• Buradasın

    Eski Türklerde tamu nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Eski Türklerde tamu, cehennem anlamına gelen bir kelimedir 12.
    Tamu, kötü kişilerin, öldükten sonra kaynar katran kazanlarına atıldığı bir yer olarak tanımlanır 2. Orada cezalandırıcı Erlik Han'dır 2.
    Tamu kelimesinin diğer varyantları şunlardır:
    Moğollar tam derler 3.
    İslam inancıyla birlikte tamu hakkında geniş betimlemeler yapılmış ve nasıl bir yer olduğu hakkında değişik fikirler ileri sürülmüştür 3.
    Tüm görüşlerdeki ortak nokta, tamu'nun ateş ile ilgili olduğudur 3.
    Eski Türkler (Oğuzlar, Chou Türkleri ve diğer Gök Tanrı'ya tapan Türkler) tamu'nun yeraltında olduğuna inanırdı 23.
    Tamı Han adlı bir tanrı, Hakaslarda cehennemi yönetirdi 2.
    Altay Türklerinde, ölenler tamu/tamağ'da cezasını çektikten sonra Yayuçı tarafından göğün üçüncü katına götürülürdü 2.
    Kazırgan sözcüğü de Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde cehennem çukuru anlamında kullanılır 23.
    Tamu kelimesi, özellikle Osmanlı Türkçesi ve halk ağzında karşımıza çıkan, genellikle "misafir" anlamına gelen bir kelimedir 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Eski Türklerde orun ve ülüş nedir?

    Eski Türklerde "orun" ve "ülüş" kavramları şu şekilde tanımlanır: 1. Orun: İlk Türk devletlerinde kurultay adı verilen devlet meclislerinde boy beylerinin oturdukları yere verilen addır. 2. Ülüş: Boyların kurultayda yiyecekten alacakları paya veya hisseye verilen addır.

    Tamu ne anlama gelir?

    Tamu kelimesi, Eski Türkçe kökenli olup "cehennem" anlamına gelir. Ayrıca, Osmanlı Türkçesi ve halk ağzında misafir anlamında da kullanılır.

    Eski Türklerde töre ne demek?

    Eski Türklerde töre, bir toplumda yazılı olmayan, gelenekleşmiş kanun ve kuralların bütünüdür. Töre kelimesinin diğer anlamları arasında ise şu tanımlar yer alır: yasa; düzen; gelenek; örf; ayin; tören. Töre, Türklerin devlet hukukunu, ahlaki değerlerini, dinî inançlarını ve sosyal hayatı düzenleyen, hukukî ve sosyal değer kazanmış davranış kalıplarını ihtiva eden mecburi kuralların bir bütünüdür. Törenin oluşumu, eski Orta Asya Türk toplumlarında üç yolla gerçekleşebilmekteydi: 1. Kağanlarca konulan kurallar; 2. Kurultaylarda alınan kararlar; 3. Toplum içinde kendiliğinden, yavaş yavaş ortaya çıkan gelenek-görenek kuralları, yani "Yosun Hukuku". Töre, başta kağan ve üst yöneticiler olmak üzere toplumun her ferdini bağlayan ve herkesin uyması zorunlu olan değerler ve kurallar bütünü olarak bir kutsallığa sahipti.

    Tamu ne anlatıyor?

    Tamu, İhsan Oktay Anar'ın "Puslu Kıtalar Atlası" adlı kitabında, Halife Mansur'un rüyasında gördüğü iki yıldızın Harut ve Marut adlı meleklerin olması ve bu meleklerin dünyaya inip bir kadına aşık olmalarını anlatır. Mansur, rüyasında gördüğü kuyunun dibinde kendi aksini görür ve kuyudan ilim alır. Ayrıca, Tamu eski Türk inancında cehennem anlamına gelir.

    Eski Türklerde devlet geleneği ve teşkilatı nedir?

    Eski Türklerde devlet geleneği ve teşkilatı şu şekilde özetlenebilir: Devlet Anlayışı: Devlet, "el" veya "il" olarak adlandırılırdı ve "töre" (yazılı olmayan kanun) ile birlikte düşünülürdü. Devletin Unsurları: Devlet, "halk", "ülke", "hâkimiyet" ve "teşkilat" unsurlarından oluşurdu. Yönetim: Kağan, devletin başıydı ve iç-dış siyaset, savaş ve barış kararları alırdı. Teşkilat: Devlet, ikili teşkilata göre yönetilirdi; asıl hükümdar doğuyu, kardeşi yabgu ise batıyı yönetirdi. Ordu: Ordu, onlu sisteme göre örgütlenmişti ve herkes savaşa hazırdı. Sosyal Yapı: Sınıflı bir yapı yoktu, herkes askerdi ve "kul" kelimesi devlete hizmet anlamında kullanılırdı.