• Buradasın

    İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın sözü hangi ilkeye aittir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözü, devlet yönetiminde rehber olan bir ilkeye aittir 2.
    Bu ilke, Osmanlı'yı 6 asır boyunca ayakta tutan temel ilke olarak da kabul edilir 2. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ilkeyi şu şekilde açıklamıştır 2:
    "Devlet yönetiminde bizim rehberimiz ve pusulamız; ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesidir. Devletimizin taşıyıcı kolonu olan bu ilkeden en küçük bir tavize, en küçük bir sapmaya izin veremeyiz."
    Bu ilkeye göre, devlet, insan için vardır ve insana hizmet için vardır 3. İnsanına değer vermeyen, insanını öteleyen, dışlayan, vatandaşları arasında ayrım yapan bir devlet, hizmet üretemez, hakları güvence altına alamaz, ülkeyi büyütemez ve refahı tesis edemez 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İnsanı yaşatmak devlet için neden önemlidir?

    "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturu, devletin gücünü ve devamlılığını bireyin mutluluğu, refahı ve güvenliği ile ilişkilendiren bir anlayışa dayanır. İnsanı yaşatmanın devlet için önemli olmasının bazı nedenleri: Toplumun refahı: Bir toplumun bireyleri eğitimli, sağlıklı ve huzurluysa, devletin temelleri sağlam olur. Adalet ve güven: Adaletin sağlandığı bir toplumda güven sarsılmaz ve bu, devletin temellerini güçlendirir. Dayanışma ve sosyal güç: Birbirine bağlı bireylerden oluşan toplumlar, kriz dönemlerinde bile devletin yanında olur. Uzun vadeli güç: İnsanlara eğitim ve bilimle değer katmak, devletin uzun vadeli gücünü artırır. Halkla bağ: Halkın dertleriyle dertlenen bir yönetim, devletle millet arasındaki bağı güçlendirir.

    İnsanı yaşatma felsefesi nedir?

    İnsanı yaşatma felsefesi, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" sözüyle özetlenen, bireylerin refahını ve yaşam kalitesini ön plana çıkaran bir anlayışa dayanır. Bu felsefenin bazı temel unsurları: Bireyin ihtiyaçlarının karşılanması. Eğitim olanaklarının artırılması. Adalet duygusunun sağlanması. Kültürel zenginliklerin korunması. Ekonomik fırsatların eşit dağıtılması. Sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği. Bu felsefe, devlet ve toplum arasındaki dengeyi sağlamakta ve sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir rol oynamaktadır.