"Kalmak" kelimesi çeşitli anlamlara sahiptir:
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek 14. Örnek cümle: "Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı" 1.
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak 14. Örnek cümle: "Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı" 1.
- Konaklamak, konmak 14. Örnek cümle: "Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim" 1.
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek 14. Örnek cümle: "Tam beş sene benimle beraber kaldı" 1.
- Hayatını sürdürmek, yaşamak 14. Örnek cümle: "O aileden bir bu çocuk kaldı" 1.
- Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak 14. Örnek cümle: "Oda duman içinde kaldı" 1.
- Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek 14. Örnek cümle: "Bugün iş maddesinde kaldık" 1.
- Miras olarak geçmek 14. Örnek cümle: "Çiftlik ana babasından kalmış" 1.
- Yapamamak 14. Örnek cümle: "Misafir geldi, gezmeden kaldık" 1.
- Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak 14. Örnek cümle: "Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına" 1.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: