• Buradasın

    Aynı ilama dayalı birden fazla icra takibi yapılırsa ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Aynı ilama dayalı birden fazla icra takibi yapılması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eder 123. Bu durum, hukuk düzeni tarafından korunmaz ve hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilir 123.
    Olası sonuçlar:
    • Şikayetin kabulü: Borçlu, icra mahkemesine başvurarak şikayette bulunabilir ve bu şikayet kabul edilebilir 15.
    • Takiplerin iptali: Aynı ilama dayalı birden fazla takip başlatılması durumunda, bu takiplerin iptal edilmesi gerekebilir 24.
    Yasal düzenlemeler:
    • 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 15.
    • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 15.
    • 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 35.
    • 2709 sayılı 1982 Anayasası 35.

    Konuyla ilgili materyaller

    Aynı borçluya karşı birden fazla alacaklının takip yapması halinde hangi takip usulü uygulanır?

    Aynı borçluya karşı birden fazla alacaklının takip yapması halinde, İcra ve İflas Kanunu'nda böyle bir imkan öngörülmediği için mümkün değildir. Ancak, bazı durumlarda birden fazla alacaklı veya borçlu birlikte takip yapmak zorunda kalabilir: Miras ortaklığının alacağından dolayı, mirasçılar birlikte takip yapmak zorundadır. Taşınmazın tahliyesi için, bütün mirasçılara karşı takip talep edilmelidir. Birden fazla kiracıya karşı yürütülen tahliye talebinde, zorunlu takip arkadaşlığı vardır. Terekedeki taşınır veya taşınmaz malın teslimine ilişkin ilamlı takipte, zorunlu takip arkadaşlığı bulunmaktadır. Alacaklılar, hem ayrı ayrı hem de tek başına takip işlemi yapabiliyorsa veya alacaklının seçimine göre borçluların hepsine ya da bir kısmına karşı icra takip işlemi yapılabiliyorsa bu durum ihtiyari takip arkadaşlığı olarak adlandırılır. Aynı alacak için ikinci defa başlatılan takip, alacaklının takip hakkını kötüye kullanmasıdır.

    Tek çek için iki ayrı icra takibi yapılabilir mi?

    Tek bir çek için iki ayrı icra takibi yapılması, belirli koşullar altında mümkün olmayabilir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası ve 167. maddesinin birinci fıkrasına göre, alacağı bir kambiyo senedine bağlı olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, doğruca kambiyo senetlerine mahsus haciz (veya borçlu iflasa tabi ise iflas) yoluna başvurabilir. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi gereği, bir hakkın açıkça kötüye kullanılması hukuk düzeni tarafından korunmaz. Detaylı bilgi ve doğru bir değerlendirme için bir avukata danışılması önerilir.

    İlamli icra takibi kesinleştikten sonra ne yapılır?

    İlamlı icra takibi kesinleştikten sonra aşağıdaki adımlar izlenir: Borçlunun ödeme yapması. Alacaklının icra işlemlerine devam etmesi. İcranın geri bırakılması talebi. Mahkemenin kararı. İcra hukuku karmaşık bir alan olduğundan, bir avukata danışmak hakların korunması açısından önemlidir.

    Mükerrer borçtan dolayı icra takibi yapılabilir mi?

    Aynı alacak için mükerrer icra takibi yapılamaz. Mükerrer takip iddiası, borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmalıdır.

    Değişik iş kararı ilamlı icra takibine konu edilebilir mi?

    Değişik iş kararı, ilamlı icra takibine konu edilemez. Çünkü ilamlı icra takibi, mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesi için yapılan bir takip yoludur ve bu takipte sadece eda hükmü içeren ilamlar icra edilebilir.

    Kesinleşen icra takibi nasıl devam eder?

    Kesinleşen icra takibi şu şekilde devam eder: 1. Haciz işlemleri: Takip kesinleştikten sonra, borçlunun malvarlığına haciz konulabilir. 2. Satış işlemleri: Haciz edilen mallar satışa çıkarılır ve elde edilen gelirle alacaklıya ödeme yapılır. 3. İtiraz durumunda mahkeme süreci: Borçlu itiraz ederse, alacaklı itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurur. İcra takibi süreci, borçlunun itiraz etmemesi veya ödeme yapması durumunda sona erer. İcra takibi süreci karmaşık olabileceğinden, bir hukuk danışmanına başvurulması önerilir.

    Aynı alacak için hem borçlu hem kefillere icra takibi yapılabilir mi?

    Evet, aynı alacak için hem borçlu hem de kefillere icra takibi yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesine göre, müteselsil kefil alacaklıya karşı, asıl borçluyla aynı derecede sorumludur ve alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda borçluya ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde, borçlu için takip yapmadan kefile başvurabilir. Ayrıca, kefil ve asıl borçlu aynı kişi olduğunda, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Ancak, adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez.