliklerini ve karakterlerin duygusal deneyimlerini daha kapsamlı bir şekilde açıklar. Gözlemci bakış açısı: Anlatıcı, olayları dışarıdan izliyormuş gibi aktarır. Olayın geleceğini, karakterlerin duygularını, düşüncelerini ve iç seslerini bilemez. Olan biteni tarafsız bir şekilde okuyucuya sunar. Özetle, ilahi bakış açısı duygulara yer verirken, gözlemci bakış açısı sadece kahramanın dışta ne yaptığını söyler.

    Okuduğu metindeki hikaye unsurlarını belirler 8. sınıf nedir?

    Okuduğu metindeki hikâye unsurlarını belirleme, 8. sınıf Türkçe dersi müfredatında yer alan bir beceridir. Hikâye unsurları şunlardır: Olay. Yer. Zaman. Kişi (şahıs).

    Anlatıcı ve bakış açısı arasındaki fark nedir edebiyatta?

    Anlatıcı ve bakış açısı arasındaki fark, edebiyatta şu şekilde açıklanabilir: Anlatıcı, olay esasına dayalı metinlerde, olay örgüsünü, kişileri, zamanı ve mekânı bütünleştiren hayali bir karakterdir. Bakış açısı ise anlatıcının olayları görme, değerlendirme ve okuyucuya aktarma biçimidir. Anlatıcı türleri şunlardır: Kahraman anlatıcı: Olayların merkezinde yer alan ve 1. tekil şahıs tekniğiyle konuşan karakterdir. Gözlemci anlatıcı: Olayları dışarıdan izleyen ve 3. tekil şahıs tekniğiyle anlatan gözlemcidir. İlahi (hakim) anlatıcı: Her şeyi bilen, kahramanların iç dünyasını ve geçmişi/geleceği bilen anlatıcıdır. Bakış açısı türleri ise şu şekilde sınıflandırılabilir: Birinci tekil şahıs bakış açısı: "Ben" veya "biz" zamirleriyle anlatılır. İkinci tekil şahıs bakış açısı: "Sen" zamiriyle okuyucuyu hikayenin içine dahil eder. Üçüncü tekil şahıs bakış açısı: "O", "onlar" zamirleriyle anlatılır ve her şeyi bilen bir bakış açısıdır.

    Anlatıcı ve anlatı arasındaki fark nedir?

    Anlatıcı ve anlatı arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Anlatıcı, bir hikayede yaşananları okuyucuya aktaran kişidir. Anlatı ise, olay örgüsü ve anlatıcı unsurlarına dayanan, anlatılan hikaye olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla, anlatıcı anlatının bir parçası olup, anlatının oluşturulmasında önemli bir rol oynar.