Buradasın
İslam Düşüncesinde Bilimlerin Birliği ve Tasnifi
youtube.com/watch?v=S5uErybA7f4&pp=ygUQI2lsaW1sZXJkZWJpcmxpaw%3D%3DYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan akademik bir ders formatındadır. Konuşmacı, İslam düşünce tarihinde bilimlerin birliği ve tasnifi konusunu detaylı şekilde ele almaktadır.
- Video, İslam dünyasında akli (felsefi) ve nakli (dini) bilimler arasındaki ayrımı, Hz. Peygamberle irtibat kurma yöntemlerini ve bilimlerin tasnifi konusundaki farklı görüşleri incelemektedir. İçerik, bilimlerin oluşum sürecinden başlayarak, Farabi, İbni Sina ve Gazali gibi önemli İslam düşünürlerinin bilim tasnif geleneğine katkılarını, Abbasiler döneminde tercüme faaliyetlerini ve İslam medeniyetindeki bilimsel gelişmeleri kronolojik olarak anlatmaktadır.
- Ders ayrıca İslam düşünce geleneğinde Hz. Peygamberle irtibat kurma için geliştirilen üç temel yöntemi (kelamcılar tarafından "nazar ve istiklal", sufiler tarafından "riyazet ve mücadele", fakihler tarafından "haber yöntemi") ve Razi döneminde bilimlerin birliğinin nasıl gerçekleştiği gibi konuları da kapsamaktadır. Konuşmacı, Tahsin Görgün gibi akademisyenlerin çalışmalarından da bahsetmektedir.
- Akli ve Nakli İlimler Ayrımı ve Bilimlerin Birliği Problemi
- Akli nakli ilimler ayrımı ve bilimlerin birliği problemi iki açıdan ele alınabilir: bilimlerin konularından hareketle veya bilimlerin oluşum sürecini dikkate alarak.
- İslam düşüncesinde hicri ilk iki yüzyıl nakli bilimlerin oluşum sürecini ifade eder ve bu süreç fethedilen bölgelere gönderilen sahabiler, hukuki ve itikadi problemler, sosyal problemler ve Müslümanların iç savaşları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanır.
- Nakli bilimler ayrımının temel problemi, Hz. Peygamber'in insanlığa getirdiği hakikat bilgisi ve bu bilgiye uygun yaşam tarzının, Peygamber'in vefatından sonra nasıl tevarüs edileceği sorusudur.
- 08:12İslam Bilimlerinin Oluşumu
- İslam bilimleri hicri ilk iki yüzyılda Müslümanların bu soruya cevap verme çabası olarak ortaya çıktı ve bu soruya değişik cevaplar verildi.
- Sorunun karakteri gereği iki açıdan cevap verildi: biri itikatla ilgili, diğeri bilgi ile ilgili.
- Bilgi ile ilgili soruya cevap teşkil etmek üzere iki büyük disiplin gelişti: birincisi kelam, ikincisi tasavvuf.
- 09:11Kelam ve İstiklal Yöntemi
- Kelamcılar, Hz. Peygamber'den intikal eden hakikat bilgisine iki yolla ulaşabileceğimizi düşündüklerini belirttiler: birincisi kesin haberler, ikincisi kendi tecrübelerimiz ve dil içeriklerimiz.
- Kelamcılar, Hz. Peygamberden intikal eden haberleri kavrayabilmek ve tecrübelerimizi anlamlı hale getirebilmek için var olana ilişkin kuşatıcı bir araştırma yapmaları gerektiğini düşündüler.
- Kelamcılar, mevcudatın tamamını idrak araçlarımıza göre taksim edip bir araştırma projesine dönüştürdüler ve bu sebeple kelamın konusu sıralaması hicri iki yüzyılda oluşmuştur.
- 12:18İslam'da Hakikat Bilgisine Ulaşma Yöntemleri
- İslam'da hakikat bilgisine ulaşma konusunda iki temel yöntem vardır: Nazar ve İstiklal, Riyazet ve Mücadele.
