• Buradasın

    Nazım Hikmet neden Ran mahlasını kullandı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Nazım Hikmet, Ran mahlasını, 1935 yılında Soyadı Kanunu'na uymak amacıyla, Piraye Hanım'ın önerisi üzerine almıştır 12.
    Ran soyadı, anlamsız bir soyadı olması için seçilmiştir; çünkü Nazım Hikmet, bu soyadını hiç kullanmamış, sadece resmi evraklarda yer almıştır 12.
    Nazım Hikmet, Kemal Tahir'e yazdığı bir mektupta, Ran soyadının "nar"ın tersi olduğunu ve "nar"ın kırmızı rengini çağrıştırdığını belirterek bu iddiayla alay etmiştir 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Nazım Hikmet neden edebi kişiliğini değiştirdi?

    Nazım Hikmet'in edebi kişiliğini değiştirmesinin birkaç nedeni vardır: Toplumsal ve politik değişimler: Nazım Hikmet, yaşadığı dönemin toplumsal ve politik olaylarına uyum sağlamak için şiir tarzını ve içeriğini değiştirmiştir. Mayakovski etkisi: Sovyetler Birliği'nde kaldığı sırada Rus şair Mayakovski'den etkilenmiş, onun devrimci ve yenilikçi şiir tarzını benimsemiştir. Kendi sanatsal gelişimi: Nazım Hikmet, zamanla kendi özgün şiir dilini oluşturmayı ve daha derin, yenilikçi eserler ortaya koymayı hedeflemiştir. Bu değişiklikler, Nazım Hikmet'in toplumcu-gerçekçi şiirin öncüsü ve fütürist akımın temsilcisi olarak tanınmasını sağlamıştır.

    Nazım Hikmet Ran ve Nazım Renç aynı kişi mi?

    Evet, Nazım Hikmet Ran ve Nazım Renç aynı kişidir. Asıl adı Mehmet Nâzım Ran olan Nazım Hikmet, 1935'te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu gereği Ran soyadını almıştır. 1951'de vatandaşlıktan çıkarılması üzerine, Polonya vatandaşlığına geçince, dedesinden dolayı Borzecki soyadını almakla birlikte, kendi soyadı yerine babasının adını kullanarak hep Nazım Hikmet ismini daha çok kullanmıştır.

    Nazım Hikmet neden Ran soyadını aldı?

    Nazım Hikmet, Ran soyadını, 1935'te yürürlüğe giren Soyadı Kanunu'na uymak için zorunluluktan almıştır. Nazım Hikmet'in Ran soyadını alma süreci şu şekilde gelişmiştir: Nazım'ın cezaevinde olduğu dönemde, 1934 Haziran'ında soyadı yasası çıkarılmıştır. Hikmet, Nazım'ın babasının adıdır. Herkes "Öztürk", "Safkan", "Yılmaz", "Eğilmez", "Türksoy", "Kahraman" gibi iddialı soyadları seçerken Nazım bundan hiç hoşlanmamaktadır. Bir gün Nazım, "Sen istiyorsan git kendine bir soyadı al. Ben de gerekirse onu kullanırım," der. Birlikte bir soyadı düşünmeye başlarlar. Sonunda anlamsız bir soyadı almaya karar verirler. Piraye "Ran" soyadını önerir. Ertesi gün nüfus idaresine başvurup Ran'ı nüfuslarına işletirler. Nazım Hikmet, hayatının geri kalan döneminde Ran soyadını kullanmamış, sadece resmî belgelerde geçirmiş, imzasını "Nazım Hikmet" olarak atmıştır.

    Nazım Hikmet hangi tür eserler yazmıştır?

    Nâzım Hikmet, çeşitli türlerde eserler vermiştir: Şiir: "835 Satır", "Kuvâyi Milliye Destanı", "Memleketimden İnsan Manzaraları" gibi önemli eserler. Tiyatro: "Kafatası", "Ferhad ile Şirin", "İnek" gibi oyunlar. Roman: "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim". Öykü: "Sevdalı Bulut", "Cici Berber" gibi eserler. Deneme ve Makale: "Alman Faşizmi ve Irkçılığı", "Sovyet Demokrasisi", "Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil" gibi yazılar. Çeviri: "La Fontaine'den Masallar", "Savaş ve Barış" gibi eserlerin çevirileri.

    Nazım Hikmet'in gerçek hayatı nasıldı?

    Nazım Hikmet'in gerçek hayatı, siyasi düşünceleri nedeniyle zorluklarla doluydu. Çocukluk ve Eğitim: 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. Milli Mücadele: 1921'de Vâlâ Nureddin ile Anadolu'ya geçerek Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Moskova Dönemi: Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde eğitim gördü. Hapis Hayatı: Komünist inançları nedeniyle defalarca tutuklandı, 12 yılı aşkın süre cezaevinde kaldı. Sürgün ve Vatandaşlıktan Çıkarılma: 1951'de Türk vatandaşlığından çıkarıldı, 2009'da bu karar iptal edildi. Son Yılları: Moskova'da yazdı, uluslararası kongrelere katıldı ve birçok ülkeye seyahat etti. Nazım Hikmet, aşk, özgürlük, sosyal adalet ve insan temalarını işleyen şiirleriyle tanınır.

    Nazım Hikmet hangi akıma mensuptur ve hayatı?

    Nazım Hikmet, toplumcu gerçekçi anlayışın en güçlü temsilcilerinden biridir. Hayatı: 1902-1921: Selanik'te doğdu ve ilk şiirlerini hece ölçüsüyle yazdı. 1921: Milli Mücadele'ye destek için Ankara'ya gitti ve ardından Sovyetler Birliği'ne geçti. 1924: Türkiye'ye döndü ve sol görüşlü yayın organlarında yazdı. 1928-1938: Siyasi faaliyetleri nedeniyle defalarca tutuklandı ve uzun yıllar hapis yattı. 1963: Moskova'da vefat etti. Etkilendiği akımlar: Moskova'da bulunduğu dönemde Rus avangard sanatı ve özellikle Vladimir Mayakovski'nin şiir anlayışından etkilendi. 1929-1936 yılları arasında konstrüktivizmin etkisi altında kaldı. Önemli eserleri: 28 Kanunisani (ilk şiir kitabı). Memleketimden İnsan Manzaraları. 835 Satır.