Gadamer ve Ricoeur'ün hermeneutik tanımları şu şekilde özetlenebilir: Gadamer: Hermeneutiği "hermeneuein" (tercüme, açıklama, yorumlama) sanatı olarak tanımlar. Hermeneutiği, insanın özsel varlığı, zamansallığı, tarihselliği, sonluluğu, geleneği, dini ve kültürü ile ilgili bir alan olarak görür. Anlamayı, bilen bilincin, seçtiği nesneye yönelip onun bilgisine sahip olma süreci olarak tanımlar. Önyargıların, aydınlatılma ve sınanma aşamalarından geçerek olumlu ya da olumsuz vasıflar yüklenebileceğini ve ön anlamaya yardımcı olduğunu savunur. Ricoeur: Hermeneutiği, metin ile yorumcu arasındaki mesafeyi kaldırma sanatı olarak görür. Her yorumun amacının, metnin ait olduğu kültürel dönem ile yorumcu arasındaki mesafeyi kaldırmak olduğunu belirtir. Fenomenolojik hermeneutiği, Heidegger'in açtığı yoldan ilerler ve daha çok yorum-anlama sorunu üzerinde durur.