• Buradasın

    Sapa kalmak ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sapa kalmak deyimi, Türkçede genellikle bir kişinin ya da bir olayın, planlanan ya da beklenen yolun dışına çıkması anlamında kullanılır 3.
    Bu deyim, bir şeyin istenilen ya da normal giden bir süreçten saparak farklı bir yönde ilerlemesi ya da beklenmedik bir şekilde ters gitmesi durumlarını tanımlar 3.
    Ayrıca, "sapa kalmak" ifadesinin "be out of the way" anlamına gelen İngilizce bir karşılığı da bulunmaktadır 2.
    Örnek cümleler:
    • "Eskiden sapa semtlerde küçücük dükkânlar görünürdü 4."
    • "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk 4."
    • "Kimileri sert çıkışlarda, karşı koymalarda, sapa ilişkilerde çözüm arıyor 4."
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sapa ne anlama gelir?

    Sapa kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre üç farklı anlama gelir: 1. Merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış. 2. Gidilen yol üzerinde olmayan, sapılarak varılan. 3. Düzgün olmayan, yolundan sapmış. Kelimenin kökeni Türkçe'dir ve "yoldan uzak" anlamına gelen Orta Türkçe "sapa" sözcüğünden evrilmiştir.

    Sapa ve sapmak ne demek?

    "Sapa" ve "sapmak" kelimelerinin anlamları şu şekildedir: 1. "Sapa" kelimesi, merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış anlamına gelir. 2. "Sapmak" ise, doğru yoldan ayrılmak, yanlış bir yön veya duruma gelmek anlamına gelir.

    Sapa yerine ne kullanılır?

    "Sapa" kelimesinin yerine kullanılabilecek eş anlamlılardan biri "ücra" kelimesidir. Ayrıca, "sapa" kelimesinin diğer eş anlamlıları arasında "kenar" kelimesi de bulunmaktadır. Bu kelimeler, "sapa" kelimesinin taşıdığı "merkezden uzak, kıyıda köşede kalmış" veya "düzgün olmayan, yolundan sapmış" gibi anlamlara yakın anlamlar taşır.

    Kalmak ne anlama gelir?

    Kalmak kelimesi, TDK'ye göre 21 farklı anlama gelmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır: olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek; zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak; konaklamak, konmak; oturmak, yaşamak, eğleşmek; hayatını sürdürmek, yaşamak; varlığını korumak, sürdürmek; oyalanmak, vakit geçirmek; sınıf geçmemek; işlemez, yürümez duruma gelmek; ileriye atılmak, ertelenmek. Ayrıca, "kalmak" kelimesi; kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Örnek cümleler: "Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." "Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı." "Tam beş sene benimle beraber kaldı." "O aileden bir bu çocuk kaldı." "Bugün iş maddesinde kaldık." "Çiftlik ana babasından kalmış." "Misafir geldi, gezmeden kaldık." "Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı." "Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı." "Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık."