• Buradasın

    Tasarrufun iptali davasında TBK'nın 19 maddesi ne zaman uygulanır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TBK'nın 19. maddesi, tasarrufun iptali davasında, muvazaa iddiasına dayalı olarak uygulanır 13.
    Bu maddeye göre, üçüncü kişiler, danışıklı işlemler nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı olan hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Tasarrufun iptale konu olan mal nasıl haczedilir?

    Tasarrufun iptale konu olan malın haczedilmesi, tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi durumunda gerçekleşir. Bu süreçte izlenen adımlar şunlardır: 1. Mahkeme Kararı: Davacı alacaklı, mahkemeye başvurarak tasarrufun iptalini talep eder ve mahkeme bu talebi kabul eder. 2. Cebri İcra İşlemleri: Mahkeme kararı doğrultusunda, iptal edilen tasarruf sanki hiç yapılmamış gibi, tasarrufa konu mal veya hak üzerinde cebri icra işlemlerine devam edilir. 3. Haciz ve Satış: Alacaklı, bu mal veya hak üzerinde haciz ve satış işlemleri yapabilir, böylece alacağını tahsil edebilir.

    Tasarruf iptalinde iyi niyet aranır mı?

    Tasarrufun iptali davasında iyi niyet aranır, ancak farklı açılardan değerlendirilir: 1. Üçüncü Kişinin İyi Niyeti: Borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılan tasarruflarda, üçüncü kişinin iyiniyetli olması, yani tasarrufun iptale tabi olduğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması, iptal davasının sonucunu etkilemez. 2. Devralan Dördüncü Kişinin İyi Niyeti: Eğer üçüncü kişi, tasarrufun yapıldığı malı bir başkasına (dördüncü kişiye) devrederse, burada devralan kişinin iyi niyetli olup olmadığı önem kazanır.

    Tasarrufun iptali davası hangi kitapta?

    Tasarrufun iptali davası ile ilgili kitaplar şunlardır: 1. "Tasarrufun İptali Davası" - Rahşan Sertkaya Daniş, Seçkin Yayıncılık, 2023. 2. "Tasarrufun İptali Davası" - Erhan Günay, Seçkin Yayıncılık, 2012. 3. "Tasarrufun İptali ve Muvazaa Davaları" - Halil Ahmet Bakırcı, Seçkin Yayınları, 2024.

    Tasarrufun iptale dayalı tazminat davası ne zaman açılır?

    Tasarrufun iptale dayalı tazminat davası, tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç beş yıl içinde açılmalıdır.

    Muvazıa nedeniyle tasarrufun iptali davası nedir?

    Muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarından malvarlığını kaçırmak amacıyla yaptığı, gerçekte hukuki sonuç doğurmayan işlemlerin iptal edilmesini sağlamak için açılan bir davadır. Bu dava, Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenmiştir. Davanın açılabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: 1. Borçlu hakkında takip yapılmış olması. 2. Borçlunun malvarlığını azaltıcı tasarruf işlemi yapmış olması. 3. Tasarrufun zarar verici nitelikte olması. 4. Tasarrufun iptale tabi olması. Tasarrufun iptali davası, borçlunun yerleşim yerindeki Asliye Hukuk mahkemelerinde açılır.

    Tasarrufun iptali davasında aynı gün yapılan satışlar iptal edilir mi?

    Tasarrufun iptali davasında aynı gün yapılan satışlar, belirli şartlar altında iptal edilebilir. Bu şartlar arasında, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla hareket etmesi ve devrin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması yer alır. Ayrıca, İcra ve İflas Kanunu'nun 278. maddesi gereğince, karşılıksız yapılan tasarruflar da iptal davasına konu edilebilir ve bu tür devirlerin iki yıllık bir zamanaşımı süresi vardır.

    Araç tasarrufun iptalinde hangi deliller sunulur?

    Araç tasarrufunun iptalinde sunulan deliller şunlardır: 1. Borçlu ve alacaklı bilgileri: Tarafların kimlik bilgileri ve iletişim adresleri. 2. İcra daireleri kayıtları: İlgili icra dosyasına ait belgeler. 3. Yasal belgeler ve mahkeme kararları: Anlaşma veya sözleşme dökümanları, mahkeme kararları. 4. Finansal dokümantasyon: Mali tablolar, banka hesap özetleri. 5. Tanık beyanları ve uzman görüşleri: Tasarruf işleminin yapıldığı dönemde bu duruma şahit olan kişilerin beyanları ve alanında uzman kişiler tarafından hazırlanmış raporlar. Ayrıca, aciz vesikası da tasarrufun iptali davasında önemli bir delildir ve borçlunun mallarının haczedilmesi sonucunda borcun tamamen veya kısmen ödenemediğini gösterir.