• Buradasın

    Engellilik felsefesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Engellilik felsefesi, engelliliği sadece tıbbi bir durum olarak değil, aynı zamanda toplumsal, çevresel ve psikolojik faktörlerin etkisiyle şekillenen bir deneyim olarak ele alır 23.
    Bu felsefede iki ana yaklaşım öne çıkar:
    1. Tıbbi Model: Engelliliği, bireyin vücudunda ortaya çıkan bir patoloji olarak görür ve tedavi edilmesi gereken bir durum olarak değerlendirir 24.
    2. Sosyal Model: Engelliliği, bireyin geniş toplumsal çevresiyle etkileşimi bağlamında ele alır ve sosyal, tutumsal, mimari, tıbbi, ekonomik ve politik çevre faktörlerini dikkate alır 24.
    Engellilik felsefesi, aynı zamanda Nietzsche'nin perspektifinden de incelenebilir 5. Nietzsche'ye göre engellilik, sadece fiziksel veya zihinsel bir sınırlılık değil, aynı zamanda insanın içsel güçlerini keşfetme ve kendini aşma potansiyelini ortaya çıkaran bir deneyimdir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Engellilik farkındalığı neden önemlidir?

    Engellilik farkındalığının önemli olmasının bazı nedenleri: Toplumsal katılımın artırılması. Hakların korunması. Ayrımcılığın azaltılması. Kapsayıcılık. Yaşam kalitesinin artırılması. Engellilik farkındalığı, eğitim, toplumsal kampanyalar ve yasal düzenlemelerle artırılabilir.

    Engellilere neden engelli denir?

    Engellilere "engelli" denmesinin sebebi, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmeleridir. Bu yetenek kaybı nedeniyle, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri çekerler.

    Engelliliğin sosyal modeli nedir?

    Engelliliğin sosyal modeli, engelliliğin bireyin fiziksel veya zihinsel farklarından ziyade, toplumun yarattığı sosyal engeller nedeniyle ortaya çıktığını savunan bir yaklaşımdır. Bu modele göre: - Engelliliğin sorumlusu toplumdur. - Ayrımcılık ve önyargılar engelliliğin temel nedenlerindendir. Engelliliğin sosyal modeli, medikal modelin aksine, engelli bireylerin haklarını ve toplumsal entegrasyonlarını ön plana çıkarır.

    Engelli bireylerin karşılaştığı zorluklar nelerdir?

    Engelli bireylerin karşılaştığı başlıca zorluklar şunlardır: 1. Erişilebilirlik Sorunları: Fiziksel mekanların ve dijital platformların yeterince erişilebilir olmaması, engellilerin günlük yaşamlarını sürdürmelerini zorlaştırır. 2. Eğitim ve İstihdam: Eğitim kurumlarına ve iş yerlerine erişimde kısıtlamalar, uygun eğitim materyallerinin sağlanmaması ve işverenlerin ön yargıları nedeniyle istihdam zorlukları yaşanır. 3. Sağlık Hizmetleri: Sağlık merkezlerine ulaşım ve sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanma konusunda sıkıntılar yaşanır. 4. Toplumsal Dışlanma: Toplumun genelinde var olan önyargılar ve ayrımcılık, engelli bireylerin sosyal izolasyona uğramasına neden olur. 5. Maddi Zorluklar: Engellilere uygun yaşam koşullarını sağlamak ve özel ihtiyaçları karşılamak maliyetli olabilir. Bu sorunların üstesinden gelmek için, erişilebilirlik standartlarının artırılması, eğitim ve istihdam politikalarının iyileştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması gereklidir.

    Felsefe ve engelli çocuklar nedir?

    Felsefe ve engelli çocuklar arasındaki ilişki, engelliliğin toplumsal ve etik boyutlarını ele alan felsefi bakış açıları ile şekillenir. Bu bağlamda, felsefenin engelli çocuklar üzerindeki etkileri şu şekilde incelenebilir: Erişilebilirlik ve fırsat eşitliği: Felsefe, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını ve eşit fırsatlara sahip olmasını destekler. Etik perspektif: Engelliliğin etik boyutu, bireylerin erişim haklarının sadece fiziksel alanlarla sınırlı kalmayıp, eğitim ve istihdamda da eşit fırsatlar sunulmasını gerektirdiğini vurgular. Aile içi dinamikler: Engelli çocuk sahibi ailelerin yaşadığı stres, kaygı ve psikolojik sorunlar, felsefi açıdan toplumun bu ailelere nasıl destek olması gerektiği sorusunu gündeme getirir. Ayrıca, engellilik ve felsefe arasındaki etkileşim, toplumun genel yapısını anlamak için kritik öneme sahiptir ve bu etkileşim, daha kapsayıcı ve adil bir toplum yolunda önemli bir adımdır.

    Engelli ne anlama gelir?

    Engelli, doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar veya kaza sonucu oluşan sakatlıklar (vücudun görsel, işlevsel, zihinsel veya ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal veya yönetimsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan ve engellerle karşılaşan kişi demektir. Engellilik durumu, fizyolojik, zihinsel-nörolojik kontrol problemi ve fiziksel olmak üzere üç ana türde ele alınır. Fizyolojik engel: Vücutta yer alan hayati organların fonksiyon yetersizliği nedeniyle oluşur. Zihinsel-nörolojik kontrol problemi: İşitme, görme veya beyin ile ilgili algılama ve algıladığını doğru yorumlayamama durumlarını kapsar. Fiziksel engel: El, ayak gibi uzuvların kaybı veya felci gibi durumlarda ortaya çıkar.

    Engelli hakları nelerdir?

    Engelli hakları arasında şunlar bulunmaktadır: Eğitim Hakkı: İşitme engelli öğrenciler meslek liselerine sınavsız yerleşebilmektedir. İstihdam Hakkı: 50’den fazla çalışanı bulunan işletmeler engelli işçi çalıştırmak zorundadır. Erken Emeklilik Hakkı: %40 ve üzeri engeli olan çalışanlar, engel oranlarına göre kademeli erken emeklilik hakkına sahiptir. Gelir Vergisi İndirimi: %40 ve üzeri engeli olan tüm çalışanlar gelir vergisi indiriminden yararlanır. Ulaşım Hakkı: Belediye otobüsleri, metro, demir yolları ve deniz yollarının şehir içi seferleri engellilere ücretsizdir. Sosyal Yardımlar: 18 yaşını dolduran %40 ve üzeri engelliye, gerekli şartları taşıması halinde maaş bağlanır. Engelli Kimlik Kartı: Tüm haklardan yararlanmak için "engelli kimlik kartı" beyanı yeterlidir.