Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, felsefe seminerleri dizisinin yedinci ve sonuncusu olup, bir konuşmacının Marx'ın felsefi düşüncelerini ve eleştirilerini detaylı şekilde anlattığı akademik bir sunum formatındadır. Sunum sonrası soru-cevap bölümleri de bulunmaktadır.
- Video, Marx'ın 1841'deki doktora tezi ile başlayan ve 1855'te Engels ile yazdıkları "Alman İdeolojisi" ile son bulan yaklaşık on yıllık felsefi sürecini kronolojik olarak ele alıyor. Konuşmacı, Marx'ın Hegel, Proudhon, Foerbach gibi felsefecileri eleştirileri, yabancılaşma kavramı, praksis anlayışı, özgürlük kavramı ve komünist hümanizm gibi temel felsefi kavramları detaylı şekilde açıklıyor.
- Videoda ayrıca Marx'ın felsefi gelişiminin iki dönemi (felsefi sorunsallaştırma dönemi ve daha sonra kendi çerçevesini aşarak iktisadi insanı incelemeye başladığı dönem) ele alınmakta, "Kapital" eserindeki diyalektik yaklaşımı ve Stirner eleştirisi gibi konular da tartışılmaktadır. Sunum, Marx'ın felsefenin sadece kavramsal çerçevede kalmaması gerektiğini, kavramların yeryüzündeki karşılıklarıyla ilişkilendirilmesi gerektiğini vurgulayan praksis anlayışını da içermektedir.
- 00:06Marx ve Felsefe İlişkisi
- Konuşmacı, felsefe seminerleri dizisinin yedinci ve sonuncusunda Marx'ın felsefeyi bir çalışma nesnesi olarak aldığı metinleri ve felsefenin dönüşümüne dair önerilerini ele alacağını belirtiyor.
- Marx'ın felsefe üzerine çalışmalarının 1841'deki doktora tezi ile başlayıp, 1843'teki Yahudi sorunu, 1844'teki el yazmaları, 1845'teki "Fouerbach Üzerine Tezler" ve "Kutsal Aile" gibi metinlerle devam ettiği vurgulanıyor.
- 1840'ların başından 1850'lerin ortasına kadar süren bu felsefi çalışmalar, 1855'teki "Alman İdeolojisi" ile bir dönüm noktası oluşturuyor.
- 03:33Marx'ın Çalışmalarının Zaman Çizgisi
- 1855'teki "Alman İdeolojisi", hem 1840'ların çalışmalarının son noktası hem de 1850'lerden sonraki çalışmaların başlangıç noktası olarak değerlendiriliyor.
- 1857-1858 el yazmaları (Groundrisse) yaklaşık 100 yıl sonra, 1950'lerde Moskova'da Marx-Engels Enstitüsü'nde tam bir versiyon olarak yayınlanıyor.
- 20. yüzyılın ilk yarısındaki sosyalist devrimler, Marx'ın tam metinlerinin yayınlanmadan önce gerçekleşmiş durumda.
- 06:51Yabancılaşma Kavramı
- 1844 el yazmalarının üçüncü bölümünde Marx, yabancılaşma kavramını sadece işçinin ürüne sahip olamaması veya kölelik olarak değil, "her şeyin olduğundan başka olması" olarak tanımlıyor.
- Yabancılaşma, her şeyin özdeşliğini kaybetmesi ve hiçbir şeyin kendisi olmasının imkanının kalmaması anlamına geliyor.
- Marx'ın yabancılaşma kavramı, sadece üretim sürecine değil, her şeyin başkalaşması anlamında daha geniş bir kapsamda değerlendiriliyor.
- 09:38Marx'ın Kritik Yaklaşımı
- Marx'ın kritik eleştiri, bir şeyin üzerindeki ideoloji nebulasını kaldırıp asıl doğasını ortaya çıkarmak olarak tanımlanıyor.
- Marx, 19. yüzyıla dair iktisadi, toplumsal ve yasal bir kriz olduğunu vurguluyor.
- Marx, kendisinin dönemine kadar yapılan felsefi yöntemi eleştiriyor ve felsefeyi önce kritik etmek, sonra gerçekleştirmek ve sonunda aşmak gerektiğini belirtiyor.
- 12:45Felsefenin Dönüşümü
- Marx'ın felsefenin bittiğini değil, başka bir felsefeye yönelmesinin mümkün olduğunu vurguladığı en açık görüldüğü yer 1845'teki "Fouerbach Üzerine Tezler" metninde.
- Marx, felsefenin hem ele aldığı konular hem de bu konuları ele almak için kullandığı yöntem açısından başka bir felsefeye yönelmesinin mümkün olduğunu söylüyor.
- 13:25Marx'ın Eleştirileri ve Hegel
- Marx'ın eleştirilerinin temelinde yer alan kişi aslında Hegel'dir.
- Marx, Hegel'in hukuk felsefesinin ilkelerini eleştiren metinlerinde, Hegel'in devlet doktrini ile eleştirdiği metinlerde birkaç katmanlı bir kritik yapıyor.
- Marx'a göre, Hegel'i eleştiren felsefi yöntemlerde (örneğin Pierre-Joseph Proudhon'un felsefesinde) hala Hegelci çerçeveden çıkılamamıştır.
- 15:26Proudhon'un Eleştirisi
- Marx'ın "Felsefenin Sefalatı" metninde Proudhon'un eleştirisi üç temel kategoriye ayrılabileceğini düşünüyor: Hegelci terminolojinin dışına çıkamadığı, özel mülkiyete dair söylediklerinin olumlamakla kaldığı ve kapitalist üretim biçimini eleştirirken aslında onu olumladığını.
- Marx'ın eleştirdiği ve bir yöntem olarak önerdiği tarihselleştirme, Proudhon'da ve başka pek çok kimsede gerçekleştirilmiş durumda değil.
- Proudhon'un "Mülkiyet Nedir" ve "Sefalatın Felsefesi" metinlerinde mülkiyeti tarihin dışında ele alması, Marx'a göre neden ile sonucu birbirine karıştırmış durumdadır.
- 18:46Özel Mülkiyet ve Para Eleştirisi
- Marx, Proudhon'un özel mülkiyeti ortaya çıkaran koşullara dokunmadan sadece sonucu olan özel mülkiyeti ortadan kaldırmayı önerdiğini eleştiriyor.
- Marx'a göre özel mülkiyetin pozitif olarak ortadan kaldırılması, özel mülkiyeti ortaya çıkaran koşulların ortadan kaldırılmasıdır.
- Proudhon'un parasını bir sembol olarak değil, değiş-tokuş için kullanılan bir aracı olarak ele alması, paranın toplumsal ilişkiler bütünü olarak görülmesinden uzaklaşmıştır.
- 22:17Marx'ın Etik Yaklaşımı
- Marx'ın düşüncesi, şeylerin kendilerine ahlaki değerler atfetmekten kaçınıyor.
- Marx hiçbir yerde kapitalist üretim biçimine kötü, komünizme de iyi demiyor.
- Marx'a göre kapitalist üretim biçiminin kendi iç çelişkileriyle özel mülkiyetin ve paranın varoluşunu kendisinin ortadan kalkmasına yol açacaktır.
- 24:43Değer Kuramı
- Marx'ın Proudhon'a yönelttiği eleştiri aynı zamanda belirli bir değer kuramına ilişkin eleştiri.
- Marx'ın "Grup", "Liste" ve "Kapital" metinlerinde çok geniş analiz olarak ele aldığı asli değişim değeri, bir ürünün meta formunda piyasadaki varoluşunun asli koşulu olarak ele alınmaktadır.
- Bu kavram Marx'la başlamıyor, kendisinden önceki ekonomi politikçiler ve hatta Aristoteles'in "Nikomatik" metninde de ortaya çıkmıştır.
- 25:24Marx'ın Tarihselleştirme Kavramı
- Marx, tarihselleştirme kavramını kullanarak belirli tarihsel anlarda ve üretim biçimlerinde değişim değeri ve piyasa koşullarının farklılık gösterdiğini vurgulamaktadır.
- Marx'ın eleştirdiği, insan doğası ve üretim etkinliği gibi kavramlara hakikat atfetmek ve bunları tarihsel bağlamdan soyutlamaktır.
- Marx'ın bu dönemde en çok uğraştığı konu, temsil ile temsil edilen ilişkisini anlamaktır.
- 26:57Praksis Kavramı
- Marx, temsil eden ile temsil edilen arasındaki ilişkiyi bir bütünlük içine kavuşturan, teorik olanı dışlamayan ama teorik kalmayan "praksis" (eylem) kavramını kullanmaktadır.
