• Buradasın

    Markayı hükümsüz kılan sebepler nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Markayı hükümsüz kılan sebepler şunlardır:
    1. Mutlak Tescil Engelleri: Ayırt edici nitelikte olmayan işaretler, kamu düzenine aykırı olan işaretler veya yanıltıcı işaretler gibi durumlar 13.
    2. Nispi Tescil Engelleri: Başka bir kişi veya işletmeye ait tescilli bir markayla karıştırılma ihtimali olan işaretler 13.
    3. Kötü Niyet: Markanın, üçüncü bir kişinin markasını taklit etme amacıyla kötü niyetle tescil edilmesi 13.
    4. Kullanmama: Tescil edilmiş bir markanın, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde kullanılmaması 13.
    5. Yanıltıcı veya Kamu Düzenine Aykırı Kullanım: Tescilli markanın yanıltıcı nitelikte olması veya kamu düzenine aykırı kullanım içermesi 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hükümsüz ne anlama gelir?

    Hükümsüz kelimesi, "yürürlükten çıkarılmış", "geçersiz", "hükmü kalmamış" anlamlarına gelir.

    Marka hakkı ihlali suç mudur?

    Evet, marka hakkı ihlali bir suçtur. Türkiye'de marka hakkının ihlali, 556 sayılı KHK'nın 61/A maddesinde düzenlenmektedir. Ayrıca, marka hakkı ihlali, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında da suç teşkil etmekte ve bu durumda 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.

    Marka KHK nedir?

    Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK), 24 Haziran 1995 tarihinde kabul edilen ve markaların korunmasını düzenleyen bir mevzuattır. Bu KHK'nın bazı önemli maddeleri: - Marka Tanımı: Ticaret markaları veya hizmet markalarını kapsar. - Koruma Kapsamı: Türkiye'de ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. - Marka Hakkının Elde Edilmesi: Marka koruması tescil yoluyla elde edilir. - Marka Hakkına Tecavüz: Başkasına ait marka hakkına tecavüz ederek mal veya hizmet üreten kişilere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası öngörülür.

    Marka hakkı nasıl korunur?

    Marka hakkı çeşitli yöntemlerle korunabilir: 1. Marka Tescili: Markanın yasal olarak tanınması ve korunması için ilgili kuruma tescil ettirilmesi gereklidir. 2. İzleme ve Denetleme: Pazarın sürekli izlenmesi, olası ihlallerin erken tespit edilmesini sağlar. 3. Sözleşmeler: Lisans anlaşmaları, dağıtım sözleşmeleri veya bayilik sözleşmeleri ile marka hakları güvence altına alınabilir. 4. Yasal Yollar: Marka hakkı ihlal edildiğinde, hukuki yollara başvurulabilir. 5. Eğitim ve Farkındalık: Marka sahipleri ve çalışanları, hukuki haklar ve markanın korunması hakkında bilgilendirilmelidir.

    Hükümsüzlük türleri nelerdir?

    Hükümsüzlük türleri şunlardır: 1. Yokluk: Hukuki işlemin kurucu unsurlarına uyulmadan yapılması durumunda, işlem hiç doğmamış sayılır. 2. Kesin Hükümsüzlük (Mutlak Butlan): Hukuki işlemin kurucu unsurları tamam olmakla birlikte, kanunun emredici unsurlarına sahip olmaması durumunda ortaya çıkar. 3. İptal Edilebilirlik (Nispi Butlan): Hukuki işlemin, işlemi gerçekleştiren taraflardan birinin iradesinin sakat olması nedeniyle hükümsüz sayılmasıdır. 4. Noksanlık: Hukuki işlemin hüküm ifade edebilmesi için bir unsurun eksik olması durumudur. 5. Nispi Etkisizlik: Hukuki işlemin sonuçlarının bazı kimselere karşı ileri sürülememesidir.

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme arasındaki fark nedir?

    Hükümsüzlük ve hükümden düşme kavramları farklı anlamlar taşır: 1. Hükümsüzlük: Bir sözleşmenin veya hukuki işlemin kurucu unsurlarının eksik olması veya geçerlilik şartlarını yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar. 2. Hükümden Düşme: Bir davanın veya hukuki sürecin, belirli sebeplerin varlığı halinde esasa girmeden sonlandırılması anlamına gelir.

    Kesin hükümsüzlük nedir?

    Kesin hükümsüzlük (mutlak butlan), bir hukuki işlemin kurucu unsurları tamam olmakla beraber, genel geçerlilik şartlarından kamu düzenini ilgilendirecek önemdeki şartların eksik olması durumunda ortaya çıkar. Kesin hükümsüzlüğü gerektiren sebepler şunlardır: - İrade beyanı sahibinin tam ehliyetsizliği; - İşlemin muvazaalı olması; - İşlem konusunun emredici hukuk kuralları, genel ahlak, kişilik hakları ve imkansız olması; - Geçerli şekil şartına uyulmaması; - Tasarruf işlemlerinde tasarruf yetkisinin olmaması. Kesin hükümsüzlük, her zaman ve herkes tarafından ileri sürülebilir ve hakim tarafından re'sen dikkate alınır.