Çerâğân şenlikleri, Osmanlı döneminde, dönemin padişahı Sultan III. Ahmed ve Sadrazam İbrahim Paşa ile özdeşleşen, hatta bir döneme adını veren (Lâle Devri) elit, saray merkezli eğlence anlayışının temelini oluşturur. Farsçada “yağ kandili ve genellikle mum, meş’ale gibi ışık veren şey” gibi anlamlara gelen “çerâğ” kelimesinden türetilerek “bahçelerde kandil ve mumlarla yapılan gece şenliği, donanma” anlamında kullanılır. Çerâğân şenliklerinin bazı özellikleri: Organizasyon: Şenliklerin zamanı, süresi, yeri ve organizasyonu, metinlerin orijinallerine dayanarak incelenir. İçerik: 1723 yılında Sadrazam İbrahim Paşa döneminde yetiştirilen on sekiz lâleden bahseden bir çerâğân, bizzat İbrahim Paşa tarafından “Tuhfe-i Çerâğân” olarak adlandırılmıştır. Şiirler: Şenliklerin canlı belgeleri olan şiirler, “çerâğâniye” adıyla klasik edebiyat içinde yeni bir tür olarak değerlendirilebilir.