• Buradasın

    17. yüzyılda Türk müziği nasıldı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1. yüzyılda Türk müziği, zengin bir kültürel yapının yansıması olarak çeşitli türlerde önemli bir evrim geçirmiştir 1. Bu dönemde:
    • Divan müziği, Osmanlı saray kültürünün bir yansıması olarak aşk ve doğa temalarını işleyen, zengin makam yapısı ve melodi unsurlarıyla dikkat çeken eserler içeriyordu 1.
    • Halk müziği, toplumun günlük yaşamından esinlenerek oluşmuş, yalın ezgileri ve yöresel enstrümanlarıyla tanınıyordu 1.
    • Keman, ilk kez bu yüzyılda Türk müziğinde kullanılmaya başlanmıştır 2.
    • Mehter, bu yüzyılda da önemini korumuş, çeşitli çalgılarla zenginleştirilmiş ve farklı törenlerde kullanılmıştır 3.
    • Nota kullanımı, Ali Ufki Bey'in etkisiyle bu yüzyılda Türk müziğine girmiştir 2.
    Ayrıca, bu dönemde Neyzen Tevfik ve Dede Efendi gibi sanatçılar, Türk müziğini teknik ve duygusal açıdan zenginleştirmişlerdir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    17 yüzyılda Türk musikisi hangi dönemdedir?

    17. yüzyıl, Türk müziği tarihinde klasik öncesi dönem içinde yer alır. Bu dönemde, Safiyüddin Abdülmümin Urmevi ile ses sistemi ve kuralları belirlenmiş, Merâgalı Hoca Abdülkâdir’le “Klâsik Dönem” başlamış ve Buhûri-zâde Mustafa Itri gibi bestecilerin eserleriyle bu dönem bütünleşmiştir. Ayrıca, batı notası ilk kez Leh asıllı Ali Ufki Bey’in aracılığıyla bu yüzyılda Türk müziğine girmiştir.

    19 yüzyılda Türk müziğine hangi yenilikler gelmiştir?

    19. yüzyılda Türk müziğine gelen yeniliklerden bazıları şunlardır: Romantik dönem: 17 ve 18. yüzyılda klasik dönemini yaşayan Türk müziği, 19. yüzyılda romantik döneme girmiştir. Batı etkisi: Batı müziği tanınmaya başlanmış, kanto, opera gibi müzik türleri Osmanlı müzik çevrelerince de tanınmış ve icra edilmiştir. Yeni çalgılar: Batı tarzı müzikte kullanılan piyano, keman, trombon, trompet, korno gibi çalgılar Osmanlı saraylarında ilgi görmüştür. Nota kullanımı: Giuseppe Donizetti ile birlikte Türk müziği Avrupa müziğine özgü nota yazısı ile tanışmıştır. Orkestra: Muzıka-i Hümayun'un kurulmasıyla senfonik özellik taşıyan ilk Türk orkestrası kurulmuştur. Şarkı formu: Kâr, beste, ağır ve yürük semâi gibi formlar arka planda kalırken, şarkı ve fantezi formları öne çıkmıştır. Çok seslilik: Avrupa kökenli çok seslilik anlayışı Türk müziğine girmiştir. Marşlar: Mahmudiye Marşı, Mecidiye Marşı, Hamidiye Marşı gibi çok sesli (polifonik) müzik anlayışı doğrultusunda marşlar yazılmıştır.

    17 ve 18 yüzyılda Türk müziği hangi makamda?

    17. ve 18. yüzyıllarda Türk müziğinde en çok kullanılan makamlardan bazıları şunlardır: Hüseynî makamı. Acem makamı. Neva makamı. Buselik makamı. Hicâzkâr makamı. Ayrıca, 18. yüzyılda Remel, Zencîr, Ağır Aksak, Aksak, Çenber ve Berefşan gibi yeni usûller de Hüseynî makamında kullanılmaya başlanmıştır.

    17. yüzyıla kadar Türk müziğinin genel özellikleri nelerdir?

    17. yüzyıla kadar Türk müziğinin genel özellikleri şunlardır: Nota Yazımındaki Gelişmeler: 17. yüzyılda nota yazım şekillerinde önemli gelişmeler olmuş, Dimitrie Cantemir (Kantemiroğlu) ebced notasını geliştirerek yeni bir yazım şekli oluşturmuştur. Müzik Türleri: Osmanlı İmparatorluğu'nda dinî alanda mevlit, miraciye ve Mevlevi ayini; askerî alanda mehter ve nevbet; din dışı müzik alanında ise peşrev, saz semaisi, kâr, beste, semai ve şarkı gibi türler öne çıkmıştır. Müzik Kurumları: Müzik, saray, tekke ve konaklarda gelişmiştir. Halk Müziği: Halk müziği, geniş halk toplulukları içinde otantik özelliğini sürdürmüş, aşık geleneği devam etmiştir. Kemanın Kullanımı: Keman, ilk kez 17. yüzyılda Türk müziğinde kullanılmaya başlanmıştır.

    Klasik Türk müziği hangi dönemde ortaya çıkmıştır?

    Klasik Türk müziği, 10. yüzyılda Anadolu'da ortaya çıkmıştır.

    Klasik Türk müziği eserleri nelerdir?

    Klasik Türk müziği eserleri arasında öne çıkan bazı eserler şunlardır: 1. "Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar" - Zeki Müren. 2. "Bir İhtimal Daha Var" - Selma Hünel. 3. "Bakmıyor Çeşm-i Siyah" - Hamiyet Yüceses. 4. "Duydum ki Unutmuşsun" - Emel Sayın. 5. "Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın" - Aylin Şengün Taşçı. 6. "Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim" - Behiye Aksoy. 7. "Kapın Her Çalındıkça" - Melihat Gülses. 8. "Arabaya Taş Koydum" - Nermin Candan. 9. "Fikrimin İnce Gülü" - Müzeyyen Senar. 10. "Dönülmez Akşamın Ufkundayız" - Muazzez Abacı. Ayrıca, Münir Nurettin Selçuk ve Alâeddin Yavaşca gibi bestecilerin eserleri de klasik Türk müziğinin önemli parçaları arasında yer alır.

    18. ve 19. yüzyıllarda Türk müziği hangi türlere ayrılmıştır?

    18. ve 19. yüzyıllarda Türk müziği, geleneksel Türk müziği ve çağdaş Türk müziği olmak üzere iki ana türe ayrılır. Geleneksel Türk müziği, dinî ve din dışı müzik olarak ikiye ayrılır. Dinî müzik: Tekke (tasavvuf) müziği ve cami müziği. Din dışı müzik: Halk müziği, askerî müzik (mehter ve bando), eğlence müziği. Çağdaş Türk müziği, dinî ve din dışı olarak yine iki ana türe ayrılır. 18. ve 19. yüzyıllarda Türk müziğinde ayrıca batı etkisi de görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde öne çıkan bazı besteciler: Hammamizade İsmail Dede Efendi; Tanburi Cemil Bey; Refik Talat Alpman; Şerif Muhiddin Targan; Münir Nurettin Selçuk.