• Buradasın

    Hak düşürücü süre ve def'i arasındaki fark nedir hukuk?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Hak düşürücü süre ve def'i arasındaki temel farklar şunlardır:
    1. Hak Düşürücü Süre:
      • Tanım: Kullanılmadığı takdirde hakkın özünün son bulduğu süre 13.
      • Hakim Tarafından Dikkate Alınması: Hakim tarafından re'sen (kendiliğinden) dikkate alınır 12.
      • Durma ve Kesilme: Durma veya kesilme mümkün değildir 13.
      • Örnek: İşe iade davası açma süresi 30 gündür ve bu süre hak düşürücüdür 1.
    2. Def'i:
      • Tanım: Borçlunun, belirli bir sebebe dayanarak borcunu ifadan kaçınma yetkisi 5.
      • Hakim Tarafından Dikkate Alınması: Hakim tarafından re'sen dikkate alınmaz, borçlu tarafından ileri sürülmelidir 25.
      • Durma ve Kesilme: Zamanaşımı süresi durabilir veya kesilebilir 2.
      • Örnek: Zamanaşımı defi, borçlu tarafa borcunu ödememe hakkı tanır 2.
    Özetle, hak düşürücü süre hakkın tamamen sona ermesine yol açarken, def'i sadece dava edilebilirliği ortadan kaldırır.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hak düşürücü süre geçtikten sonra bedel artırım davası açılabilir mi?

    Hak düşürücü süre geçtikten sonra bedel artırım davası açılabilir, ancak bu durumda dava usulden reddedilir. Kira tespit davalarında hak düşürücü süre yoktur ve dava açma süresi sınırsızdır.

    Hak düşürücü süre içerisinde dava açılmamışsa ne olur?

    Hak düşürücü süre içerisinde dava açılmamışsa, ilgili hak tamamen sona erer ve geri alınamaz. Hak düşürücü sürenin dolması durumunda: Dava hakkı usulden reddedilir. Talep hakları da ortadan kalkar; bu, fer'i (ikincil) hakları da etkiler. Örneğin, işe iade davası için öngörülen 30 günlük sürenin geçirilmesi halinde, işçi işe iadesini ve buna bağlı tazminat haklarını talep edemez. Ayrıca, hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılan başka işlemler de hukuken geçersiz olur.

    Hak düşürücü nitelik ne demek?

    Hak düşürücü nitelik, bir hakkın belirli bir süre içinde kullanılmaması durumunda tamamen ortadan kalkmasına yol açan özelliği ifade eder. Hak düşürücü sürelerin temel özellikleri: Mahkemeler tarafından re’sen dikkate alınma. Durma veya kesilme mümkün olmama. Kamu düzenine ilişkin olma. Örnekler: İş Kanunu’na göre işe iade davası 30 gün içinde açılmalıdır ve bu süre hak düşürücü niteliktedir. İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen birçok süre hak düşürücüdür.

    5 yıllık hak düşürücü süre nasıl hesaplanır?

    5 yıllık hak düşürücü süre, işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren işlemeye başlar. Hesaplama örneği: Ekim 1999'da işten ayrılan bir işçi için hak düşürücü süre, 31 Aralık 1999'da başlar. Önemli noktalar: İşe giriş bildirgesi verilmişse: Hak düşürücü süre uygulanmaz; işçi, her zaman hizmet tespit davası açabilir. Sigortasız dönem: Sadece işe giriş bildirgesi hiç verilmemiş ve herhangi bir kaydı olmayan çalışanlar için 5 yıllık hak düşürücü süre geçerlidir.

    10 yıllık hak düşürücü süre ne zaman başlar?

    10 yıllık hak düşürücü süre, genellikle hakkın sahibinin hakkını kullanabileceğini öğrendiği veya öğrenebileceği tarihten itibaren işlemeye başlar. Örneğin, iş hukukunda işçinin kıdem tazminatı alacağı 5 yıllık zamanaşımına tabiyken, işe iade davası açma süresi 30 gündür ve bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bazı durumlarda ise hak düşürücü süre, hukuki durumun türüne göre farklı tarihlerde başlayabilir: Kadastro tespitinden sonra, kadastro tespitinden önceki bir sebebe dayanılarak dava açılması için 10 yıllık hak düşürücü süre, kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden itibaren işlemeye başlar. 3402 Sayılı Kanun'un 12/3. maddesine göre, kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edilemez ve dava açılamaz. Doğru hesaplama için hukuki danışmanlık almak en doğrusudur.

    Hak düşürücü süreden bahsedilemez ne demek?

    "Hak düşürücü süreden bahsedilemez" ifadesi, bir hakkın kullanılması için tanınan sürenin dolması durumunda o hakkın tamamen ortadan kalkacağını ifade eder. Bu durumda, hak sahibi hakkını iddia edemez ve hukuki güvenliği sağlamak için bu tür süreler içinde gerekli adımları atmak önem taşır.

    HMK defi nedir?

    HMK'da (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) defi, borç ilişkisinden doğan ve borçluya tanınmış bir savunma hakkıdır. Defi hakkı, borçlunun, belirlenen bir hakka dayanarak, borçlandığı edimi ifa etmekten kaçınmasını sağlar. HMK'da defi ile ilgili bazı düzenlemeler: Zamanaşımı defi: 6100 sayılı HMK'nın uygulandığı dönemde, süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Islah yoluyla defi: Takas, mahsup gibi defiler, cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla da ileri sürülebilir.