• Buradasın

    Foucault neyi savunur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Michel Foucault'nun savunduğu bazı temel fikirler şunlardır:
    • Hakikat ve bilgi: Hakikat, iktidar ilişkileri ile iç içe geçmiş bir prosedürdür ve tarihsel süreç içinde değişir 15. Bilgi, iktidar tarafından üretilir ve bu ilişki karşılıklıdır 5.
    • İktidar: İktidar, her yerde var olan ve karmaşık stratejik süreçlerle işleyen bir yapıdır; merkezi bir otorite gerektirmez ve direnişle bir arada var olur 15.
    • Özne: Özne, toplumsal ilişkiler ve söylemsel pratikler içinde oluşur; faillik ve nedensellik atfedilemez 1.
    • Disiplinci iktidar: Modern iktidar, bireyleri normalleştirici ve denetleyici bir yapı ile kontrol eder; bu, panoptikon gibi mimari yapılarda ve toplumsal kurumlarda kendini gösterir 3.
    • Kendilik etiği: Bireyler, kendi yaşamlarını bir sanat eseri gibi şekillendirebilir ve ahlaki özneler haline gelebilir 4.
    Foucault, aynı zamanda Marksizm ve varoluşçuluk gibi akımlara karşı çıkmış, Nietzsche ve Heidegger'in düşüncelerinden etkilenmiştir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Foucalt özne ve iktidarı neden yazdı?

    Foucault, özne ve iktidar üzerine çalışmalarını, modern toplumda bireyin iktidar tarafından nasıl yeniden üretildiğini analiz etmek amacıyla yazmıştır. Foucault'ya göre, özne bireyden farklıdır ve içinde bulunduğu toplumun disiplinci ve düzenleyici politikaları tarafından ehlileştirilmiştir. Foucault, bu analizde, iktidarın belirli bir merkezi olmadığını ve mikro iktidar biçimlerinden makro iktidarlara kadar çeşitlilik gösterdiğini savunur. Ayrıca, Foucault, öznenin ve bilincin değil, onları kuran söylem ile iktidar sistemlerinin tarihsel bir analizinin yapılması gerektiğini öne sürer.

    Foucaulda göre özne nedir?

    Foucault'ya göre özne, toplumu, iktidar ilişkilerini ve bunların tarihini her alanda yaşayan ve yaşatan aktif eyleyenleri anlatır. Öznenin bazı özellikleri: Tarihsel ve koşullu: Özne, verili bir konjonktür içinde bütün tanım ve sınırlarıyla var edilir ve sürekli bir değişim ve oluşumun sonucudur. İktidarla ilişki içinde: Özne, iktidar tarafından şekillendirilir ve aynı zamanda iktidarı yeniden üretir. Kendilik pratikleri: Özne, kendi kendini denetler, dönüştürür ve iç ve dış dünyasını organize eder. Çoklu söylemlerin ürünü: Farklı tarihsel kesitlerin söylemleri ve iktidar yapıları, birbirinden farklı özneler yaratır. Foucault, özne kavramını bedenden ve iktidardan ayrı düşünmez; iktidar, öznenin bedeni üzerinden değerlerine, söylemlerine ve davranışlarına etki eder.

    Foucault biyopolitikanin doğusu ne zaman yazıldı?

    Michel Foucault'nun "Biyopolitikanın Doğuşu" adlı eseri, 1978-1979 yıllarında Collège de France'ta verdiği derslerden oluşmaktadır. Bu dersler, ilk kez 2008 yılında Michel Senellart tarafından editörlüğü yapılarak yayımlanmıştır.

    Foucault'a göre heterotopyalar nelerdir?

