• Buradasın

    Yüz kelimesi köken olarak nereden gelir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Yüz" kelimesi köken olarak Türkçe'den gelmektedir 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Türkçe kökenli kelimeler nasıl bulunur?

    Türkçe kökenli kelimeleri bulmak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: Filolojik araştırma: Kelimenin biçimindeki ve anlamındaki değişiklikler, eski metinlerin yardımıyla izlenebilir. Lehçebilim verilerinden yararlanma: Kelimenin kökü ve kökeni hakkında lehçebilim verileri incelenebilir. Sözlük kullanımı: Kelimenin Türkçe olup olmadığını kontrol etmek için Türkçe sözlükler kullanılabilir. Türkçe kökenli kelimelerde genellikle "o" ve "ö" ünlüleri ilk heceden sonraki hecelerde bulunmaz. Ayrıca, kelimenin kökünü bulmak için ekleri atmak ve ikinci hece testi gibi yöntemler de kullanılabilir.

    Köken ne anlama gelir?

    Köken kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre beş farklı anlama gelir: 1. Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe. 2. Soy, asıl. 3. Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin. 4. Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları. 5. Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap.

    Kelime kökeni nereden gelir?

    Kelime kökeni, etimoloji veya kökenbilim adı verilen bilim dalı tarafından incelenir. Kelime kökeninin geldiği bazı kaynaklar şunlardır: Filolojik araştırma. Lehçebilim verilerinden yararlanma. Karşılaştırma yöntemi. Anlamsal değişimin incelenmesi.

    Yüz Türkçe sözlükte ne anlama gelir?

    Yüz kelimesi Türkçe sözlükte aşağıdaki anlamlara gelir: Başın ön kısmı: Alın, kaş, göz, burun, yanaklar, ağız ve çenenin bulunduğu bölüm. Sayı: Doksan dokuzdan sonra, yüz birden önce gelen sayı; bu sayıyı gösteren rakam, 100, C. Yüzey: Satıh, yüzey. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biri. Kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü. Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf. Yön, taraf. Utanma.