- Nazar ve İstiklal yöntemi, Hz. Peygamber'in hakikat bilgisi ile yaşam formu arasında zorunlu bir ilişki olduğunu ve bu yaşam tecrübesine ortaklık oluşturmadığımız sürece hakikat bilgisine varis olamayacağımızı iddia eder.
- Kelamcılar, hakikat bilgisinin kendisinden türetilmesi ve istiklal yoluyla kavranması gerektiğini düşünürken, diğer grup hakikat bilgisinin mücmel idrakinin yeterli olduğunu, ancak bunlara ilişkin tahkiki bilginin yaşam tecrübesi ile desteklenmesi gerektiğini savunmuştur.
- 13:42Sufilerin Yaklaşımı
- Sufiler, bir bilginin o bilgiyi taşıyan insanın tecrübesine ortak olunmadığı takdirde anlaşılabilir olmadığını düşünmüş ve Hz. Peygamberin peygamberhane yaşantısını modellemeyi önermişlerdir.
- Başlangıçta züht yöntemiyle, daha sonra riyazet ve mücadele olarak adlandırılan bu yaklaşım, peygambere yaraşır zahidane bir hayat yaşayarak dini kavramların ardında bulunan hakikat bilgisine tevarüs edebileceğimizi düşünmüştür.
- Bu iki yöntem, İslam düşünce geleneğini şekillendirmiş ve tüm dönemlerde devam etmiştir.
- 15:02Fakihlerin Yaklaşımı
- Hz. Peygamber'in ameli hayatını nasıl tevarüs edeceğimiz sorunu, fakihler ve muhaddisler tarafından ilgi konusu olmuştur.
- Fakihler, Hz. Peygamber'e ilişkin haberleri derlemiş ve insan fiillerine ilişkin tümdengelimsel bir araştırma yapmışlardır.
- Bu araştırmalar sonucunda muamelat, ibada, ukubat gibi fıkhın temel konuları ve alt konuları şekillendirilmiş, bu konulara ilişkin hükümlerin belirginliği oluşmuştur.
- 16:30Sufiler ve Fakihler Arasındaki Farklar
- Mutasavvufların iddiası, fıkhı parça hale getirip peygamberin ameli hayatına ilişkin pratikleri yeniden üretmektir.
- Sufiler, peygamberin temsil ettiği hakikat bilgisinin davranışlarından türetileceğini iddia etmiş ve bu nedenle züht hayatı önermişlerdir.
- Züht önerisi kuşatıcı değildir, insan fiillerinin tamamını içermez ve bu sebeple fukaha ile sufiler arasında bir işçilik oluşmuştur.
- 17:49Fakihlerin İstiklal Yöntemi
- Fakihler, züht üzerinden değil, istiklal üzerinden Hz. Peygamber'e ittiba kavramı geliştirmişlerdir.
- İstiklal, bilinenden bilinmeyene gitme olan bir akıl yürütme faaliyetidir ve kelamın yöntemiyle fıkhın yöntemi aynıdır.
- Fıkhın ilgilendiği konularla mütekelli, kelamın ilgilendiği konular ise fukahanın istiklale malzeme yaptığı haberlerdir.
- 19:03Haber Yöntemi
- Haber yöntemi, muhaddislerin, tarihçilerin, siyer alimlerinin ve dilcilerin kullandığı, haberin doğruluk şartlarını tartışan bir yöntemdir.
- İki yüzyılın sonuna kadar önemli bir mesafe katetmiş ve fıkhi görüşlerin farklılığında haberlerin nasıl değerlendirileceğine ilişkin kanaatler esaslı rol oynamıştır.
- Bu yöntem, haberlerin derleme, kavrama ve sahiplik kriterlerini belirleme üzerine kuruludur.
- 20:33İslam Alimlerinin İrtibat Kurma Çabaları
- Hz. Peygamberin temsil ettiği hakikat bilgisi ve ona uygun yaşam tarzı, İslam ümmetinin alimleri arasında konu itibariyle bölünmüştür.
- Erken dönemde, özellikle hicri ilk ikiyüz yıllarda, bu zümreler kendi disiplinleri üzerinden dinin bütünüyle irtibat kurma çabasındaydılar.
- Hicri ilk ikiyüz yıl yılda müslümanlar, Kur'an ve sünnetle irtibata geçme çabasını hem Kur'an ve sünnetle ilgili bütün malumatı anlama ve yorumlama, hem de bu malumat anlamı ve yorumlama faaliyeti ile ilişkili bir şekilde bir bütün olarak var olanları idrak etme çabası içindeydiler.
- 23:23İslam'da Disiplinlerin Gelişimi
- Hicri 2. yüzyılın ikinci yarısında, irtibat kanallarının tükenliği disiplinleri kendi sahalarını daha net belirlemeye sevk etti.
- 150'li yıllardan sonra zümreler, varoluşu belirli cihetlerden inceleme yönlerini belirginleştirmeye başladılar.
- İslam öncesi hiçbir dönemde olmayan, İslam nasrından hareketle kurulmuş yeni bir disiplinler öbeği ortaya çıktı.
- 24:44İslam'ın Diğer Medeniyetlerle İlişkisi
- Müslümanlar, insan ameli varlık hakkındaki ilk düşünenin kendileri olmadığını fark ettiler.
- Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler, Zerdüştler, Mecusiler, Maniler ve Helenistik ekoller gibi önceki dönemlerin geleneklerine mensup ailelerin çocuklarıydı.
- Müslümanların varoluşu anlama çabaları, insanlığın mirasını tevarüs etme cihetine girdiler.
- 26:04İslam Dünyasında İlmi Havza
- İslam'ın temsil ettiği ilmi muhitin dışında hakiki bir ilmi muhit yoktu; Roma, İran ve Süryani bölgesi ciddi anlamda ilmi muhite sahip değildi.
- İslam'ın egemen olduğu toplumlarda kurulan genç ilmi havza, Endülüs'ten Hindistan sınırlarına kadar uzanıyordu.
- Bu ilmi havzayı canlandıran disiplinler şeri disiplinler, nakli ilimler veya dini ilimler olarak adlandırıldı.
- 28:18Tercüme Faaliyeti ve Bilim Adamları Cemaati
- Tevarüs etme çabası, İslam dünyasına daha önceki medeniyetlerin verilerini aktarma faaliyetine dönüştü.
- Abbasiler'in başında Halife Me'mun tarafından sistemli bir şekilde başlatılan tercüme faaliyeti, Hicri 200-220 arasında gerçekleşti.
- Bu tercüme faaliyeti sadece devlet desteği ile değil, pek çok zengin tarafından da desteklendi ve Bağdat merkezli bir faaliyet olarak icra edildi.
- 29:13Tercüme Edilen Eserler ve Bilim Adamları Cemaati
- Tercüme edilen eserler, Kadim Yunan mirası ve Helenistik dönem dahil tamamının aktarıldığı bir faaliyetti.
- Yunanca tiyatro eserleri ve şiir eserlerinin önemli bir kısmı hariç, ulaşılabilen bütün külliyat Arapçaya tercüme edildi.
- Bu eserlerin çevirisi ile birlikte İslam dünyasında bir bilim adamları veya filozoflar cemaati oluştu, bu insanlık tarihinde başka bir örneği bulunmayan bir gelişmedir.
- 31:11İslam Felsefesinin Gelişimi
- Akli ilimler, nakli bir nakliye şerri ya da dini bilimlerin bir parçasına dönüştürülebilirdi.
- Beklenmedik bir şekilde çevre eserler kendi bilim adamları cemaatini oluşturdu ve ilk kez İslam dünyasında kaynağı İslam dışında olan bir bilimler külliyatının geleneği ortaya çıktı.
- İslam dönemi felsefenin müteahhirun dönemine tekabül eder ve İslam insanlık tarihinin moderni olarak ortaya çıktı.
- 34:33Peygamberler Geleneği ve Nakli Bilimler
- Hz. Peygamberle birlikte insanlık tarihinin derinlerine ulaşan peygamberler geleneği, aynı bilgi kaynağından gelen feyzin eş zamanlı olarak insanlığın tamamına yayılması şeklinde bir derinleşme sağlar.
- Hakikat araştırması yapan ve insanlığın mevcut durumunu bu hakikate uygun hale getirmeye çalışan disiplinler bütünü olarak nakliye dini veya şeri bir olarak adlandırılır.
- Modern dönemin bir grubu, kitabi bir gelenek üzerinden insanlık tarihine sirayet nüfuz ediyor ve tarihsel olarak geriye doğru izini sürebiliyor.
- 35:54Akli Bilimlerin Kuruluşu
- PSP eserleri kendi epistemik cemaatini üretti ve akli bilimler denen bir grup ortaya çıktı.
- Müslümanlar akli bilimleri insanlığın insan imkanlarına dayalı ortak mirası kabul ettiler, nakli bilimlerin dayandığı dini nasları ise insanlığın kendi imkanlarını aşacak şekilde Allah'ın aleme müdahalesinin zemini olarak gördüler.
- Akli bilimler, zooloji, botanik, mineoloji, psikoloji, tıp, astronomi, aritmetik, geometri, optik ve müzik gibi tüm bu disiplinler ortak bir akla dayalı olduğu için "el akliye" olarak adlandırıldı.
- 37:22Hakikat Araştırması ve Akli Bilimlerin Amacı
- Hakikat araştırması tabiri yanlış anlaşılan bir tabirdir; bu disiplinler her yükselen her medeniyetin tevarüs edeceği, bir diğerinden bayrağı alıp devam ettireceği, incelediği nesnenin hakikatini ortaya çıkarmayı amaçlayan disiplinlerdir.
- Botaniğin bitkilerin hakikatini, zoolojinin hayvanın hakikatini ortaya koymaya amaçladığını, bu nesilden deste, zamandan zamana değişmeyen bir hakikat bilgisi olarak düşündüler.
- Akli bilimler "el ölümün hakiki" veya "el acemiye" (yabancıların bilimi) olarak da adlandırıldı, İslam medeniyetinin dışında kurulmuş ve İslam medeniyetine dahil edilmiş disiplinlerdir.
- 38:35İslam Dünyasında Felsefi İlimlerin Gelişimi
- Akli bilimler hızlı bir şekilde organize oldu, önce Bağdat merkezi gelişti, ardından özellikle Maveraünnehir taraflarında büyük bir gelişme kaydetti.
- İslam sadece ilk filozofunu değil, aynı zamanda insanlığın birkaç bin yıllık süreçte en önemli on filozofundan Farabi'yi de çıkardı.
- Farabi'nin ölüm tarihi 339 olmalı, tercümeler 220'de bitti ve tercümelerden sadece 200 yıl sonra vefat eden İbni Sina, İslam'ın en büyük filozofu addedildi.
- 40:31Felsefi İlimlerin Yapısı ve Ayrımı
- Felsefi ilimlerde nazari ve ameli boyutlarıyla tıpkı dini ilimlerin nazarı ve ameli boyutlarıyla yaptığı işi yapıyor, var olanların tamamını taksim ediyorlar.
- Varlıkları müstakil disiplinlere dönüştürüyorlar: hayvanları, madenleri, unsurları, gök olaylarını, gök cisimlerini, insan bedenini ve ruhunu.
- İnsan iradesinden bağımsız varlık alanında topyekun nazari felsefe, insan iradesi ile meydana gelen varlık alanında ameli felsefe inceler; bireyin fiillerini ahlak, ailenin fiillerini ev yönetimi, toplumun fiillerini ise siyaset inceliyor.
- 41:49Felsefi ve Dini İlimlerin Ayrımı
- Beklenirdi ki bu külliyat birleşsin, tek bir disiplin olsun, fakat birleşmesini iki şey engelle: birisi yeni epistemik cemaat ile kelamcılar arasındaki ayrım, ikincisi ise bu disiplinlerdeki araştırmaların temel ilkelerinin farklılaşması.