    Foucault'a göre heterotopyalar, doğrudan mekân ile ilişkili kavramlardır ve şu şekilde tanımlanabilir: Gerçek mekânlar: Ütopyaların aksine, heterotopyalar gerçek yerlerdir. Çoklu zaman ve uzamlar: Gerçek bir mekân içinde birden fazla zaman ve uzam barındırırlar. Kendiliğinden oluşum: Plansız ve amaca göre tasarlanmamış, kendiliğinden oluşan fiziksel veya zihinsel alanlardır. Bazı heterotopya örnekleri: müzeler; kütüphaneler; mezarlıklar; kışlalar; genelevler; hapishaneler; tımarhaneler. Foucault, heterotopyaları altı ilkeye dayandırır: evrensellik, farklı biçimlerde ortaya çıkış, tarihsel değişim, mekânsal üst üste binme, zamansal süreksizlik ve ritüellerin kararsızlığı.

    Foucault disiplin ve ceza ne anlatıyor?

    Michel Foucault'nun "Disiplin ve Ceza" adlı eseri, modern çağda batıda uygulanan cezalandırma sistemlerini sosyal ve teorik açıdan irdeler. Foucault'ya göre hapishaneler, suçluları hümaniter bir anlayışla cezalandırmak amacıyla yaratılmamıştır. Eserde ele alınan bazı konular: Kültürel değişimler ve suç algısı: Kültürel değişimler, neyin suç olup olmadığını etkiler. İktidarın beden üzerindeki etkisi: İktidar, bedeni işkence edilen bir formdan çıkararak disiplinize eder. Panoptikon metaforu: Panoptikon, bireylerin davranışlarını düzenleyen ve onları uyumlu hale getiren bir mekanizmadır. Zamansallaştırma: Bireylerin düşünce, tutum ve davranışları, zamanın sosyal düzenlenmesi içinde disiplin ve kontrol edilir. Foucault, iktidarın doğrudan baskı yoluyla değil, bilgi, gözetim ve normlar aracılığıyla işlediğini savunur.

    Foucalt neden önemli?

    Michel Foucault'nun önemli olmasının bazı nedenleri: İktidar analizleri: Foucault, iktidarı geleneksel anlamdan farklı şekilde yorumlayarak, onun görünmez ağlarını ve her yerdeki varlığını ortaya koymuştur. Söylem ve bilgi ilişkisi: Hakikat ve söylem arasındaki ilişkiyi inceleyerek, bilgi ve söylemlerin gerçeği nasıl inşa ettiğini göstermiştir. Toplumsal normların eleştirisi: Toplumun belirli grupları nasıl "normal dışı" ilan ettiğini sorgulamış ve bu süreçte iktidarın rolünü ortaya koymuştur. Post-modern düşünce: Büyük anlatılara ve evrensel doğrulara şüpheyle yaklaşarak post-modern düşüncenin önemli figürlerinden biri olmuştur. Toplumsal hareketler: Düşünceleri, özellikle hapishane reformu, LGBTQ+ hakları ve akıl sağlığı reformu gibi alanlarda toplumsal hareketleri etkilemiştir.

    Foucault panoptikonu neden eleştirdi?

    Michel Foucault, panoptikonu bireylerin özgürlüğünü kısıtladığı ve onları görünmez normlar hapishanesinde yaşamaya zorladığı için eleştirmiştir. Foucault'ya göre panoptikon, bireylerin davranışlarını içselleştirilmiş gözetimle sürekli denetim altında tutmayı hedefler. Foucault, panoptikonun sadece bireyleri baskı altına almakla kalmadığını, aynı zamanda onların düşüncelerini, davranışlarını ve kimliklerini biçimlendirdiğini savunur. Ayrıca, panoptikonda bireylerin yaşam biçimlerinin belirli normlar çerçevesinde olması gerektiği ve bu normlara uymayanların "uyumsuz", "anormal" ve "öteki" olarak damglandığı eleştirisi de yapılmıştır. Foucault'nun panoptikon eleştirisinin temelinde, bireylerin öznel deneyimlerini yaşayamadıkları ve kimliklerinin dayattığı sınırları aşamadıkları görüşü de yer alır.