• Buradasın

    Biyolojik çeşitliliğin korunması için hangi sözleşmeler imzalanmıştır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Biyolojik çeşitliliğin korunması için imzalanan başlıca sözleşmeler şunlardır:
    1. Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (UNCBD): 1992 yılında Rio de Janeiro'da kabul edilmiş ve 1993'te yürürlüğe girmiştir 12. Sözleşmenin amacı, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve genetik kaynakların faydalarının adil şekilde paylaşımını sağlamaktır 12.
    2. Kartagena Biyogüvenlik Protokolü: 2000 yılında UNCBD'ye ek olarak imzaya açılmış ve 2003'te yürürlüğe girmiştir 3. Protokol, genetiği değiştirilmiş organizmaların güvenli taşınmasını ve kullanımını hedefler 12.
    3. Nagoya Protokolü: 2014 yılında yürürlüğe giren bu protokol, genetik kaynaklara erişim ve bu kaynaklardan elde edilen faydaların adil paylaşımını düzenler 12. Türkiye bu protokole taraf değildir.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Biyolojik çeşitlilik veri tabanı nedir?

    Biyolojik çeşitlilik veri tabanı, biyolojik çeşitliliğin izlenmesi, yönetilmesi ve sorgulanması amacıyla oluşturulmuş internet tabanlı bir platformdur. Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı, Türkiye'de bu amaçla kullanılan ana veri tabanıdır. Veri tabanının bazı özellikleri: Sınırsız sayıda biyolojik çeşitlilik verisi girilebilir. Veriler, incelenmek istenen alan, bölge, habitat tipi veya korunan alanlardan süzülebilir. Türlerin dağılım haritalarına ve kırmızı liste statülerindeki zaman içindeki değişimlere ulaşılabilir. Popülasyon ve kırmızı liste katalogları oluşturulabilir. Bu veri tabanı, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliği için karar destek mekanizması sağlar.

    Biyolojik ve genetik çeşitlilik arasındaki fark nedir?

    Biyolojik çeşitlilik ve genetik çeşitlilik arasındaki farklar şunlardır: 1. Biyolojik Çeşitlilik: Dünyadaki farklı ekosistemlerde yaşayan tüm canlıların oluşturduğu çeşitliliği ifade eder. 2. Genetik Çeşitlilik: Aynı tür içindeki bireylerin genetik farklılıklarını kapsar.

    Biyolojik tür kavramı nedir?

    Biyolojik tür kavramı, türleri şu şekilde tanımlar: Üreme birliği: Aralarında fiilen üreyen veya üreme potansiyeline sahip, benzer diğer birimlerden üreme bakımından izole doğal popülasyonlar grubudur. Ekolojik birlik: Türü oluşturan bireyler belirli bir yaşam alanında bulunur ve aynı alanı paylaşan başka türlerle etkileşim halindedir. Gen havuzu: Bireyler, bu gen havuzu içerisindeki genetik bilgilerin bir kısmını taşır ve atalarından aldığı genetik bilgileri gelecek kuşaklara aktarır. Bu kavram, 1930 yılında Du Rietz tarafından ortaya atılmış ve daha sonra Darwin öncesi dönemde J. Ray, 19. yüzyılda T. Dobzhansky, E. Mayr ve T. Huxley gibi bilim insanları tarafından geliştirilmiştir. Biyolojik tür kavramı, özellikle eşeyli üreyen organizmalar için geçerlidir.

    Birincil koruma nedir?

    Birincil koruma, kişiyi hastalıklardan korumak amacıyla alınan önlemlerdir. Bu kapsamda yapılan bazı faaliyetler şunlardır: Aşı uygulamaları: Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en etkin yoludur. Diyet ve egzersiz önerileri: Obez kişilerde koroner arter hastalığı veya diyabet gelişimini engellemek için. Aile planlaması hizmetleri: Çok ve sık doğum yapan kadınların sağlıklarını korumak için. Sağlık eğitimi: Kişilere, kendi sağlıklarından sorumlu oldukları bilincini aşılamak için. Erken tanı: Hastalık belirtilerinin ortaya çıkmadan önce tespit edilmesi ve tedavinin erken dönemde yapılması.

    Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin temel ilkeleri nelerdir?

    Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin (BÇS) temel ilkeleri şunlardır: Biyolojik çeşitliliğin korunması. Biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı. Genetik kaynaklara erişimin sağlanması. Genetik kaynakların kullanımından doğan yararların adil paylaşımı. Diğer bazı temel ilkeler: Yerinde (in situ) koruma: Ekosistemlerin ve doğal yaşam ortamlarının korunması. Ex situ koruma: Bozulmuş ekosistemlerin iyileştirilmesi ve tehdit altındaki türlerin korunması. Yerel bilgilerin önemi: Yöresel ve yerel bilgilerin korunması ve yararlarının adil paylaşımı. Eğitim ve bilinçlendirme: Biyolojik çeşitliliğin korunması için araştırma, eğitim çalışmalarının yapılması ve halkın bilinçlendirilmesi.

    Biyolojik çeşitlilik ve iklim değişikliği sözleşmesi nedir?

    Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve İklim Değişikliği Sözleşmesi farklı ancak birbiriyle bağlantılı uluslararası anlaşmalardır. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 1992 yılında Rio Çevre Zirvesi'nde imzaya açılmış olup, biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve sürdürülebilir kullanımını hedefler. Sözleşmenin ana amaçları şunlardır: - Biyoçeşitliliğin korunması; - Genetik kaynaklar ve teknolojiye erişim; - İlgili teknolojilerin transferi ve finansmanı. İklim Değişikliği Sözleşmesi ise, 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlayan bir çerçevedir.

    Biyolojik Çeşitlilik Projesi Nedir?

    Biyolojik Çeşitlilik Projesi, kamuoyuna biyolojik çeşitlilik kavramını tanıtmak, önemini anlatmak ve Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği hakkında bilgilendirmek amacıyla 2020 yılında TEMA Vakfı tarafından çalışmalarına başlanan bir projedir. Projenin amaçları arasında: Biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlamak; Kamuoyunu biyolojik çeşitlilik konusunda bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak; Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğini tanıtmak ve bu çeşitliliğin önemi konusunda farkındalığı artırmak yer alır. Proje kapsamında algı araştırması, iletişim ve farkındalık çalışmaları, eğitim ve saha etkinlikleri gibi faaliyetler yürütülmektedir.