• Buradasın

    Paylı Mülkiyette borçtan kim sorumludur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Paylı mülkiyette borçtan her paydaş, kendi payı oranında sorumludur 245.
    Türk Medeni Kanunu'nun 694. maddesine göre, paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır 15.
    Bir paydaş, payına düşenden fazlasını öderse, diğerlerine payları oranında rücu edebilir 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Miras payına haciz gelirse ne olur?

    Miras payına haciz gelmesi durumunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar: 1. Borçların Tahsili: Mirasçılar, miras kalan borçlar nedeniyle kendi miras payları oranında sorumlu olurlar ve bu borçları ödemek zorunda kalırlar. 2. Mal Varlığının Satışı: Borçlar ödenmezse, alacaklılar mirasçılara icra takibi başlatabilir ve miras kalan mal varlıklarını satarak borçları tahsil edebilirler. 3. Sınırlı Sorumluluk Talebi: Mirasçılar, sadece mirasın mal varlığı kadar borcu ödemeyi talep edebilirler. 4. Mirasın Reddi: Mirasçılar, mirası reddederek borçlardan kurtulabilirler, ancak bu durumda 3 ay içinde mahkemeye başvurmaları gerekmektedir. Bu süreçte profesyonel hukuki destek almak faydalı olabilir.

    Paylı mülkiyet ne demek?

    Paylı mülkiyet, bir taşınmazın (örneğin, arsa, ev, dükkan) birden fazla kişi tarafından, her birinin belirli bir paya sahip olduğu şekilde ortaklaşa sahip olunması durumudur. Paylı mülkiyetin bazı özellikleri: Pay oranı: Paylar genellikle yüzdelik oranlarla belirtilir ve aksi kararlaştırılmadıkça eşit kabul edilir. Bağımsız kullanım hakkı: Her paydaş, kendi payı üzerinde bağımsız olarak kullanım hakkına sahiptir. Ortak karar alma: Yönetimle ilgili kararlar oy çokluğu ile alınır ve her paydaşın payı oranında söz hakkı vardır. Devredilebilirlik: Paylar devredilebilir, rehnedilebilir ve haczedilebilir. Sorumluluk: Ortaklar, gayrimenkulün bakımı, vergiler ve aidat gibi masraflardan kendi paylarına düşen oranda sorumludur.

    Borçlar hukuku nedir?

    Borçlar hukuku, bireyler ve kuruluşlar arasındaki borç ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Borçlar hukukunun temel unsurları şunlardır: Alacaklı ve borçlu: Alacaklı, edimin yerine getirilmesini isteme hakkına sahipken, borçlu bu edimi yerine getirmekle yükümlüdür. Edim: Borcun konusu olan her şeydir. Borç ilişkisi: Alacaklı ve borçlu arasında, borçlunun belirli bir davranış biçiminde bulunmakla yükümlü olduğu hukuki bir bağdır. Borçlar hukuku, sözleşmeden doğan borçlar, haksız fiil sorumluluğu ve sebepsiz zenginleşme gibi konuları içerir. Borçlar hukukunun temel prensipleri arasında güven, adalet ve iyi niyet bulunur. Borçlar hukukunun ana kaynağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'dur.

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: Edim Yükümlülüğü: Borçlu, belirli bir davranışı yerine getirme yükümlülüğüne sahiptir. Borcu Kendi Rızasıyla Yerine Getirme: Borçlu, borcunu kendi isteği ile yerine getirmelidir. Cebri İcra ile Alacağın Tahsili: Borçlu, borcunu kendi isteği ile yerine getirmediğinde, alacaklı devletin yetkili organları vasıtasıyla ve zorla alacağına ulaşabilir. Sınırlı Sorumluluk: Borçlu, belirli durumlarda belirli bir mal varlığıyla sorumlu olabilir. Müteselsil Sorumluluk: Birden fazla kişi, aynı zarardan dolayı zarar görene karşı müteselsil sorumlu olabilir. Türk hukukunda, borçlunun kişisel varlığı ile sorumluluğu mümkün değildir.

    Borçlar hukukunda asli ve tali borç nedir?

    Borçlar hukukunda asli borç ve tali borç şu şekilde açıklanabilir: Asli borç. Tali borç. Borçlar hukukunda asli ve tali borçların yanı sıra, asıl borç, yan borç ve yan yükümlülükler de bulunmaktadır. Borçlar hukuku ile ilgili konularda bir avukata danışılması önerilir.

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları şunlardır: 1. Geçerli Bir Hukuki Sebep Olmasa Bile Alacak Hakkı Doğurur: TBK'ya göre, borç tanıması geçerli bir hukuki sebep içermese bile geçerlidir ve alacaklıya bir alacak hakkı yaratır. 2. Alacaklı İspat Külfeti Altında Değildir: Alacaklı, borç tanımasına dayanarak dava açarken, borcun sebebini ispat etmek zorunda değildir. 3. Yeni Bir Alacak Yaratır: Soyut borç tanıması, asıl borç ilişkisinden bağımsız yeni bir alacak yaratır ve bu alacak, borçlunun malvarlığında sebepsiz zenginleşme kalemi olarak yer alır. 4. Borçlunun Def'i Hakkı: Borçlu, borç tanımasının geçerli bir hukuki sebebi olmadığını ileri sürerek ifadan kaçınabilir.

    Pay devri sonrası sorumluluk kime ait?

    Pay devri sonrası sorumluluk, devreden ve devralan ortaklar arasında farklılık gösterir: Devreden Ortak: Devreden kişi, hisse devrini gerçekleştirmiş olsa dahi, devir tarihinden önce oluşmuş vergi borçlarından sorumlu tutulmaya devam eder. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK) m.35/2 ve Vergi Usul Kanunu (VUK) m.10 hükümlerine göre, hem kusursuz sorumluluk hem de kusur sorumluluğu taşır. Devralan Ortak: Devir tarihinden itibaren oluşacak vergi borçları bakımından, hisseyi devralan yeni ortak ve müdür de sorumluluk altına girer. Hem AATUHK mükerrer m.35 hem de VUK m.10 kapsamında hem kusursuz sorumluluk hem de kusur sorumluluğu taşır. Ayrıca, pay devir sözleşmelerinde satıcının, devredilen pay ve şirket hakkında bazı kritik hususların doğru olduğunu garanti ettiği beyan ve tekeffüllere yer verilir.