Bu video, bir konuşmacının zombi virüsü kavramı ve bunun arkasındaki olası algı operasyonları hakkında yaptığı analiz içeriğidir.. Konuşmacı, zombi virüsünün gerçek bir virüs olup olmadığı sorusunu ele alarak tarihsel bağlamda bu kavramın nasıl ortaya çıktığını inceliyor. 1932'de ilk korku filmlerinde işlenen zombi kavramının, 2006'da dünya zombi günü ilan edilmesiyle popülerleştiğini ve 2011'de bir doktorun "Zombi Otopsileri" adlı kitabını yayınladığını anlatıyor. Video, zombi virüsünün bilimsel olarak ispatlanamadığını ve insanlık tarihinde böyle bir vakanın yaşanmadığını belirterek, bu virüsün aslında bir uyuşturucu veya algı operasyonu olabileceğini analiz ediyor.. Konuşmacı ayrıca zombi kelimesinin Afrika kökenli olduğunu, kölelik isyanında önemli bir rol oynayan "Zombi" adlı bir kahramanın hikayesini ve günümüzde "Plaka" adlı uyuşturucu ile ilgili bilgileri paylaşarak, bu kavramın nasıl manipüle edildiğini tartışıyor. 2021'in sonunda bir zombi virüsü çıkacağını söyleyenlerin bu konuyu nasıl kullandıkları ve 2006'dan beri düzenlenen "Dünya Zombi Günü" kutlamalarının da bu planın bir parçası olabileceği konusunda düşüncelerini aktarıyor.
Bu video, BBC kanalının Türkiye hakkında yaptığı karalama kampanyasını eleştiren bir haber sunumudur. Videoda Fatma Çetinkaya adlı bir kadınla yapılan röportaj ve BBC'nin çektiği kurgu belgeseli ele alınmaktadır.. Video, BBC'nin "Geçinemeyenler" adlı belgeselinde Fatma Çetinkaya'nın verdiği röportajın yalanlarını ortaya çıkarmaktadır. Belgeselde Fatma Çetinkaya, evlere ve temizliğe gittiğini ancak geçinemediğini söylemiş, ancak sosyal medya paylaşımlarıyla lüks yaşantısı ortaya çıkmıştır. BBC'nin yalanları kısa sürede ortaya çıkmış ve BBC'nin bu konuda sessiz kaldığı belirtilmiştir.
Bu videoda bir konuşmacı, futbol maçlarında yaşanan kavgalar ve algı operasyonları hakkında görüşlerini paylaşıyor. Şenol Hoca ve Tamer Hoca gibi teknik direktörlerden bahsediliyor.. Konuşmacı, bir futbol maçında yaşanan kavgaları eleştiriyor ve bu tür olayların meslek itibarını zedelediğini belirtiyor. Ayrıca Göztepe'ye ve Tamer Hoca'ya yapılan haksızlıkları örnek göstererek, algı operasyonlarından vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu video, bir televizyon programında sunucu ve konuklar arasında geçen bir tartışma formatındadır. Programda Avukat Hüseyin Kaya'nın sosyal medya paylaşımı ve Dilan Polat ailesinin durumu ele alınmaktadır.. Video, Avukat Hüseyin Kaya'nın sosyal medya paylaşımının altına yapılan yorumları ve bu yorumların algı operasyonu olarak değerlendirilmesini konu alıyor. Konuşmacılar, Dilan Polat ve Engin Polat'ın cezaevine girmesi, çocuklarının durumu ve vergi kaçırma suçlamaları hakkında görüşlerini paylaşıyor. Ayrıca, Dilan Polat'ın dört yaşındaki çocuğunun ruhsal durumu, bakıcının sınır dışı edilmesi ve çocukların babaannesine teslim edilmesi gibi konular da tartışılmaktadır.
Bu video, TT Aksiyon Grubu'nun Prof. Dr. Mustafa Kamalak hakkında hazırladığı kısa bir içeriktir. Video, sosyal medyada izlenme rekorları kıran bir içerik olarak sunulmaktadır.. Videoda, Kamalak'ı karalamak için yürütülen algı operasyonları ele alınmaktadır. İçerik, Kamalak'ın farklı medya kanallarında ve etkinliklerde bulunduğu zamanlarda kendisine yapıştırılan farklı etiketlerin (paralelci, ulusalcı, HDP yandaşı, metalci) nasıl oluşturulduğunu ve bunların nasıl manipüle edildiğini anlatmaktadır. Video, bu tür etiketlerin nasıl oluşturulduğunu ve bunların nasıl manipüle edildiğini gösteren örneklerle açıklamaktadır.
Bu video, konuşmacının "devlet vatandaşın döviz hesaplarına el koyar mı?" sorusuna verdiği detaylı bir cevabı içermektedir. Konuşmacı, kendisini herhangi bir gruba koymayan, Fenerbahçe dışında herhangi bir aidiyete inanmayan bir adam olarak tanımlamaktadır.. Videoda konuşmacı, devletin döviz hesaplarına el koyacağını düşünmediğini ve bunun için özel şartlar gerektiğini açıklamaktadır. Bu algının, FETÖ terör örgütü ve muhalif görünümlü bazı kişilerin ekonomik olarak saldırmak için yarattığı bir algı operasyonu olduğunu belirtmektedir. Konuşmacı, bu tür algı operasyonlarına karşı temkinli olunması gerektiğini, ülkenin kaderiyle oynanmaması gerektiğini ve birlik beraberliğin önemini vurgulamaktadır.
