Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, yaklaşık iki buçuk saatlik bir felsefe dersi formatında olup, konuşmacı felsefe eğitimi alan biri olarak Kant'ın felsefi sistemi hakkında kapsamlı bir anlatım sunmaktadır.
- Video, Kant'ın üç büyük eseri (Saf Aklın Eleştirisi, Pratik Aklın Eleştirisi ve Yargı Yetisinin Eleştirisi) etrafında yapılandırılmıştır. İçerik, 16. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın sosyokültürel değişimlerinden başlayarak, Kant'ın felsefi projesinin temel sorularını, bilgi teorisini, ahlak felsefesini ve estetik düşüncelerini ele almaktadır. Konuşmacı, Kant'ın "numen-fenomen" ayrımı, a priori-a posteriori kavramları, analitik-sentetik önermeler ve evrensel ahlak yasası gibi temel felsefi kavramları detaylı bir şekilde açıklamaktadır.
- Video, Kant'ın "kopernik devrimi" olarak adlandırılan bilgi teorisini, ahlaki prensiplerini ve güzel kavramını içeren kapsamlı bir inceleme sunmaktadır. Konuşmacı, günümüzün postmodern çağında Kant'ın öznesini anlamak gerektiğini vurgulayarak, izleyicilere bölümleri bölerek izlemelerini önermektedir.
- 00:15Felsefe Tarihi Serisinin Kant Bölümüne Giriş
- Yaklaşık iki buçuk senedir süren felsefe tarihi serisinin Kant bölümüne hoş geldiniz mesajı veriliyor.
- Seriyi haftalık olarak paylaşma sözü tutulamamış, serinin bir challenge haline geldiği belirtiliyor.
- Kant'ın üç büyük eserinden ve genel projesinden bahsedilecek, bunu açık, basit ama derinliğini kaybetmeden anlatma amaçlanıyor.
- 02:07Kant Serisinin İzleme Önerisi
- Kant'ın üç kritiğini (Saf Aklın Eleştirisi, Pratik Aklın Eleştirisi ve Yargı Yetisinin Eleştirisi) tek videoda anlatma planı açıklanıyor.
- İzleme önerisi olarak, önce Saf Aklın Eleştirisi izlenip sindirildikten sonra diğer kritiklere geçilmesi tavsiye ediliyor.
- İlk kısmın zor olacağını, ancak sonraki kısımların daha keyifli geçeceğini belirtiyor.
- 03:25Kant'ın Çağının Arka Planı
- 16. yüzyıldan itibaren yaşanan bilimsel keşifler, Rönesans ve Reform sonrası kilisenin otoritesinin sarsılması, 17. yüzyılda Avrupa'nın sosyokültürel dünyasında devrimsel bir değişikliğe yol açtı.
- Descartes, insanı merkeze alan yeni bir dünya tasavvuru kurmuş, nesne-özne ikili yapılanmada özneyi merkezi konuma yerleştirmiş.
- Empirizm, tüm bilgi ve düşünümlerin duygusal deneyim aracılığıyla edinildiği savını ileri sürmüş, Locke ise tabula rasa (boş levha) teorisini savunmuş.
- 06:05Aydınlanma Çağının Anlamı ve Günümüz İlişkisi
- Aydınlanma çağı, aklı tüm geleneksel dini dogmalardan kurtarmayı amaçlar ve Kant tarafından "aklın vesayetten kurtulması" olarak tanımlanır.
- Günümüzde (2021) postmodern çağın bireyleri olarak, aydınlanma döneminin ortaya koymuş olduğu ideallerin kaybolduğu bir zamanda yaşıyoruz.
- Postmodern geleneğin eleştirdiği özne, Kant'ın şematizminde vücut bulan öznedir.
- 07:33Kant'la Tanışma
- Kant, her sabah belirli bir düzende yaşayıp çalışmış, könsberg'de her gün saat tam dört buçukta yürüyüş yapmış.
- Kant sadece felsefe üzerine değil, doğa ve teoloji üzerine de çalışmalar yapmış, Lizbon depreminin nedenleri üzerine yazdığı makaleler modern sismografinin başlangıçlarından biri olarak kabul edilir.
- Kant'ı büyük bir filozof yapan şey, epistemolojiye dair yapmış olduğu çalışmalar ve felsefe yapma biçimi, kurmuş olduğu sistemi olmuştur.
- 10:19Kant'ı Anlamak İçin Temel Yaklaşımlar
- Kant'ı anlamak için önce hangi soruya yanıt vermeye çalıştığını formülize etmek gerekir.
- Kant'ın metinlerini kronolojik olarak okumak önemlidir çünkü düşüncesi ilerledikçe daha olgunlaşmış eserler yazmamış, önce sonucu netleştirmiş ve sonra en başa dönerek temellendirmiştir.
- Kant'ın felsefesinde ahlaki bir yaşam temeldir ve ahlak metafiziği tüm çabasının amacıdır.
- 12:15Kant'ın Çalışmaları ve Kritikleri
- Kant'ın çalışmalarında üç kritik (eleştiri) bulunur: 1781'deki Saf Aklın Eleştirisi, 1783'teki Pratik Aklın Eleştirisi ve 1790'daki Yargı Yetisinin Eleştirisi.
- Bu kritikler öğreti değil, bilginin imkanı ve sınırları üzerine yapılmış çalışmalardır (epistemolojik niteliktedir).
- Kant, mimar gibi önce sonucunu netleştirmiş, sonra en başa dönerek nereden hareketle temellendirebileceğini düşünmüş ve yazmaya başlamıştır.
