• Buradasın

    İflas ve iflâs aynı mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İflas ve iflâs aynı kavramlar değildir.
    İflas, bir kişi veya kuruluşun borçlarını ödeyememesi durumunu ifade eder 12.
    İflâs ise, iflasın yasal sürecini kapsar; bu süreçte borçlu, alacaklılardan korunmak için başvuruda bulunur ve borçların yeniden yapılandırılması veya tasfiye edilmesi için mahkemeler devreye girer 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İcra ve iflas arasındaki fark nedir?

    İcra ve iflas arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Amaç: - İcra hukuku, borçlunun ödemediği borçların tahsili için uygulanır ve alacaklının borcunu tahsil etmesine yardımcı olur. - İflas hukuku, borçlunun ödeyemediği borçların yönetimi ve çözümü ile ilgilenir, borçlunun mal varlığının tasfiyesini düzenler. 2. Taraflar: - İcra hukukunda, borçlu ve alacaklı arasındaki yasal süreçler düzenlenir. - İflas hukukunda, borçlu, alacaklılar ve mahkeme arasındaki yasal süreçler yer alır. 3. Süreçler: - İcra hukukunda, icra takibi başlatılır, ödeme emri gönderilir ve borçlunun mal varlığına haciz konularak alacak tahsil edilir. - İflas hukukunda, borçlu iflas talebinde bulunur, mahkeme iflas kararı verir ve borçlunun mal varlığı tasfiye edilir. 4. Borç türü: - İcra hukuku, genellikle nakit borçlar için kullanılırken, iflas hukuku büyük borçlar veya işletme borçları için uygulanır.

    Bir şirket iflas ederse ne olur?

    Bir şirket iflas ederse, aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar: 1. Varlıkların Tasfiyesi: Şirketin varlıkları, borçlarını ödemek üzere iflas idaresi tarafından yönetilir ve satılır. 2. Alacaklıların Hakları: Alacaklıların hakları, belirlenen sıraya göre korunur ve alacaklarını tahsil ederler. 3. Ticari Faaliyetlerin Sona Ermesi: Şirketin ticari faaliyetleri sona erer ve yönetimi iflas yöneticisine geçer. 4. Kredi ve İtibar Kaybı: Şirketin piyasa üzerindeki itibarı sarsılır, kredi puanları düşer ve finansal güvenilirliği zarar görür. 5. İşten Çıkarmalar: Çalışanlar işlerini kaybedebilir ve yeni iş olanakları aramak zorunda kalabilirler.

    İflasın açılmasından önce müflise karşı başlamış olan takipler iflasın açılmasıyla durur ve iflasın kesinleşmesiyle düşer.

    Evet, iflasın açılmasından önce müflise karşı başlamış olan takipler iflasın açılmasıyla durur ve iflasın kesinleşmesiyle düşer. Bu durum, İcra ve İflas Kanunu'nun 193. maddesinde düzenlenmiştir.

    İflas eden kişinin mallarına ne olur?

    İflas eden kişinin mallarına şu işlemler uygulanır: 1. İflas Masasının Oluşması: İflas açıldığı anda, müflisin haczi kabil bütün malları bir masa teşkil eder ve bu masa alacakların ödenmesine özgülenir. 2. Masaya Giren Mallar: İflas masasına giren mallar arasında, iflas açıldığı anda miflisin sahip olduğu mal ve hakların yanı sıra, iflasın kapanmasına kadar edineceği mallar da bulunur. 3. Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması: İflasın açılmasıyla birlikte, müflisin masaya giren mallar üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlanır ve bu mallar üzerindeki tasarruf işlemleri alacaklılara karşı hükümsüzdür. 4. Üçüncü Kişilere Ait Mallar: Üçüncü kişilere ait mallar iflas masasına girmez ve masaya giren bir mal bir daha masadan çıkarılamaz. İflas tasfiyesi sırasında, duran takipler müflise karşı yapılan takiplerdir.

    İİK iflas hükümleri nelerdir?

    İcra ve İflas Kanunu (İİK) iflas hükümleri genel olarak aşağıdaki konuları kapsar: 1. Doğrudan İflas Davaları: Alacaklı, borçlunun doğrudan iflasını talep edebilir. Bu durum, borçlunun yerleşim yerinin belirli olmaması, taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması, hileli işlemlerde bulunması veya mallarını saklaması gibi hallerde mümkündür. 2. Takip Yolları: İflas takibi, genel (adi) iflas yolu ve kambiyo senetlerine özgü iflas yolu gibi çeşitli şekillerde yapılabilir. 3. İflas Davası ve Yargılama Usulü: İflas davası, basit yargılama usulüne tabi olarak duruşmalı bir şekilde görülür. 4. İflas Kararı: Mahkeme, borçlunun iflasına karar verebilir ve bu karar kesinleştikten sonra iflas dairesi tarafından gerekli mercilere ilan edilir. 5. Depo Kararı: İflas dairesinin takibin kesinleştiği ilanından sonra, alacaklıların itiraz etmemesi durumunda mahkeme bir depo kararı verir; bu karar, borçluya borcunu ödemesi için ek süre tanır.

    Tasfiye ve iflas arasındaki fark nedir?

    Tasfiye ve iflas arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Başlatma: Tasfiye, şirketin genel kurulu veya mahkeme kararıyla başlatılırken, iflas, alacaklılar veya şirket tarafından mahkemeye başvurulmasıyla başlatılır. 2. Amaç: Tasfiyenin amacı, şirketin varlıklarını borçlarını ödemek ve pay sahiplerine dağıtmak için satmaktır. 3. Süreç: Tasfiye süreci genellikle daha kısa ve daha az karmaşıktır. 4. Sonuç: Tasfiye sonunda, şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir.

    Yeni icra iflas kanunu neleri kapsıyor?

    Yeni icra ve iflas kanunu, çeşitli düzenlemeleri kapsamaktadır: 1. İcra Dairelerinin Yapılandırılması: İş yoğunluğunun fazla olduğu icra dairelerinde Adalet Bakanlığı tarafından icra müdürü yetkilerine sahip icra başmüdürleri görevlendirilebilecektir. 2. Kıymet Takdiri: Haczedilen sicile kayıtlı mallar hakkında kıymet takdiri, haczi yapan memur yerine bilirkişilerce yapılacaktır. 3. Satış Süreci: Haczedilmiş fakat muhafaza altına alınmamış mallar, satış talebi üzerine muhafaza altına alınacak veya ihale alıcısına teslime hazır hale getirilecektir, aksi takdirde satış yapılamayacaktır. 4. Rızaen Satış Yetkisi: Borçluya, hacizli malın rızaen satışı için yetki verilebilecektir. 5. Elektronik Satış: Açık arttırma satışları tamamen elektronik ortamda yapılması öngörülmüştür. 6. İhalenin Feshi: İhalenin feshi talep edilmiş olsa dahi, artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelinin nakit olarak ödenmesi gerekecektir. 7. Çocuk Teslimi: Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi, çocuğun üstün yararı gözetilerek icra sisteminden çıkarılmıştır.