• Buradasın

    Ölüm karinesi ve ölümün tespiti davası aynı mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hayır, ölüm karinesi ve ölümün tespiti davası aynı değildir.
    Ölüm karinesi, bir kişinin ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması durumunda, kişinin hukuken ölmüş sayılmasıdır 125.
    Ölümün tespiti davası ise, kaybolan veya cesedi bulunamayan bir kişinin ölümünün yasal olarak kabul edilmesi için açılan bir davadır 4. Bu dava, kişinin hukuki statüsünün belirlenmesi açısından önemlidir 4.
    Ölüm karinesi için mahkeme kararı gerekmezken, ölümün tespiti davası asliye hukuk mahkemesinde açılır ve mahkeme kararı gerektirir 14.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Ölüm karinesi mirasçılığı etkiler mi?

    Evet, ölüm karinesi mirasçılığı etkiler. Türk Medeni Kanunu’nun 31. maddesine göre, bir kişi ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır ve mirası açılır. Ölüm karinesi, kaybolan kişinin mirasçılarının haklarını, eşinin yeniden evlenme durumunu ve diğer hukuki ilişkileri belirlemek için önemlidir. Ancak, birlikte ölüm karinesi söz konusuysa, yani birden fazla kişi aynı anda ölmüş kabul edilirse, bu kişiler birbirine mirasçı olamaz. Ölüm karinesi üzerine kurulan işlemler, kişinin ölümüne dair yasal delillerin ortaya konulması ve gerekli işlemlerin yerine getirilmesi ile gerçekleştirilir. Mirasçılık belgesinde yer alan hususların aksi her zaman ispat edilebilir ve aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir.

    Ölen bir kişinin davası nasıl devam eder?

    Ölen bir kişinin davası, mirasçılar tarafından devam ettirilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 55. maddesine göre, taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Ölen kişinin mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak birlikte takip etmek zorundadır.

    Ölüm karinesi hangi durumlarda uygulanır?

    Ölüm karinesi, bir kişinin ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması halinde uygulanır. Bu durumlardan bazıları: uçak kazası; deprem; deniz kazaları, sel veya boğulma vakaları; orman, kayalık, dağ, mağara gibi doğal alanlarda yaşanan kazalar; maden ocağı patlamaları veya göçükleri; yangın; hayvan saldırıları. Ölüm karinesi, hukuki belirsizliklerin giderilmesi ve miras, mal paylaşımı gibi hukuki ilişkilerin düzenlenebilmesi için önemlidir.

    Ölüm karinesi ve gaiplik karinesi nedir?

    Ölüm karinesi ve gaiplik karinesi, kişinin ölümüne ilişkin hukuki durumları düzenleyen iki farklı kavramdır. Ölüm karinesi, bir kişinin ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolması ve cesedinin bulunamaması halinde, o kişinin hukuken ölmüş sayılmasıdır. Gaiplik karinesi ise, bir kişinin uzun süre boyunca kaybolması veya yaşamına dair herhangi bir bilgi olmaması durumunda, mahkeme kararıyla hukuken ölmüş sayılmasıdır.

    Ölüm karinesine göre ölü kaydı düşülen kişi ortaya çıkarsa ne olur?

    Ölüm karinesine göre ölü kaydı düşülen kişi ortaya çıktığında, mahkemeye başvurarak ölü kaydının kaldırılmasını talep etmesi gerekmektedir. Ayrıca, kişi mirasçılara karşı dava açarak malvarlığını geri alabilir.

    Ölüm karinesi davasında davalı kimdir?

    Ölüm karinesi davasında davalı, nüfus müdürlüğüdür. Ayrıca, ölümün tespiti davalarında mirasçılar da davalı veya davacı konumunda yer almalıdır.

    Ölen kişinin ölüm belgesi kaç gün içinde bildirilmeli?

    Ölen kişinin ölüm belgesi, ölüm olayının meydana geldiği tarihten itibaren 10 gün içinde halk sağlığı müdürlüğü tarafından elektronik ortamda nüfus müdürlüğüne bildirilmelidir.