- Eleştirenler, Hegelci çerçeveden çıkamıyor, kapitalist üretim biçimini eleştirenler bu üretim biçiminden çıkamıyor, piyasayı eleştirenler piyasa koşullarına bağlı kalıyor ve dini eleştirenler teolojik çerçevede kalıyor.
- Marx, ideoloji nebulasını ortadan kaldırmaya yönelik felsefi metoduna getirdiği yenilikle bu durumu eleştiriyor.
- 29:04Prodon Eleştiri
- Prodon, "Mülkiyet Nedir?" kitabında değişim değerini yok etmek için "inşa edilmiş değer" (fransızca valo con) kavramını önermiştir.
- Prodon'a göre ürünün değeri, üretilme süreci ve harcanan emeğe bağlı olarak belirlenebilir.
- Marx'ın Prodon'a en temel eleştiri, ürünün kendisini başka ürünlerden bağımsız olarak ele almasıdır.
- 30:34Marx'ın Felsefi Yaklaşımı
- Marx, tekilliği muhafaza ederek, tekilliği ortaya çıkaran koşulları belirleyerek, öznel ile nesnel, teorik ile pratik, birinci ait dünya ile fiziksel dünya arasındaki ilişkiyi incelemektedir.
- Marx, yalıtılmış, izole edilmiş şeylerden ve monatlardan (metalardan) söz etmek yerine, toplumsal koşulların ürünü olarak ürünlerden ve insandan söz etmektedir.
- Marx'ın ideoloji nebulası ortadan kaldırıldığında, toplumsallaşmış insanlığı geriye getirmek ve insanın kendisine kendisi için dünyasını geri vermek istediği belirtilmektedir.
- 33:37Bruno Bauer Eleştiri
- Marx, Bruno Bauer'ın "Yahudi Sorunu Üzerine" metnini eleştirmektedir.
- Bauer, Alman toplumunda Yahudilerin özgürleşme istemesini, henüz Alman devletinde Hıristiyanların özgürleşmediğini ve "kim kimi özgürleştirecek" sorusunu sormaktadır.
- Marx'a göre sorun "kim kimi özgürleştirecek" değil, "hangi çeşit bir özgürleşmeden bahsediyoruz" sorusuna dayanmalıdır ve Bauer politik özgürleşmeyi özgürleşmenin kendisi olarak kabul etmektedir.
- 35:37Marx'ın Özgürlük Anlayışı
- Marx'ın görevidir ki politik olarak özgürleşmiş insanların yaşadığı bir toplum, insani olarak özgürleşmiş olmayabilir.
- Korporatist bir toplumda herkesin yasal önünde eşit olması ve eşit yurttaşlık hakkına sahip olması bile insani özgürleşmeye yol açmaz.
- Marx'ın görüşüne göre, çalışma ve emek insana ait bir öznedir, ancak kapitalist üretim biçiminde çalışan insanlar bu öznenin yüklemlerinden biri haline getirilir.
- 39:21Yabancılaşma Kavramı
- Marx'ın "yabancılaşma" kavramı, işçinin ürüne yabancılaşması, üretim sürecine yabancılaşması ve insanın kendi türüne yabancılaşması olmak üzere üç kategoriyle incelenir.
- İnsanın türsel özelliği, diğer canlılardan farklı olarak kendisini kendi üretim etkinliği içinde temsil etme kapasitesidir.
- Kapitalist üretim biçimi, piyasa koşullarını doğal bir ortam olarak göstererek Marx'ın yabancılaşma teorisini eleştirir.
- 42:19Sermaye ve İşçi İlişkisi
- Marx, sermayeyi birikmiş emek olarak tanımlar ve sermaye birikiminin iş kollarındaki bölünmeyi, işçilerin sayısını ve bu bölünmenin hızını artırdığını belirtir.
- İşçi, kendisini bir meta olarak ürettiği koşullarda, piyasa koşulları içinde bir meta üretir ve kendi emeğinin bir değeri olmaz.
- Marx'ın görevidir ki emek değeri üretir ama kendisinin bir değeri yoktur; ancak emek gücü (insanın üretici kapasiteleri) bir değişim değerine sahiptir.
- 45:42Komünizm ve İnsanlık
- Marx'ın önerdiği komünizm, insanı kendi özdeşliğine geri döndürmeyi amaçlar.
- Kapitalist üretim biçimi, insanı insanlığından çıkarır ve Marx'ın felsefesinde en çok kapalı kalan konulardan biri insanın özgürlük görüşüdür.
