A'mâk-ı Hayâl, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi tarafından 1910 yılında yazılmış, tasavvuf edebiyatının önemli eserlerinden biridir. Eserin önemli olmasının bazı nedenleri: Tasavvufi görüş: Vahdet-i Vücûd inancını anlatır ve bu yönüyle yazarın tasavvufî görüşünü en iyi yansıtan eserlerden biri olarak kabul edilir. Doğu-Batı çatışması: Doğu ve Batı medeniyetlerinin bir çatışma anlatısıdır ve bu çatışmada tavrını Doğu düşüncesinden yana koyar. Arayış ve bunalım: Mevcut bilgilerin ve felsefi argümanların insanın varoluş sorularına cevap veremediği bir arayış ve bunalım temasını işler. Sembolik hikayeler: Felsefi ve düşünsel derinlikli sembolik hikayelerden oluşur ve bu hikayeler hem bağımsız bir formattadır hem de sonunda bütünlüğe ulaşır. Otobiyografik özellik: Kitaptaki Raci tipi, birçok yönüyle yazarın kendisi olarak kabul edilir.