• Buradasın

    Tescilde zorlama davasında zamanaşımı var mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tescile zorlama davasında özel bir zamanaşımı süresi yoktur 12.
    Ancak, bu davayı açabilmek için geçerli bir hukuki nedenin olması gerektiğinden, davanın konusu teşkil eden hukuki işlemin tabi olduğu zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere tabidir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Zamanaşımı süresi dolmadan dava açılırsa ne olur?

    Zamanaşımı süresi dolmadan dava açılması durumunda, davanın yasal süreci devam eder ve zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Zamanaşımı süresi, suçun niteliğine göre değişiklik gösterir ve belirli bir süre içinde dava açılmazsa, mahkemeler ilgili davayı inceleme yetkisini kaybeder ve zamanaşımına uğrayan dava hakkında düşme kararı verilir. Önemli noktalar: Dava zamanaşımı süresi, her kesilme nedeninden sonra tekrar işlemeye başlar. Uzamış zamanaşımı süresi, tüm kesilme nedenleri dikkate alınarak hesaplanır. Şüpheli veya sanığın zamanaşımına uğramış suçla ilgili olarak muhakemeye devam edilmesini istemesi herhangi bir önem taşımaz; zamanaşımından vazgeçme söz konusu değildir.

    Tescile zorlama davası nedir?

    Tescile zorlama davası (ferağa icbar davası), 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesinde düzenlenen, mülkiyetin devri borcunu yükleyen bir sözleşme veya hukuki sebep bulunmasına rağmen, borçlunun mülkiyeti devretmekten kaçınması durumunda açılan bir davadır. Bu davanın açılabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: Geçerli bir hukuki sebep bulunması. Borçlunun, tescil talebini haklı bir neden olmaksızın reddetmesi. Mülkiyeti devir borçlusunun, o anda taşınmaza malik olması. Tescile zorlama davasının bazı özellikleri: Görevli mahkeme: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Dava türü: Yüzeysel incelemede eda davası gibi görünse de, mahkemece verilen karar yenilik doğurucu (inşai) bir karardır. Zamanaşımı: Devir talebine dayanak olan hukuki ilişkiye göre belirlenir.

    Zamanaşımı süresi geçtikten sonra hizmet tespit davası açılabilir mi?

    Zamanaşımı süresi geçtikten sonra hizmet tespit davası açılamaz.

    Tebligat yapılamadığı dönemde zamanaşımı kesilir mi?

    Tebligat yapılamadığı dönemde zamanaşımı kesilmez, çünkü ceza zamanaşımının kesilmesi için tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması gerekmektedir.

    Zamanaşımı ilamın kesinleşmesinden itibaren mi başlar?

    Hayır, zamanaşımı ilamın kesinleşmesinden itibaren başlamaz. Zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak, ilam verildiği tarihten itibaren on yıl içinde borçluya tebliğ edilirse, tebliğ tarihinden itibaren yeni bir on yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar.

    Zamanaşımı süresi dolmadan cezai şart istenebilir mi?

    Zamanaşımı süresi dolmadan cezai şart (ceza koşulu) istenebilir. Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 182/2'ye göre, ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hale gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Ancak, ceza koşulu talep etmek için borçlunun kusuru aranır ve alacaklının zarara uğramış olması gerekmez.

    Zamanaşımı hukukta nedir?

    Hukukta zamanaşımı, hukuken tanınan bir hakkın, yasanın belirlediği belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda, o hakkın dava yoluyla ileri sürülme kabiliyetini kaybetmesi anlamına gelir. Zamanaşımı, iki ana kategoriye ayrılır: 1. Dava zamanaşımı: Bir davanın açılması için gereken süreyi ifade eder. 2. Hak zamanaşımı: Belirli bir hakkın kullanılmaması durumunda o hakkın kaybolması demektir. Zamanaşımı, hukuk sisteminde aşağıdaki amaçlara hizmet eder: Hukuki güvenliği sağlamak: Belirsizlikleri ortadan kaldırarak bireylerin ve kurumların geleceğe yönelik plan yapmalarına olanak tanır. Kanıt zorluklarını azaltmak: Delillerin kaybolması veya tanıkların unutması gibi durumları göz önünde bulundurarak tarafların makul bir süre içinde delillerini toplamasını teşvik eder. Davalarda yığılmayı önlemek: Zamanaşımı olmasaydı, insanlar yıllar sonra bile dava açabilirlerdi, bu da mahkemelerin iş yükünü artırırdı. Atıl hakların ortadan kaldırılması: Uzun süre kullanılmayan hakların tasfiye edilmesini sağlayarak hukuk düzeninin etkinliğini artırır.