• Buradasın

    Ölümün tespiti davası nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Ölümün tespiti davası, kişinin ölmüş olmasına rağmen nüfus kayıtlarında hâlâ sağ görünen bir şekilde kaydedilmesi nedeniyle ölümünün resmi olarak tespiti ve kayıtların düzeltilmesi için açılan bir dava türüdür 123.
    Ölümün tespiti davasının açılmasının bazı nedenleri:
    • Miras haklarının korunması 3;
    • Nüfus sicilinin düzeltilmesi 3.
    Ölümün tespiti davasında taraflar:
    • Davacı: Ölümün tespitini talep eden ilgili kişi 12;
    • Davalı: Nüfus müdürlüğü 124.
    Görevli ve yetkili mahkeme:
    • Görevli mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi 124;
    • Yetkili mahkeme: Ölen kişinin yerleşim yeri mahkemesi veya nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesi 14.
    Zamanaşımı ve hak düşürücü süre:
    • Bu dava için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre koşulu öngörülmemiştir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Ölüm karinesi ve ölümün tespiti davası aynı mı?

    Hayır, ölüm karinesi ve ölümün tespiti davası aynı değildir. Ölüm karinesi, bir kişinin ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması durumunda, kişinin hukuken ölmüş sayılmasıdır. Ölümün tespiti davası ise, kaybolan veya cesedi bulunamayan bir kişinin ölümünün yasal olarak kabul edilmesi için açılan bir davadır. Ölüm karinesi için mahkeme kararı gerekmezken, ölümün tespiti davası asliye hukuk mahkemesinde açılır ve mahkeme kararı gerektirir.

    Ölüm tespiti davasında tanık nasıl dinlenir?

    Ölüm tespiti davasında tanıkların nasıl dinleneceğine dair spesifik bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, genel olarak tanıkların mahkemede dinlenilmesi şu şekilde gerçekleşir: Kural olarak, tanıklar davaya bakan mahkemede dinlenir. İstisnai durumlarda, mahkeme tanığın olayın gerçekleştiği veya şeyin bulunduğu yerde dinlenilmesine karar verebilir. Hasta veya engelli tanıklar, bulundukları yerde dinlenir. Mahkemenin yargı çevresi dışında bulunan tanıklar, bulundukları yer mahkemesi tarafından dinlenebilir. Tanık, kimliğini belirlemeye yönelik soruların ardından yemin ettirilir ve bildiklerini sözlü olarak açıklar.

    Ölüm zamanı tespit edilemeyen kişi gaip sayılır mı?

    Ölüm zamanı tespit edilemeyen kişi, gaip sayılmaz. Gaiplik kararı alınabilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş olması veya kendisinden uzun süre haber alınamıyor olması ve bu durumların üzerinden kanunda belirtilen sürelerin geçmiş olması gereklidir. Ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda: En az 1 yıl geçmiş olmalıdır. Uzun süre haber alınamama durumunda: En az 5 yıl geçmiş olmalıdır. Gaiplik kararı, hakları bu ölüme bağlı olan kişiler tarafından mahkemeye başvuru yapıldığında verilebilir.

    Ölüm Belgesi konusu nedir?

    Ölüm belgesi, bir kişinin ölümünü resmi olarak belgeleyen ve ölümün yasal olarak kayıtlara geçirilmesini sağlayan önemli bir resmi evraktır. Ölüm belgesinin konuları: Ölen kişinin kimlik bilgileri; Ölüm tarihi; Ölüm yeri; Ölüm nedeni. Ölüm belgesi, miras işlemleri, sigorta talepleri, sosyal güvenlik ve diğer resmi işlemler için gereklidir. Ölüm belgesi, ölümün gerçekleştiği yere göre farklı kurumlarca hazırlanır: Sağlık kuruluşlarında; Aile hekimi veya doktor tarafından; Jandarmak tarafından. Türkiye'de ölüm belgesi, e-Devlet üzerinden de alınabilir.

    Ölüm nedenini belirlemek için yapılan işlem nedir?

    Otopsi, ölüm nedenini belirlemek için yapılan işlemdir. Otopsi, amacı ve yapılma şekline göre iki ana kategoriye ayrılır: 1. Adli otopsi: Şüpheli, ani, doğal olmayan veya suç şüphesi taşıyan ölümlerde, ölüm nedenini ve olayın adli boyutunu aydınlatmak için yapılır. 2. Klinik otopsi: Ölüm nedeni kesin olarak bilinmeyen tıbbi vakalarda, hastalığın seyrini ve ölüm sebebini belirlemek amacıyla yapılır. Otopsi işlemi, uzman bir adli tıp görevlisi ve alanında profesyonel bir patolog tarafından gerçekleştirilir.

    Ölüm karinesi hangi durumlarda uygulanır?

    Ölüm karinesi, bir kişinin ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması halinde uygulanır. Bu durumlardan bazıları: uçak kazası; deprem; deniz kazaları, sel veya boğulma vakaları; orman, kayalık, dağ, mağara gibi doğal alanlarda yaşanan kazalar; maden ocağı patlamaları veya göçükleri; yangın; hayvan saldırıları. Ölüm karinesi, hukuki belirsizliklerin giderilmesi ve miras, mal paylaşımı gibi hukuki ilişkilerin düzenlenebilmesi için önemlidir.

    Ölen bir kişinin davası nasıl devam eder?

    Ölen bir kişinin davası, mirasçılar tarafından devam ettirilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55. maddesine göre, taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Ölen kişinin mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak birlikte takip etmek zorundadır.