- Dini disiplinlerdeki araştırmaların ilkeleri ile felsefi disiplinlerdeki araştırmaların nihai ilkeleri birbirinden farklı idi, bu nedenle her ikisi de hakikat araştırması yapıyor olmasına rağmen, bunlar arasındaki irtibat çeşitli yüzyıllara yayılacak şekilde kuruldu.
- İslam dünyasında bu ayrılmayı ortadan kaldırmaya yönelik iki büyük teşebbüs gerçekleşmiştir.
- 44:23Farabi'nin Bilim Tasnifi
- Farabi, dini ilimlerin akli ilimlerden medeni ilimin alt grubu haline getirilebileceğini iddia etmiştir.
- Farabi felsefi ilimleri bilim olarak tanıyıp dini ilimleri bilim olarak kabul etmediği için onları siyaset biliminin alt disiplinlerine dönüştürmüştür.
- Farabi'nin çözümü felsefi ilimler lehine olup, dini bilimleri İslam ümmetinin var olma çabasını yansıtan disiplinler olarak tanımlamıştır.
- 45:21Gazali'nin Bilim Tasnifi
- Gazali'nin çözümü, hakikat bilgisini temsil eden disiplini merkeze alma ve onun dışındaki disiplinleri dünya hayatını organize etmek için vazgeçilmez olan disiplinli olarak değerlendirmektir.
- Gazali'ye göre gerçek anlamda bilim, Allah'a ilişkin bilgidir ve bu hakikat bilgisine ulaştıracak şey insanı kulluğa götüren davranışlarımız ve tercihlerimizdir.
- Gazali, fıkıh, kelam, hadis gibi dini ilimleri dünyevi dönüştürerek, bunların hakikat bilgisiyle ilişkisi olmadığını, sadece hayat organize etmek için gerekli bilgiler olduğunu belirtmiştir.
- 47:53Gazali'nin İhyau Ulumiddin'in Anlamı
- Farabi'ye göre hakikat bilgisi bilim yapılmaya elverişli değildir, bu nedenle "dini ilimlerin ihyası" demek "dini olan gerçekte nedir bunun ortaya çıkarılmasını amaçlar" demektir.
- Gazali'nin İhyau Ulumiddin'i, bilimlerin tamamının konumunu eşitleyen, dini olmak ve akli olmak farkını ortadan kaldıran bir projedir.
- Gazali'ye göre bilgi, hakiki bilgi ise yalnızca ve yalnızca tanımı gereği Allah'a yaklaştıran bilgidir ve muamele ve mükaşefe olmak üzere ikiye ayrılır.
- 49:12Farabi ve İbni Sina'nın Etkisi
- Farabi'nin etkisi, nübüvveti felsefi mülhak saymak ve nübüvvetten kaynaklanan bilimleri siyaset biliminin parçası yapmak üzerine kuruludur.
- İbni Sina, Farabi'nin belirsiz bıraktığı "peygambere ittiba eden bir kimsenin hakikat bilgisine teması ne olacak?" sorusuna cevap vermiştir.
- İbni Sina'nın Makamaül-Arif'i, nübüvvete ittiba eden insanlar içerisinden sufilerin metafizikçi filozoflarla aynı grupta yer almaya başladığını anlatır.
- 51:55İbni Sina Sonrası Tasnif Geleneği
- İbni Sina ile birlikte felsefi düşünce geleneği, dini ilimler zümresinden bir grubun hakikate ulaşabileceğini kabul etmiştir.
- İbni Sina sonrasındaki bilimsel tasnif kitapları, tasavvufun dini ilimler içerisinde hakikat araştırması yapan bir zümre olduğunu ve mutasavvufların hakikate ulaşan zümrelerden bir grup olduğunu teslim etmiştir.
- Bu geleneğin zirvesini İbn-i Fani oluşturur ve orada tasavvufun dini ilimler içerisindeki ayrıcalıklı konumunu belirterek ilerler.
- 52:44Gazali'nin Tasnif Geleneği ve Bilimlerin Birliği
- Gazali'nin felsefi dini ilimler tasnif geleneğinde ağırlıklı bir konu vardır, ancak etkisi sistemli tasniflere kaynaklık etmesi tarzındadır.
