Bu video, bir imam hatip okulunun yetiştiği genç nesil tarafından hazırlanmış bir davet videosu. Konuşmacı, "Hz. Aisha'nın gülleri" olarak anılan bir kişiyi okuluna davet etmektedir.. Videoda, davet edilen kişiye "bir kahve içimlik vaktiniz yok mu?" sorusu sorularak okula hasbihal etmeye davet edilmektedir. Konuşmacı, davet edilen kişinin "yeni Türkiye'nin başkomutanı, ümmetin umudu, ilk imam hatip, bir cumhurbaşkanı" olduğunu belirterek onun saygısını göstermektedir.
Bu video, bir konuşmacının "süreç" olarak adlandırılan bir süreç hakkındaki eleştirel bir değerlendirmesini içermektedir. Konuşmacı, süreci savunan ve karşı çıkan iki farklı görüş arasındaki çatışmayı ele almaktadır.. Video, sürecin insanlık için yarattığı sorunları ve bu sürecin nasıl sonlandırılacağı sorusunu merkeze almaktadır. Konuşmacı, sürecin savunucularının kendi hatalarını çevrelerinden kaynaklanan hatalar olarak tanımlarken, karşı çıkanların ise bu hataları büyük suçlar olarak nitelendirdiğini belirtmektedir. Ayrıca, günümüz genç kuşaklarının eski kavramları anlamadığı ve bu durumun sürecin sonlandırılmasını zorlaştırdığı görüşünü paylaşmaktadır. Video, insanların hatalarını kabul etmeleri ve bunlardan ders çıkarmaları gerektiğini vurgulayarak sona ermektedir.
Bu video, bir konuşmacının satış mesleği hakkında düşüncelerini paylaştığı bir konuşmadır. Konuşmacı, üniversite konuşmasından yeni döndüğünü belirtiyor.. Konuşmacı, satış mesleğinin adrenalin dolu, yorucu ve hem kısa hem uzun vadeli planlama gerektiren bir meslek olduğunu anlatıyor. Türkiye'nin bulunduğu modern ve hibrit pazarlarda sadece kısa vadeli düşünmenin yeterli olmadığını, üç-beş yıllık planlar yapmanın gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, Generation White kuşağına uygun olduğunu, değişimi yönetebilmek ve iş bitirici olmak gibi özelliklere sahip olmanın satış mesleğinde başarılı olmak için gerekli olduğunu belirtiyor.
Araştırma şirketleri toplumu yaş ve davranış özelliklerine göre sınıflandırır. Z Kuşağı tanımı, belirli eğitim ve ekonomik düzeydeki kişileri kapsar. 1997-2012 arası doğanlar Z Kuşağı olarak kabul edilir
Z Kuşağı 2000-2013 yılları arasında doğanlardan oluşmaktadır. Türkiye'de 2020 itibariyle 17 milyon Z Kuşağı bulunmaktadır. En büyük Z Kuşağı üyesi 20 yaşında ve iş gücüne yeni katılmaktadır
Bu video, bir konuşmacının şirketlerin iç dinamikleri ve gençlerin bu şirketlerle ilgili algıları hakkında yaptığı bir sunum veya konuşmayı içermektedir.. Konuşmacı, üniversite öğrencilerinin şirketlerin çekme performansını nasıl değerlendirdiğini ve bu değerlendirmenin işverenlere nasıl etki ettiğini anlatmaktadır. Gençlerin çekme performansı iyi olan şirketlere daha fazla ilgi gösterdiği, ancak bu şirketlerin gerçek performansının beklentilerden farklı olması durumunda gençlerin bu şirketleri ağır cezalandırdığı vurgulanmaktadır. Video, şirketlerin çekme performansının sadece bir puan artışı sağladığını ancak bu puanın karşılığını bulamama durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Bu video, bir konuşmacının aile ve nüfus konularında düşüncelerini paylaştığı kısa bir konuşmadır.. Konuşmacı, dört çocuk sahibi olmanın bereket getirdiğini ve Türk milletinin güçlü ailelerden oluştuğunu vurguluyor. Yıllar boyunca doğum kontrolüyle Türk neslinin kurutulduğunu belirterek, yeni neslin bu durumu değiştireceğini ve Türk milletinin genç, dinamik bir yapıyla geleceğe farklı yürüyeceğini ifade ediyor. Konuşmanın sonunda, evlatların ve torunların önemine değiniliyor.
Bu videoda Kazak asıllı Acar, Kazak kızların Türklerle evlenmek isteyip istemediklerini sorguluyor. Videoda Gülşen adında bir Kazak kız da yer alıyor.. Videoda Acar, Kazak kızlara "Bir Türk'e aşk olsa evlenir miydin?" ve "Aile karşı olur muydu?" sorularını soruyor. Gülşen, Türklerin Azirlerle bir millet olduğunu ve kendisinin evleneceğini belirtiyor. Ayrıca Kazakistan'da büyük neslin yabancı evliliklere karşı olduğunu, genç neslin ise daha açık ve uluslararası ilişkilere daha tahammül ettiğini fark ettiğini paylaşıyor.
Sessiz istifa, sadece görev tanımındaki işleri yapıp diğer sorumlulukları reddetme durumudur. Türkiye'de gençlerin %24'ü bu süreçte, %47'si ise bu sürece yatkındır. Kavram ilk olarak 24 yaşındaki Z kuşağı tarafından Amerika'da ortaya atılmıştır
1980-2000 yılları arasında doğan, teknoloji odaklı kuşaktır. Yüksek benlik saygısı ve dış kontrol odağı gösterir. Toplumsal konulara duyarlı ve kapsayıcı bir kuşaktır. Teknoloji ile büyümüş, sürekli iletişim halindedir
Alfa kuşağı 2016 yılından itibaren doğan nesildir. X ve Y kuşağının çocukları olarak tanımlanmaktadır. Her hafta yaklaşık 2,5 milyon Alfa çocuğu dünyaya gelmektedir
Bu video, Çiftçi TV programının bir bölümü olup, Balıkesir Sındırgı ilçesi Osmanlılar köyünde bulunan bir çiftlikte Kenan Gültekin ve ailesiyle yapılan röportajı içermektedir. Kenan Gültekin, İzmir'de sanayici ve girişimci olarak çalışırken, kardeşiyle birlikte çiftlikte hayvancılık yapmaktadır.. Video, çiftliğin süt ve besi çiftliklerinin tanıtımıyla başlayıp, süt çiftliği işletmesinde hayvan seçiminin önemi, ırk seçimi ve besleme stratejileri hakkında bilgiler sunmaktadır. Daha sonra buzağı bakımı, beslenmesi ve kafes düzeni gibi konular ele alınmakta, son bölümde ise inek sağım teknikleri gösterilmektedir.. Videoda ayrıca Kenan Gültekin'in en büyük kızı Ayşe Naz Gültekin ile de röportaj yapılmakta, onun veteriner olmak istemesi ve köpek kulağında yaşanan bir sağlık sorununu kendi araştırmasıyla teşhis etmesi hikayesi paylaşılmaktadır. Program, genç neslin tarım ve hayvancılık alanındaki ilgisini ve aile desteği önemini vurgulamaktadır.
Z Kuşağı 1995 ve sonrasında doğan kişileri kapsar. İnternet kuşağı, zeki kuşak, Google kuşağı olarak da bilinir
Bu video, bir konuşmacının modern nesil hakkında eleştirel bir değerlendirmesini içermektedir.. Konuşmacı, günümüz neslinin yemek, içme, gezi ve cep telefonu kullanımı gibi konularda nasıl davranmakta olduğunu detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Bu neslin yemek tercihleri, giyim tarzları, gezi alışkanlıkları ve cep telefonu kullanımı hakkında eleştirel bir bakış açısı sunulmaktadır. Konuşmacı, bu neslin evlilik, çocuk sahibi olma ve zengin olma gibi değerleri önemsemediğini, sadece şehvetlerine ve lezzetlerine tapınan bir nesil olduğunu vurgulamaktadır. Video, "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" ifadesiyle sonlanmaktadır.
Bu video, koronavirüs pandemisi döneminde yaşanan günlük hayattan komik diyalogları içeren bir komedi sketçidir. Videoda çeşitli karakterler yer almaktadır: balık tutma isteyen kişiler, bir çift, yaşlı bir teyze ve genç nesil.. Video, farklı sahnelerde geçen komik diyalogları göstermektedir. İlk bölümde balık tutma isteyen kişiler arasındaki diyaloglar, ardından bir çift arasındaki aşk ve ilişki konuşmaları, son bölümde ise yaşlı bir teyzenin genç nesil tarafından evde tutulması ve bunun üzerine çıkan tartışmalar yer almaktadır. Video, pandemi döneminde yaşanan günlük zorlukları ve farklı yaş grupları arasındaki anlaşmazlıkları komik bir dille anlatmaktadır.
Bu video, aile ve sivil toplum arasındaki ilişkiyi ele alan bir konuşmadır. Konuşmacı, sivil toplum çalışmalarında ailenin rolünün önemini vurgulamaktadır.. Video, sivil toplum çalışmalarında ailenin varlığının değerini anlatarak başlıyor ve bu çalışmaların aile huzuruna etkisini açıklıyor. Ardından, sivil toplum faaliyetlerinde yaşanan sorunların ailelere nasıl yansıtılacağı, özellikle kadınların ve çocukların bu süreçteki durumu ele alınıyor. Son bölümde ise, bu çalışmaların genç nesillere devredilmesi ve "teşkilatlanmanın ilk ocağı ailedir" ilkesi vurgulanıyor.
Bu video, Pınar, Acun, Cüneyt Özdemir, Ahmet Hakan, Fatih Altaylı ve Sinem gibi konuşmacıların yer aldığı bir sohbet programıdır.. Programda sosyal medya fenomenleri, özellikle Şeyma adlı bir kişinin yaşam tarzı ve popülerliği üzerine bir tartışma yapılmaktadır. Konuşmacılar, sosyal medyanın günlük hayattaki yeri, teknolojinin doğru kullanımı, sosyal medya fenomenlerinin meslek olarak kabul edilmesi ve dijital içerik üretiminin geleceği gibi konuları ele almaktadır.. Ayrıca, yeni nesil gençlerin çalışma ve eğitim alışkanlıkları, YouTube gibi platformların içerik üreticilerinin işlerine katkıları ve teknolojinin hem avantaj hem de dezavantajları da tartışılan konular arasındadır.
Bu video, iki konuşmacının ekran hayatındaki kadın şiddeti ve sosyal medya etkileri hakkında tartıştığı bir sohbet programıdır. Konuşmacılardan biri 1988 kuşağından olduğunu belirtiyor.. Programda "Taş Kağıt Makas" dizisindeki kadın şiddeti sahneleri, Dubai'deki influencerlar ve sosyal medyanın genç nesiller üzerindeki etkileri ele alınıyor. Konuşmacılar, dizilerde gösterilen kadın şiddeti sahnelerinin gerçek hayattaki psikopat insanları ve mağdurları nasıl yansıttığını tartışıyor. Ayrıca sosyal medyanın sınırları olmayan bir platform olduğunu, gençlerin bu platform üzerinden özendikleri hayatları nasıl elde etmeye çalıştığını ve bunun toplumsal etkilerini analiz ediyorlar. Video, "Taş Kağıt Makas" dizisinin Kore yapımı bir uyarlama olduğunu da belirtiyor.