Bu ifade, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa'nın ilgili maddeleriyle desteklenen, ifade özgürlüğü bağlamında devletin yükümlülüklerini özetlemektedir. Negatif yükümlülük, yetkililerin ifadenin açıklanmasını yasaklamamasını ve yaptırım uygulamamasını gerektirir. Bu bağlamda, Anayasa'nın 26. maddesi, herkesin düşünce ve kanaatlerini açıklama hakkına sahip olduğunu ve bu hürriyetin resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığını belirtir. AİHM'e göre, ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel yapı taşlarından biridir ve çoğulculuk, hoşgörü ile açık fikirliliğin temelini oluşturur.