- Sonraki dönemde Taşköprüzade'nin Miftahus Sadesinde bilimlerin birliğini ve ilişkili yapısını vurgulayacak şekilde bütünlü birleştirecek tarzda ele alınmıştır.
- Dini bilimlerin hakikat araştırması yaptığını tanıma ve felsefi bilimlerde olduğu gibi insan iradesinden bağımsız olan varlık alanını inceleme üzerine kuruludur.
- 54:13Dini ve Felsefi Bilimler Arasındaki Farklılıklar
- Dini bilimlerle felsefi bilimler arasındaki farklılık, zannedildiği gibi yöntemden değil, kullandıkları ilkelerden kaynaklanır.
- Klasik filozoflar ve ulemalar, bu ayrımların ilgilendikleri malzemelerin ve nesnelerin farklılığından kaynaklandığını düşünüyorlardı.
- İnceleme konular arasındaki birlik, bu disiplinler arasındaki irtibatın temelini oluşturur ve tarih boyunca birbirlerinden görüş transfer edebilmişlerdir.
- 55:54Bilimlerin Birbirinden Etkilenmesi
- Felsefe geleneğinin en önemli teorileri, dini düşüncelerinin temel sorunlarının felsefe gelinine taşınması ile ortaya çıkmıştır.
- İslam düşünce tarihinin en orijinal teorilerinden biri olan nübüvvet teorisi, nübüvet probleminin felsefeye taşınmasıyla ortaya çıkmıştır.
- Farabi'nin dini bilimlerin konumunu nasıl anlaşılacağı sayesinde ortaya çıkan tasnif, İslam düşüncesinin felsefe ve düşünce tane etkileyecek en önemli türlerinden biridir.
- 57:01Felsefi Bilimlerin Dini İlimlere Transferi
- Yunan felsefesinin İslam dünyasında işlenip yeniden üretilmesiyle birlikte felsefi teoriler kısa süre içerisinde Gazali'den itibaren dini ilimlere transfer edildi.
- Gazali döneminde bu transferin başlaması tesadüf değildir; İslam, Farabi ve bin Sina gibi filozoflarla birlikte Yunan'dan intikal eden malzemeye kendi şeklini verebildi.
- Felsefi bilimler külliyatı modernize edildikten sonra, diğer dini disiplinli irtibatını tesis etmenin zamanı geldi ve özellikle beşinci yüzyıldan itibaren felsefi tezler dini ilimler içinde karışmaya başladı.
- 58:21Bilimlerin Birliğinin Gerçekleşmesi
- Dini ve akli bilimler külliyatı her ne kadar ismen varlığını korumuşsa da, Razi'den itibaren gerçek bir birliğe kavuşmuştur.
- Razi ile birlikte kelam ve felsefe tek bir metin halinde yazılabilirdi, mantık ise felsefi bilimlerin tamamını yöntemi olan mantık pazarda başlamıştı.
- Bilimlerin birliği projesi ufuk olarak Gazali'ye, tatbik olarak Razi'ye aittir ve İslam'ın müteahhirin dönemi (13. yüzyıldan sonraki dönemi) bu proje üzerine kuruludur.
- 59:58Bilimlerin Birliğinin Anlamı
- Bilimlerin birliği projesi, disiplinlere özgü literatür yazım alanlarının yitirilmesi anlamına gelmez.
- Bu proje, disiplinlerin içerdiği bilgiler kümesinin gaye ve suret dikkate alınarak bütün birimlerin nihai gayesi ve bilimlerin kendi yapıları dikkate alınarak birleştirilmesi anlamına gelir.
- İslam 13. yüzyıldan sonra bir birimlerin birliği projesi geliştirmiş ve bunda başarılı olmuştur; bu nedenle 13. yüzyıldan sonraki dönemi tasavvuf tarihi, kelam tarihi, felsefe tarihi yazmaya başladığımızda gerçek anlamda yazacağız.