Bu video, Survivor adlı Amerikan dizisindeki FETÖ lideri Fethullah Gülen'i canlandıran Nuri Şahin karakterinin Amerika'da yaşadığı sahneleri analiz eden bir içeriktir. Videoda Türkiye Cumhurbaşkanı Fatih Turan ve Amerika Başkanı Tom Kefen karakterleri yer almaktadır.. Video, dizideki FETÖ lideri Fethullah Gülen'i masum gösteren sahneleri ele alarak, bu sahnelerin ne anlama geldiği sorusunu sormaktadır. Dizinin senaryosunun David Heim tarafından yazıldığı ve prodüksiyonunun Kanada'nın Toronto kentinde yapıldığı belirtilmektedir. Video, bu sahnelerin FETÖ'nün dizinin yapım şirketini ve senaristini etkilediği veya para verdiği şeklinde bir senaryo sunarak, bu durumun "algı operasyonu" olup olmadığı sorusunu sormaktadır.
Bu video, bir tartışma formatında olup konuşmacılar iddianame ve yargı usulü konularını ele alıyor.. Konuşmacılar, iddianamenin okunup anlaşılabilir olması gerektiğini, suçların delilleriyle ortaya konulması gerektiğini vurguluyor. Özel yetkili ağır ceza mahkemesindeki yargılama usulü, telefon dinleme teknikleri ve somut delillerin önemi tartışılıyor. Ayrıca, 2007 Amerikan Savunma Bakanlığı'nın ürettiği algı operasyonu ve sanal örgüt kavramı da konuşulan konular arasında yer alıyor.
Bu video, 25 yıllık tecrübeye sahip bir avukatın röportajını içermektedir. Konuşmacı, baro başkanlığı ve dekanlık gibi görevlerde bulunmuş bir avukat olarak kendini tanıtmaktadır.. Videoda konuşmacı, kendisine yöneltilen algı operasyonu hakkındaki iddialarını reddediyor. Özellikle Cem Garipoğlu'nun avukatlığını yapmadığını, suçlu olduğuna inandığı bir kişiyi bile savunmadığını vurguluyor. Ayrıca, bir cinayet davasında beraat ettirdiği bir kişinin beraatini sağladığı için kendisine saldırıldığını belirtiyor. Konuşmacı, savunma hakkının kutsal olduğunu, bir avukatın aldığı dava ile özdeşleştirilemeyeceğini ve toplumsal haksızlıklara karşı direnmenin önemini anlatıyor.
Bu video, bir televizyon programı formatında olup, sunucu Şirin Hanım, ekonomist ve siyasetçi Hurşit Güneş ile Deva Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı'nın yer aldığı bir sohbeti içeriyor. Programda ayrıca Emin ve Barış adlı iki kişi de soru sormaya hazırlanıyor.. Programın ana konusu, Türkiye'de döviz kurunun ani düşüşü ve bunun arkasındaki olası nedenler. Konuşmacılar, kamu bankalarının yoğun bir döviz satışı gerçekleştirdiğini ve bu satışın bir algı operasyonu olduğunu iddia ediyorlar. Hurşit Güneş, bu durumun "20 Aralık tedbirleri" kapsamında hazırlanmış bir kurgu olduğunu ve halkın yanıltıldığını belirtiyor. İbrahim Çanakçı ise bu olayın 128 milyar dolarlık finansal skandaldan daha vahim olduğunu vurguluyor.
Bu video, bir kripto para analisti tarafından sunulan kısa bir bilgilendirme içeriğidir. Konuşmacı, Shiba kripto parasının kurucusu hakkında bilgi vermektedir.. Video, Shiba'nın kurucusunun piyasadan çekilmesi ve sosyal medya hesaplarını kapatmasıyla başlayan bir algı operasyonunu anlatmaktadır. Konuşmacı, bu durumun korku algısı yarattığını ve bu algının Shiba'nın yükselişine katkıda bulunduğunu belirtmektedir. Son 24 saatte Shiba'nın %210 oranında yükseldiği bilgisi paylaşılırken, bu yükselişin "mükemmel" olduğu vurgulanmaktadır.
Bu videoda Ceyhan Karasoy, 38 yaşında ve Ceyhan Karasoy Ortaokulu'nda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği yapan bir konuşmacı, kendi sinema deneyimlerini ve algı operasyonu hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor.. Konuşmacı, 2014 yılında okul müdürünün teşvikiyle kısa film yarışmasına katılarak başladığı sinema yolculuğunu anlatıyor. Dört yıl içinde kısa filmler çekerek Türkiye çapında ikinci sırada yer aldıklarını ve İstanbul'da yedi ay süren bir kursa katılarak "POS" adlı kısa filmi çektiklerini belirtiyor. Konuşmanın ikinci bölümünde, sinemanın algı operasyonundaki önemini, sinemanın karanlık ortamda izleyicinin algısını nasıl etkilediğini ve bu ortamın nasıl manipüle edildiğini açıklıyor.
Bu video, bir konuşmacının iktidarın sorunları reddetme alışkanlığına dair eleştirilerini içeren bir monolog formatındadır.. Konuşmacı, iktidarın vatandaşların yaşadığı ekonomik zorlukları (ekmek alamama, yüksek kiralar, öğrencilerin barınamama, burs parasının yetersizliği, döviz alımı ve enflasyon) reddetme alışkanlığını eleştirmektedir. İktidarın sorunları "algı operasyonu", "esnaf", "dış güçler" veya "iş güçler" gibi faktörlere bağlayarak kendilerine suç bulmadığını vurgulamaktadır.