Muris muvazaası ve inançlı işlem aynı şey değildir. Muris muvazaası, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılan, gerçekte bağış olan bir işlemin tapuda satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi olarak gösterilmesidir. İnançlı işlem ise, bir malvarlığı değerinin teminat veya idare amacıyla, belirli bir süre sonra geri alınmak şartıyla devredilmesidir. Bu iki kavram arasındaki temel farklar şunlardır: Üçüncü kişileri aldatma: İnançlı işlemlerde böyle bir amaç yoktur, oysa muvazaada üçüncü kişileri aldatma amacı vardır. Hukuki geçerlilik: İnançlı işlemler hukuken geçerli kabul edilirken, muvazaalı işlemler geçersizdir. Zamanaşımı: Muvazaada tespit ve hükümsüzlük için süreye tabi olmama kuralı varken, inançlı işlemlere dayalı hak talepleri 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir.