• Buradasın

    Değişik iş kararı ilamlı icra takibine konu edilebilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Değişik iş kararı, ilamlı icra takibine konu edilemez. Çünkü ilamlı icra takibi, mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi için yapılan bir takip yoludur ve bu takipte sadece eda hükmü içeren ilamlar icra edilebilir 12.

    Konuyla ilgili materyaller

    Kesinleşmeden icraya konulan dava geri alınabilir mi?

    Kesinleşmeden icraya konulan bir dava, geri alınabilir. Bunun için, kararın istinaf veya temyiz yoluyla kaldırılması veya bozulması gerekmektedir. İstinaf veya temyiz incelemesi sırasında icra durur, ancak tek başına istinaf veya temyiz edilen kararda icra otomatik olarak durmaz. Kararın kesinleşmesi durumunda, icra müdürünün oluşturacağı iade muhtırası ile İİK madde 40 kapsamında iade sağlanabilir. Ayrıca, icra takibinden vazgeçme (geri alma) de mümkündür; bu durumda alacaklı, kendi iradesiyle başlattığı icra takibini sona erdirir.

    Mahkeme kararı ile ilam aynı şey mi?

    Evet, mahkeme kararı ile ilam aynı şeyi ifade eder. İlam, mahkemenin verdiği son karar anlamına gelen hukuki bir terimdir.

    Aynı ilama dayalı birden fazla icra takibi yapılırsa ne olur?

    Aynı ilama dayalı birden fazla icra takibi yapılması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eder. Olası sonuçlar: Şikayetin kabulü: Borçlu, icra mahkemesine başvurarak şikayette bulunabilir ve bu şikayet kabul edilebilir. Takiplerin iptali: Aynı ilama dayalı birden fazla takip başlatılması durumunda, bu takiplerin iptal edilmesi gerekebilir. Yasal düzenlemeler: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu. 2709 sayılı 1982 Anayasası.

    İlamsız ve ilamlı icra takibinde itiraz nasıl yapılır?

    İlamsız ve ilamlı icra takibinde itiraz şu şekilde yapılır: İlamsız icra takibinde itiraz: Borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine yazılı bir itiraz dilekçesi sunmalıdır. Dilekçede, itirazın gerekçeleri açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. İtiraz, borca, faize, alacaklıya veya takip türüne ilişkin olabilir. İtirazın ardından takip durur ve alacaklı, itirazın iptali veya kaldırılması için dava açabilir. İlamlı icra takibinde itiraz: İlamlı icra takibinde doğrudan itiraz yolu kapalıdır. Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki sebepler için (borcun ödenmesi, ertelenmesi veya zamanaşımı) 7 gün içinde icra mahkemesine başvurabilir. Tebliğden sonraki sebepler için süre sınırı olmaksızın aynı başvuru yapılabilir. Başvuru, yazılı bir dilekçe ile yapılmalıdır. Borçlu, iddiasını noterden veya resmi makamlardan alınmış belgelerle ispat etmelidir. Başvuru takibi durdurmaz, ancak mahkeme icranın geri bırakılmasına karar verirse takip durur.

    Kesinleşen icra takibi nasıl devam eder?

    Kesinleşen icra takibi şu şekilde devam eder: 1. Haciz işlemleri: Takip kesinleştikten sonra, borçlunun malvarlığına haciz konulabilir. 2. Satış işlemleri: Haciz edilen mallar satışa çıkarılır ve elde edilen gelirle alacaklıya ödeme yapılır. 3. İtiraz durumunda mahkeme süreci: Borçlu itiraz ederse, alacaklı itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurur. İcra takibi süreci, borçlunun itiraz etmemesi veya ödeme yapması durumunda sona erer. İcra takibi süreci karmaşık olabileceğinden, bir hukuk danışmanına başvurulması önerilir.

    İcra şerhi ile ilamlı icra aynı şey mi?

    Hayır, icra şerhi ile ilamlı icra aynı şey değildir. İcra şerhi, bir belgenin ilam niteliğinde kabul edilmesi için gerekli olan "icra edilebilirlik şerhi" anlamına gelir. İlamlı icra takibinde, borçluya ödeme emri değil, icra emri gönderilir ve bu emir bir ilama, yani mahkemenin vermiş olduğu bir karara dayandığı için, borçlunun bu emre karşı koyması daha zordur.

    İcra takibi ihtar yerine geçer mi?

    Evet, icra takibi ihtar yerine geçer. Türk Borçlar Kanunu’nun 352. maddesinin 2. fıkrasına göre, kiraya veren, icra takibi yoluyla gönderdiği ödeme emri ile kiracıya yazılı bir ihtar göndermiş sayılır. Ancak, icra takibinin tek başına yapılmış olması, tebliğ gerçekleşmemesi halinde haklı ihtar sayılmaz.