• Buradasın

    İhtiyati tedbirde çoğun içinde az da vardır kuralı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Çoğun içinde az da vardır kuralı, ihtiyati tedbirde, talep edilen tedbirin daha azını içeren başka bir tedbirin de mahkeme tarafından verilebileceği anlamına gelir 1.
    Bu kural, ihtiyati tedbir kararının kapsamı ve içeriği konusunda esneklik sağlar ve mahkemenin, davanın özel koşullarına göre daha uygun bir tedbire karar vermesine olanak tanır 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İhtiyat ne anlama gelir?

    İhtiyat kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma. 2. Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek.

    İhtiyati tedbir şartları nelerdir?

    İhtiyati tedbir şartları şunlardır: 1. Mahkeme kendiliğinden tedbir veremez, taraflardan birinin talepte bulunması gerekir. 2. Bir hakkın varlığı ve bu hakkın dava sürecinde meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle elde edilmesinin imkansız veya çok güç hale gelmesi. 3. Ciddi risk veya zarar ihtimali, gecikme durumunda bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğması. 4. Yaklaşık ispat, tedbir isteyen tarafın hakkını ve korunmaya ihtiyaç duyduğunu mahkemeye güçlü ihtimal düzeyinde kanıtlaması. 5. Teminat gösterme zorunluluğu, tedbir talep eden tarafın haksız çıkması durumunda karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği muhtemel zararları karşılamak üzere teminat göstermesi. Ayrıca, dava ehliyeti ve hukuki yarar da ihtiyati tedbir şartları arasında yer alır.

    İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir nedir?

    İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir, hem para alacakları hem de diğer hak ve talepler için uygulanan geçici hukuki koruma tedbirlerini ifade eder. Temel farkları şunlardır: - Konu: İhtiyati tedbir, para alacağı dışındaki uyuşmazlıklarda uygulanırken, ihtiyati haciz sadece para alacaklarında kullanılır. - Uygulama: İhtiyati tedbirde tedbir konulan mal veya hak davanın konusunu oluştururken, ihtiyati hacizde haczedilen mal veya hak çekişme konusu değildir. - Sonuç: İhtiyati tedbir kararı ile malın devri veya üzerinde tasarruf yapılması engellenirken, ihtiyati hacizde malın devri mümkündür, ancak haciz malı takip eder.

    İhtiyati tedbir kararı kesinleştiğinde ne olur?

    İhtiyati tedbir kararı kesinleştiğinde, kararın etkisi nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Bu süreçte: - Taşınır veya taşınmaz mallar satılamaz ve üçüncü kişiler lehine hak tesisi yapılamaz. - Tedbir kararına aykırı hareketler disiplin hapsi ile cezalandırılabilir. - İtiraz hakkı saklıdır; karara itiraz edilmesi durumunda, mahkeme tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. - Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya tedbir kararının kalkmasından sonraki 1 yıl içinde kullanılabilir.

    Çoğun içinde az kuralı hangi hallerde uygulanır?

    "Çoğun içinde az da vardır" kuralı, hukukta kıyasen hüküm uygulanmasında kendine uygulama alanı bulur. Bu kural şu durumlarda geçerlidir: 1. Nafakanın azaltılması veya kaldırılması davalarında: Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 ve 331. maddeleri uyarınca, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın miktarı yeniden belirlenir veya nafaka kaldırılabilir. 2. Ayıplı mal davalarında: Hakim, talepten daha azına karar verebilir, bu da "çoğun içinde az da vardır" ilkesini oluşturur. 3. Seçimlik haklar konusunda: Bu ilke, bir alanda yer alan bir kuralın, düzenlemenin olduğu evvel veya sonraki bir olaya ilişkin olarak da uygulanmasını sağlar.

    İhtiyat tedbir kararı haczi engeller mi?

    İhtiyati tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez, eğer tedbir kararında özellikle ihtiyati hacizlerin de kapsam dışı bırakıldığı belirtilmemişse. Yargıtay'a göre, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takibine yardımcı olan ve para alacağına güvence sağlayan bir tedbirdir.

    İhtiyat tedbirde azlık ilkesi nedir?

    İhtiyati tedbirde azlık ilkesi, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için hak kaybının önemli ölçüde az olması şartını ifade eder. Bu ilkeye göre, mahkemenin tedbir kararı verebilmesi için, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ya da ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması gerekmektedir.