• Buradasın

    Yargıtay onama kararına karşı kanun yararına temyiz yapılabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yargıtay onama kararına karşı kanun yararına temyiz yapılabilir. Bu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi gereğince mümkündür 23.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kanun yararına temyizde infazın durdurulması nasıl yapılır?

    Kanun yararına temyizde infazın durdurulması, kesinleşmiş hükmün infazını kendiliğinden durdurmaz. İnfazın durdurulması talebi, hem kanun yararına bozma istemini inceleyen Yargıtay ceza dairesinden hem de dosyanın gönderildiği yerel mahkemeden istenebilir. Ayrıca, kanun yararına bozma başvurusu devam ederken ve henüz karar verilmemişken, ilk derece mahkemesince infazın durdurulması mümkündür.

    Temyiz üzerine kesinleşen karar nasıl bozulur?

    Temyiz üzerine kesinleşen bir karar, iki farklı yolla bozulabilir: 1. Kanun Yararına Bozma: Bu yol, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir. 2. Yargılamanın Yenilenmesi: Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi, CMK'nın 311. maddesinde hükme bağlanmıştır.

    Hangi kararlar temyiz edilemez HMK?

    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca aşağıdaki kararlar temyiz edilemez: 1. Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalar (2024 yılı için 378.290 TL). 2. Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar. 3. Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar. 4. Soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin kararlar. 5. İlk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar. 6. Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemesi hakimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde, davanın başka bir mahkemeye nakline ilişkin kararlar.

    Kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey mi?

    Hayır, kanun yararına temyiz dilekçesi ile kanun yararına bozma aynı şey değildir. Kanun yararına bozma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. ve 310. maddelerinde düzenlenen, hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların giderilmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Kanun yararına temyiz ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363. maddesinde düzenlenen ve ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı başvurulan bir yöntemdir.

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark nedir?

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark şu şekildedir: - Temyiz, hukuk davalarında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların Yargıtay tarafından hukuki açıdan denetlenmesini sağlayan en üst düzey olağan kanun yoludur. - Temyize başvuru ise, bu denetim sürecinin ilk adımıdır ve kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılması gerekir. Özetle: Temyiz, sürecin tamamını ifade ederken; temyize başvuru, bu sürecin ilk aşamasını oluşturan başvurudur.

    Temyize giden dava kesinleşir mi?

    Temyize giden davanın kesinleşmesi, yüksek mahkemenin (Yargıtay veya Danıştay) temyiz incelemesi sonucunda verdiği karara bağlıdır. Eğer Yargıtay, yerel mahkemenin kararını hatalı bulursa, kararı bozabilir ve dosyayı yeniden görüşülmek üzere mahkemeye gönderebilir. Ancak, Yargıtay yaptığı inceleme sonucunda istinaf mahkemesi kararı aleyhine yapılan temyiz başvurusunun "esastan reddine" karar verirse, yani istinaf mahkemesi hükmünün hukuka uygun bulunduğunu belirtirse, istinaf mahkemesi tarafından verilen hüküm kesinleşir.

    Yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz arasındaki fark nedir?

    Yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yargılamanın İadesi: Kesinleşmiş mahkeme kararlarının belirli sebepler doğrultusunda yeniden incelenmesini talep etme yoludur. 2. Kanun Yararına Temyiz: İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdiği veya istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş kararlarına karşı, hukuka aykırılık taşıyıp taşımadığının denetlenmesi amacıyla başvurulan olağanüstü bir kanun yoludur.