• Buradasın

    İfade özgürlüğü konusunda devletin pozitif ve negatif yükümlülükleri bulunmaktadır kamu makamları negatif yükümlülük kapsamında Anayasa'nın 13 ve 26 maddeleri kapsamında zorunlu olmadıkça ifadenin açıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı ve yaptırımlara tabi tutmamalı pozitif yükümlülük kapsamında ise ifade özgürlüğünün gerçek ve etkili korunması için gereken tedbirleri almalıdır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, ifade özgürlüğü konusunda devletin hem negatif hem de pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır.
    Negatif yükümlülük kapsamında, kamu makamları zorunlu olmadıkça ifadenin açıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı ve yaptırımlara tabi tutmamalıdır 13.
    Pozitif yükümlülük kapsamında ise devlet, ifade özgürlüğünün gerçek ve etkili bir şekilde korunması için gereken tedbirleri almalıdır 13. Bu tedbirler arasında:
    • Normatif kurallar ve mekanizmalar oluşturmak 3. Devletin, ifade özgürlüğünü sınırlayan bireysel ve kamu eylemlerini ortadan kaldırması gerekmektedir 3.
    • Bireyleri korumak 3. Devlet, ifade özgürlüğüne yönelik saldırı riskine karşı bireyleri korumalıdır 3.
    • Alternatif yollar sağlamak 2. İfadenin türü, kamusal tartışmalara katkı sunma kapasitesi ve kullanılan ifadelerin ağırlığı gibi ölçütleri değerlendirerek, ifade için alternatif yollar sunmalıdır 2.

    Konuyla ilgili materyaller

    Anayasaya uygunluk denetimi ve anayasanın bağlayıcılığı arasındaki ilişki nedir?

    Anayasaya uygunluk denetimi ve anayasanın bağlayıcılığı arasındaki ilişki, anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılık ilkeleri üzerinden açıklanabilir. Anayasanın bağlayıcılığı ilkesi, anayasa hükümlerinin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kişi ve kuruluşları bağladığını ve kanunların anayasaya aykırı olamayacağını belirtir. Anayasaya uygunluk denetimi, bu ilkeyi destekler ve yasama işlemlerinin anayasaya, dolayısıyla hukuka, adalete, hakkaniyete uygunluğunu sağlar. Bu ilişki, özellikle Amerika ve Avrupa modeli anayasa yargısı sistemlerinde farklı şekillerde uygulanır. Amerika modeli, tüm mahkemelerin anayasaya uygunluk denetimi yapmasını öngörür. Avrupa modeli, bu denetimi özel bir mahkemeye, örneğin Anayasa Mahkemesi veya Fransız Anayasa Konseyi'ne bırakır.

    Bir soruna getirilen çözümlerin hak sorumluluk ve özgürlükler temelinde olması neden önemlidir?

    Bir soruna getirilen çözümlerin hak, sorumluluk ve özgürlükler temelinde olması önemlidir çünkü: Toplumsal düzeni sağlar. Hukuka uygunluğu garanti eder. Yeni sorunlar yaratmaz. Bireysel hakları güvence altına alır.

    Anayasada temel haklar hangi maddelerde düzenlenmiştir?

    1982 Anayasası'nda temel haklar, ikinci kısımda düzenlenmiştir. Temel hakların düzenlendiği bazı maddeler: Kişinin hakları ve ödevleri (m. 17-40). Sosyal ve ekonomik hak ve ödevler (m. 41-65). Siyasi haklar ve ödevler (m. 36-42). Ayrıca, temel hak ve hürriyetlerin genel nitelikleri ve sınırlanması gibi konular da Anayasa'nın ilgili maddelerinde ele alınmıştır.

    Anayasa madde 14'e göre temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması ne anlama gelir?

    Anayasa madde 14'e göre temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, bu hak ve hürriyetlerin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaması anlamına gelir. Ayrıca, anayasa hükümlerinin, devlet veya kişiler tarafından temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını mümkün kılacak şekilde yorumlanamayacağı da ifade edilir. Bu maddelere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.

    Hak ve özgürlükleri kısıtlanan bireyler hangi anayasa maddesine dayanarak hak ve özgürlüklerini arayabilirler?

    Hak ve özgürlükleri kısıtlanan bireyler, Anayasa'nın 40. maddesine dayanarak hak ve özgürlüklerini arayabilirler.

    Hakların sınırlandırılmasında ölçülülük ilkesi nedir?

    Ölçülülük ilkesi, hakların sınırlandırılmasında, temel hak ve özgürlüklere getirilecek sınırlamanın amaca uygun ölçüde olması gerektiğini ifade eder. Bu ilke üç alt ilkeden oluşur: 1. Elverişlilik: Sınırlamanın, ulaşılmak istenen amaç için elverişli olması. 2. Gereklilik: Sınırlamanın, ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olması ve aynı amaca daha hafif bir sınırlama ile ulaşılabilmesinin mümkün olmaması. 3. Orantılılık: Sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç arasında orantı bulunması. Bu ilke, temel hak ve özgürlüklerin tümüyle ortadan kaldırılmasını engelleyecek şekilde sınırlandırılmasını gerektirir.

    Hak ve özgürlüklerin kısıtlanması hangi ilkeye aykırıdır?

    Hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, ölçülülük ilkesine aykırıdır. Ölçülülük ilkesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde öngörülmüştür ve şu şekilde tanımlanır: Elverişlilik kriteri: Kullanılan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmeye uygun olmasını ifade eder. Orantılılık ve gereklilik (zorunluluk) kriteri: Sınırlayıcı önlemin sınırlama amacına ulaşmak bakımından zorunlu olmasını işaret eder. Ayrıca, Anayasa'nın 13. maddesine göre, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması şu ilkelere de aykırı olamaz: Kanunilik; Anayasanın sözüne ve ruhuna uygunluk; Demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk; Laik Cumhuriyetin gereklerine uygunluk.