• Buradasın

    Yerleşim yerinin değişmesi dava yetkisini etkiler mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Genel olarak, yerleşim yerinin değişmesi dava yetkisini etkilemez 14.
    HMK 6. maddesine göre, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde dava açıldıktan sonra yerleşim yerini değiştirmesi, mahkemenin yetkisini etkilemez 14.
    Ancak, vesayet altına alınan bir kişinin yerleşim yerinin değişmesi durumunda, vesayet makamının izni olmadıkça yerleşim yeri değiştirilemeyeceği ve yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetkinin yeni vesayet dairelerine geçeceği belirtilmiştir 35.
    Ayrıca, kayyım atanmasına ilişkin davalarda da kesin yetki söz konusu olup, dava tarihinden sonra kayyımın yerleşim yerinin değişmesi hâlinde mahkemece yetkisizlik kararı verilemez 3.

    Konuyla ilgili materyaller

    Yetkili mahkemede dava açılmazsa ne olur?

    Yetkili mahkemede dava açılmazsa, "dava açılmamış sayılır" (HMK m.20/1). Bu durumda, görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar verir. Davanın açılmamış sayılması, tarafları doğrudan etkileyen bir durumdur; bu nedenle, uyuşmazlık için davanın yeniden açılması gerekir.

    Çekişmesiz yargıda yetki nasıl belirlenir?

    Çekişmesiz yargıda yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 384. maddesine göre belirlenir. Genel kural: Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Özel hükümler: Kanunlarda özel hüküm bulunan hallerde, özel kanunda yazılı olan yer mahkemesi, o çekişmesiz yargı işi için yetkili olacaktır. Bazı istisnalar: Şirket merkezinin bulunduğu yer: Türk Ticaret Kanunu'nun 412. maddesine göre, pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri reddedildiğinde, genel kurulun toplantıya çağrılması için şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Noterler: 6217 sayılı kanunla değişik Noterlik Kanunu'nun 71/A maddesi ile mirasçılık belgesi verilmesi ve terk eden eşin ortak konuta davet edilmesi gibi bazı çekişmesiz yargı işleri noterlere de bırakılmıştır.

    Görev ve yetki dava değeri nasıl belirlenir?

    Görev ve yetki dava değeri farklı kriterlere göre belirlenir: 1. Görev: Davanın konusuna ve değerine göre hangi yargı kolunda ve mahkemede görüleceğini belirler. 2. Yetki: Davanın hangi yerdeki mahkemede açılacağını gösterir. Dava değerinin belirlenmesi ise şu şekildedir: - Asliye hukuk mahkemelerinde: Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmelidir. - Tam yargı davalarında: İdari yargının görev alanına girmeyen insan zararlarına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.

    Davanın açılmasından sonra dava konusu devredilebilir mi?

    Evet, davanın açılmasından sonra dava konusu devredilebilir. Bu durum, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenmiştir. Dava konusunun devredilmesi durumunda, devreden tarafın dava konusu hak üzerinde tasarruf yetkisi kalmaz ve taraf sıfatı sona erer.

    Davanın açıldığı yer önemli mi?

    Evet, davanın açıldığı yer önemlidir. Davanın açıldığı yer, mahkemenin yetki ve görev alanını belirler ve davanın doğru bir şekilde ilerleyebilmesi için gereklidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, dava dilekçesinin kaydedildiği tarih davanın açılış tarihi olarak kabul edilir.

    Görevsizlik ve yetkisizlik kararı arasındaki fark nedir?

    Görevsizlik ve yetkisizlik kararları arasındaki temel fark, mahkemenin görevli ya da yetkili olup olmamasıyla ilgilidir. Görevsizlik kararı, mahkemenin davanın konusu itibarıyla görevli olmadığını belirtir. Yetkisizlik kararı ise mahkemenin, davanın açıldığı yer bakımından yetkili olmadığını gösterir. Ayrıca, görevsizlik kararı ceza davalarında re'sen (kendiliğinden) işlerken, hukuk davalarında tarafların başvurusu gereklidir.

    Dava şartları nelerdir HMK?

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında dava şartları şunlardır: 1. Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. 2. Yargı yolunun caiz olması. 3. Mahkemenin görevli olması. 4. Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. 5. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları. 6. Dava takip yetkisine sahip olunması. 7. Gider avansının yatırılmış olması. 8. Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. 9. Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. 10. Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.