- Marx'ın sisteminde, metalardan oluşan değil, insanlardan oluşan bir toplum önerilir.
- 47:49Marx'ın Özgürlük Anlayışı
- Marx'ın özgürlük anlayışı, insanın kapasitelerinin özgür bırakılması ve hem zihinsel süreçlerde hem de fiziksel dünyadaki eylemlerde özgürleştirilmesi anlamına gelir.
- Marx'ın doktora tezinde Demokritos ve Epicurus'un atom görüşlerini karşılaştırarak, Epicurus'un sisteminde atomların deviniminde bir kırılma olduğunu ve bu kırılma sayesinde bir özgürlük görüşünün türetilebileceğini belirtmiştir.
- Marx'ın felsefi yaklaşımı, kavramsal içerik ve yeni bir yöntem sunarak epistemoloji, ontoloji, etik ve bilim felsefesi çerçevelerinde değerlendirilebilir.
- 50:02Kutsal Aile Metni ve Eleştirel Yaklaşım
- Kutsal Aile metni, Marx ve Engels'in yazdığı ve dönemin materyalist kritiklerini eleştiren bir meta-kritik metindir.
- Marx, Bruno Bauer ve David Strauss arasındaki polemik üzerinden, her ikisinin de dünyayı başkalaştırmak yerine sadece dünyaya dair bir yorumu başka bir yorumla değiştirmeye çalıştıklarını eleştirir.
- Marx, Feuerbach'ı en takdir ettiği düşünür olarak gösterir ancak Feuerbach'ın insanı gökyüzünden yeryüzüne indirmesi sadece başlangıç noktası olduğunu, asıl hedefin yeryüzündeki çelişkileri göstermek olduğunu belirtir.
- 57:53Kapitalist Üretim Biçimi ve Çözüm Önerisi
- Marx, kapitalist üretim biçimini eleştirir ve sanayileşmenin meta üreten bir toplum oluşturduğunu, işçinin sadece çalışma saatleri içinde bir insan olarak ele alındığını ve çalışma saatlerinin dışında işçinin mücrim olarak görülüp hapishanelere mahkum edilebileceğini belirtir.
- Marx'a göre kapitalist üretim biçiminin çözümü romantik bir doktrinde değil, komünist hümanizm ve hümanist komünizm ile gerçekleştirilebilir.
- Marx'ın epistemolojik görüşüne göre bilgi edinme süreci sadece bilgi edinme değil, fiziksel dünyayı dönüştürme sürecidir ve insanın gerçek varoluşuna kavuşmasıyla tarihin çelişkileri çözülecektir.
- 1:01:51Praksis Kavramı
- Praksis, doğal olmayan ve doğal olanın temsili olarak kavramsallaştırılmış bir durum olup, bilince ait kavramları ve doğal eylemleri bir arada kapsar.
- Marx'a göre, kavramların doğal eylemlerden bağımsız bir alanı olmadığı ve doğanın fiziksel alan içindeki insan eylemlerinin de belirli kavramsallaştırmadan bağımsız olmadığı vurgulanmaktadır.
- Marx'ın eleştirdiği, teoretik olanın pratik olan karşısında yüceltilmesi ve hakikat denetleyen ölçütün sadece kavramsal bağlantılarla sınırlı kalması, bu ikili ilişkide bir karşılıklılık ilişkisinin bulunması gerektiği belirtilmektedir.
- 1:04:30Felsefenin Gerçekleştirilmesi
- Marx'ın felsefenin gerçekleştirilmesi kavramı, önce felsefenin eleştirilmesi, sonra felsefenin kendisinin bir dönüşüm geçirmesi anlamına gelmektedir.
- Felsefi yöntem, kavramlar arası bağlantılar içinde kalarak kavramsal dünyanın otonom olduğu yolunda kalırsa gerçekleşmemiştir.
- Felsefenin gerçekleşmesi, kavramsal çerçeve ile yeryüzü arasında bir karşılıklılık, bir mütekabiliyet ilişkisinin bulunması anlamına gelmektedir.
- 1:05:56Stirner Eleştirisi
- Marx, Alman İdeolojisinde Max Stirner'e yönelik eleştirilerde, Stirner'in Fichte'nin öznel görüşünü ekstrem bir noktaya taşıdığını ve bu durumun bir toplum tasarımı oluşturduğunu belirtmektedir.
