• Buradasın

    Zanlı ve şüpheli arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Zanlı ve şüpheli terimleri, ceza hukuku kapsamında farklı anlamlara sahiptir ve genellikle birbirlerinin yerine kullanılsalar da aralarında bazı farklar bulunmaktadır:
    • Şüpheli, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder 12. Savcılık tarafından hakkında soruşturma yürütülen kişi, ister cezaevinde tutuklu olsun isterse tutuksuz olsun "şüpheli" olarak anılır 2.
    • Zanlı ifadesi, medyada sıkça kullanılsa da, hukuki bir terim olarak "şüpheli" ile aynı anlama gelir 2.
    Sanık ise, kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder 12. Hakkında dava açılan kişi, yargılama sürecinde "şüpheli" olmaktan çıkıp "sanık" olarak adlandırılır 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hangi durumlarda kuvvetli şüphe var sayılır?

    Kuvvetli şüphe, şu durumlarda var sayılır: Delillerin durumu: Şüpheli veya sanığın aleyhine olan deliller, yargılama sonucunda ceza verilmesini sağlayabilecek ölçüde ise. Somut deliller: Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması. Tanık ifadeleri ve diğer kanıtlar: Çok sayıda tanık ifadesi, adli tıp raporu gibi kanıtlar bulunması. İkrar: Şüphelinin suçu ikrar etmesi. Tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli şüphe yeterli olsa da, hakim veya mahkeme, yasal düzenlemedeki tutuklama nedenlerinin varlığı halinde dahi tutuklama kararı vermek zorunda değildir.

    Yargıtay'a göre şüphe nedir?

    Yargıtay'a göre şüphe, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi için göz önünde bulundurulması gereken bir sorunun, mutlaka sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğini ifade eder. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, şu durumlarda uygulanır: Suçun işlenip işlenmediği konusunda şüphe varsa; Suçun sanık tarafından işlendiği kesin olarak ispat edilemiyorsa; Suçun gerçekleştirilme biçimi konusunda şüphe varsa. Bu ilkeye göre, ceza mahkumiyeti bir olasılığa değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır.

    CMK'ya göre şüpheli kimdir?

    CMK'ya göre şüpheli, "soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişi"dir. Savcılık tarafından hakkında soruşturma faaliyeti yürütülen kişi, soruşturma evresi bitene kadar şüpheli olarak nitelendirilir.

    Şüpheli ne zaman sanık olur?

    Şüpheli, kovuşturmanın başlamasından (iddianamenin kabulünden) itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişi olarak sanık olur. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek kadar yeterli suç şüphesi ve suçun işlendiğini gösterir somut delil toplandığında, savcılık tarafından iddianame düzenlenir ve ceza mahkemesinde kamu davası açılır.

    Soruşturmada şüpheli ne demek?

    Soruşturmada şüpheli, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2/1-a bendine göre, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder. Bir başka deyişle, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şikayet veya ihbar üzerine ya da resen hareket ederek kişinin suç işlediği iddiası ile soruşturma başlatması anı ile adli mercilerce yapılan soruşturma ve araştırma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı (takipsizlik) veya mahkemece iddianamenin kabulü kararı arasındaki süreçte, ilgili suçu işlediği isnat edilen kişi, şüpheli sıfatını alır. Şüpheli, suçlu anlamına gelmez; yalnızca kişinin suç işlediği konusunda kuşku bulunduğunu gösterir.

    Şüpheli ve şüphe ne demek?

    Şüpheli, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade eder. Şüphe ise, bir suçun bir veya birkaç fail tarafından işlenip işlenmediğini gösteren her türlü emare, iz, işaret, bulgu veya somut delildir. Şüphe, soruşturma başlatmak, koruma tedbiri uygulamak ve iddianame düzenlemek için varlığı şart olan bir kavramdır, ancak mahkumiyet için yeterli değildir.

    Suçun işlendiği konusunda kuvvetli bir şüphe varsa ne olur?

    Suçun işlendiği konusunda kuvvetli bir şüphe varsa, mahkumiyet kararı verilebilmesi için kesin ve inandırıcı delillerin bulunması gerekmektedir. Türk Ceza Hukuku'na göre, sadece şüpheye dayanarak bir kişinin suçlu bulunması mümkün değildir. Tutuklama kararı verilebilmesi için ise ayrıca şu koşulların sağlanması gerekir: - şüphelinin kaçma olasılığı; - delilleri karartma şüphesi; - katalog suçların varlığı (örneğin, soykırım, kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı vb.).