Atatürk'ün milli eğitime verdiği önemin bazı nedenleri ve sonuçları şu şekildedir: Nedenleri: Atatürk, iyi eğitim görmüş, bilinçli bir toplumun varlığını, yeni inkılapların ve cumhuriyet yönetiminin yerleşmesi ve yaşamasının ön şartı olarak görmüştür. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasında eğitimin milli karakterden yoksun oluşunun önemli bir rolü olduğuna inanmıştır. Bir milletin hayat mücadelesinde, maddi ve manevi bütün güçlerin artırabilmesi, milli eğitimde yüksek bir düzeye erişmesi ile mümkün olduğunu düşünmüştür. Sonuçları: Atatürk, eğitim sisteminin ülkemizin ihtiyaçlarına ve çağın gereklerine uygun olarak yeni baştan kurulmasını ve bu eğitimin aynı zamanda toplumun bütün kesimlerine yaygınlaştırılmasını gerekli görmüştür. 1924’te Tevhid-i Tedrisat yasasının çıkarılmasını sağlayarak eğitimde birliği sağlamıştır. 1 Kasım 1928’de Yeni Türk Alfabesi'nin uygulamaya konmasıyla eğitimi milli hale getirip yaygınlaştırmıştır. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'nun kurulmasını sağlayarak dil, tarih ve kültürün milli olmasına katkı sağlamıştır. 15 Temmuz 1921’de I. Maarif Kongresi’ni toplayarak eğitim sorunlarına çözüm aramıştır. 1 Mart 1922’de TBMM’de yaptığı konuşmada eğitimin hükümetin en verimli ve en mühim görevi olduğunu belirtmiştir. 27 Ekim 1922 günü yaptığı konuşmada, eğitimin temel görevinin devletin varlığını sürdürmek olduğunu vurgulamıştır.