- Stirner'e göre, denizde boğulan birinin kafasından boğulma fikrini yok etmek onu boğulmaktan kurtarır, ancak Marx bu görüşü eleştirir.
- Felsefenin sadece fikirler yoluyla dünyanın dönüştürülebileceği düşüncesi, fikirlerin dünyayı değiştiremeyeceğini ve fikirlerin ortaya çıkmasına yol açan dünyevi koşulları olduğu yerde bırakacağını gösterir.
- 1:08:21Din ve Sekülerlik
- Marx, dine dair eleştirilerde, eleştirel bir teologun hala teolog olarak kaldığını ve eleştirdiği şeyin kavramsal çerçevenin içinde dolanmış olacağını belirtmektedir.
- Devletin resmi ideolojisi ateizm olsa bile, devletin seküler bir devlet olabilmesi için din konusunun anayasal bir konu olarak ele alınması gerekir.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde din konusu seküler bir çerçevede ele alınırken, Alman devleti profesyonel bir teolog gibi davranmaktadır.
- 1:10:57Felsefenin Aşılması
- Felsefenin aşılması, praksis konusu olup, başka bir felsefe gerçekleşecektir.
- Bilinç başkalaştıkça bilincin müdahil olduğu dünya, dünyanın içindeki şeyler bütünü başkalaştıkça da ona müdahil olmuş bilinç başkalaşacaktır.
- İnsanın yeni bir dünyaya bakarken, baktığı dünyaya ilişkin yeni bir felsefi yöntemi geliştirmesi ve kullanması anlamına gelmektedir.
- 1:12:14Sovyet Modeli ve Kaba Komünizm
- Sovyetler Birliği'nin seksen yıla yakın bir dönemi kapsadığı için, Marx'ın tanımıyla kaba komünizm durumunun yaşanıp yaşanmadığı konusunu incelemek pek mümkün değildir.
- Sovyetler Birliği'nde yaşanan olayları anlamak için, 1905 Şubat ayındaki girişime, 1917'deki dönüşüme, yeni ekonomik politikalara, doğanın durumuna, kuraklığa, üretim biçimlerine ve tarım nüfusuna bakmak gerekir.
- Marx'ın yöntemini kullanmak için çeşitli matrikslerde diyalektik olarak bakmak gerekir, ancak bu konunun uzunluğu ve vaktin kısalığı itibariyle tam bir değerlendirme yapılamamaktadır.
- 1:15:52Marx'ın Felsefi Dönemleri ve Eleştirileri
- Konuşmacı, Marx'ın felsefi sorunsallaştırma döneminden sonra kendi çerçevesini aşarak iktisadi koşulları ve insanın oluş koşullarını incelemeye başladığı bir dönem olduğunu belirtiyor.
- Marx'ın öncesindeki fikirlerin birbirine karşı tartışmalarına karşı eleştirel bir yaklaşımı vardı ve ideoloji üzerine temellendirilen eleştirileri reddediyordu.
- 1844 el yazmalarında Marx, emeğin yabancılaşması kavramı üzerine bir holistik yaklaşıma ulaştığını ifade ediyor.
- 1:16:52Marksizm ve İndirgemecilik Eleştirisi
- Konuşmacı, Marx'ın gelen bir indirgemecilik eleştirisi olduğunu ve bu eleştirinin praksis ile çeliştiğini belirtiyor.
- Marksizm genellikle "baş aşağı duran şeyi ters çevirdik" şeklinde algılanırken, Marx'ın duyularla algılanan dünyayı gerçek hakikatin kendisi olarak görmemesi vurgulanıyor.
- Marx, protonu eleştirirken eşdeğer biçimi ve para kavramından bahsederek soyut demeye gittiğini ve bu yaklaşımda insanın toplumsallaşma biçimine gönderme yaptığını belirtiyor.
- 1:18:23Diyalektik Yaklaşımı
- Konuşmacı, Marx'ın keşfettiği değer yasasının diyalektik arasında nasıl bir bağ olduğunu sorguluyor.
- Marx'ın "Öküz ve Hayır Fihte" hikayesinde, metalar arasındaki ilişkiyi "ben ve ben olmayan" arasındaki ilişki olarak değerlendirdiği belirtiliyor.
- Konuşmacı, Marx'ın diyalektik yaklaşımını Kapital ve Gruzen dönemlerinde de kaybetmediğini, kullanım değeri ve değişim değeri arasındaki ilişkileri diyalektik olarak ele aldığını düşünüyor.