Ziya Gökalp'e göre mefkûre, bir milletin büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığı buhranlı dönemlerde, fertlerdeki bireysel kimliklerin eriyip sadece millî kimliğin ön plana çıktığı ve herkesin tek bir amaç etrafında birleştiği bir hayat tarzıdır. Gökalp, mefkûreyi toplumsal bir gerçeklik olarak tanımlar ve bireysel bir fikirden ziyade, toplumsal nedenlerle kendiliğinden doğan bir olgu olduğunu belirtir. Gökalp, mefkûreyi sosyolojik bir bakış açısıyla ele alır ve bu kavramı "Mefkûre Nedir?", "Mefkûre ve Şe’niyet" ve "Mefkûrenin Nevileri ve Derecâtı" gibi makalelerde detaylı bir şekilde açıklamıştır.