- 15:54Kant'ın Temel Dertleri ve Amacı
- Kant'ın tüm felsefi çabasını "doğayı ahlaki bir aleme dönüştürmek" olarak özetleyebiliriz.
- Kant'ın amacı, doğa varlığı olan insanın aynı zamanda ahlaki bir varlık olarak da ortaya konulabilmesidir.
- Kant, duruma, kişilere, zamana, mekana, kültüre, topluma bağlı olmaksızın bütün eylemleri sınayabileceğimiz bir ahlak yasasının ortaya konulmasını hedeflemiştir.
- 17:24Ahlak ve Özgürlük İlişkisi
- Doğa dünyasının ilkeleri düzleminde ahlaki bir yaşam kurulamaz çünkü doğa dünyası nedenselliğin zorunluluğuna tabidir.
- Kant, akıl sahibi bir varlık olarak insanın pratik alandaki tüm seçimlerinden sorumlu olmasını ve eylemlerini anlamlı kılmasını bekler.
- Kant'ın felsefesi, doğa dünyasında nedensellik ve zorunluluğa karşın, ahlak dünyasında özgürlük kavramının öne çıkmasıyla temellendirilir.
- 19:33Ahlak Yasasının Temellendirilmesi
- Kant, ahlakın temeli olan tanrı'yı akılla değiştirmiştir; bilgi nesnelerinin öznenin çevresinde döndüğü gibi, iyi ve güzel de öznel yasanın çevresinde döner.
- Ahlaki bir yaşam ancak özgürlükle mümkündür; özgür olmadığınızda, katı determinizmin işlemiş olduğu bir doğada ahlaki seçimden söz etmenize imkan yoktur.
- Kant, ilk günah meselesine işaret ederek özgürlükten bahseder; günah işleme potansiyelinin olmasaydı, ahlaki bir eylemin anlamı olmazdı.
- 22:02Kant'ın Ahlaki Maksim Arayışı
- Kant'ın amacı zamandan, mekandan, tarihten, toplumdan ve kültürden bağımsız olarak her insanın eylemlerini değerlendirebileceği genel bir ahlaki maksim bulmaktı.
- Kant'ın bu çabası fizikteki her şeyin teorisine benzetilebilir; her şeyin teorisi fiziki dünyayı açıklarken, Kant'ın maksim'i ahlaki ve sosyal alandaki davranışları değerlendirecek bir formül olacaktı.
- Kant'ın ahlaki amaçlarına ulaşmak için önce nedensellik konusunu eleştirmek zorunda kaldı.
- 23:21David Hume'un Nedensellik Anlayışı
- David Hume, nedensellik olarak adlandırdığımız şeyin doğada olmadığını, örneğin suyun yüz santigrat derecede kayması durumunda sadece suyun iki farklı durumunu gördüğümüzü iddia etmiştir.
- Hume'a göre nedensellik, bir şeyin başka bir şeye neden olduğunu söylemek değil, insanın alışkanlıklarıdır ve doğadan değil insandan kaynaklanır.
- Hume'un bu fikri, Kant'ı "dogmatik uykusundan uyandırdı" ve "Birinci Kritik: Saf Aklın Eleştirisi" adlı eserini yazmaya yöneltti.
- 24:47Epistemoloji ve Bilgi Sorunu
- Kant'ın temel sorusu "neyi bilebilirim?" olarak belirlenmiş ve bu soru epistemoloji disiplininin merkezinde yer almıştır.
- Günümüzde bilimsel araştırmalar genellikle belirli ön varsayımlarla başlar, ancak epistemoloji bu ön kabullerin hakikaten doğru olup olmadığına sorgulama yapar.
- Kant'ın saf aklın eleştirisindeki ilk kavram çifti "numen" ve "fenomen" olarak belirlenmiştir.
- 26:04Platon'un Öz ve Görünüş Ayrımı
- Platon'un açtığı yolda 18. yüzyıla kadar devam eden öz ve görünüş ayrımı vardır; örneğin ağaç kavramının özü ile deneyimlediğimiz kavak veya çınar ağacı arasında bir farklılık vardır.
- Görünüşler öze kıyasla daha değişken ve değersizdir; örneğin kavak ağacı zaman içinde değişip yok olabilirken, ağaç kavramı uzay ve zaman üstü, değişmeyen bir şeydir.
- Platon, görünüşlerin bilginin konusu olamayacağını savunurken, Kant bu görüşü farklı bir yere doğru çevirecektir.
- 27:06Kant'ın Bilgi Teorisi
- Kant'a göre bir şeyin kendisinde ne olduğu bilinemeyecektir; deneyimlerimiz aracılığıyla aklımızda kurulan ve geri projekte edilen yargıları biliriz.
- Kant, bir şeyin kendisini (numen) bilinemeyeceğini, sadece deneyim ve anlama yetim aracılığıyla kurulan fenomeni (görünüş) bildiğimizi savunur.
- Kant'ın görüşünde, bir şeyin kendisine erişim konusunda ilkesel bir engel vardır çünkü aklımızı ve yetilerimizi bir kenara koyup o şeye olduğu haliyle erişmek mantıksal olarak mümkün değildir.
- 30:11Aydınlanma Dönemi ve Kant'ın Devrimi
- Aydınlanma düşüncesinin genel karakteristiği insanın merkezi bir konumda olmasıdır, ancak 20. yüzyılda insan merkezi kurucu rolünden çıkacaktır.
- Kant, ilkece erişilmesi mümkün olmayan şeye "kendinde şey" (numen, thing in itself) adını verir ve bu görüşünü "Kopernik Devrimi"ne benzetir.
- Kant'a göre bilgi, doğada keşfettiğimiz değil, deneyimlerimiz aracılığıyla anlama yetisiyle kurduğumuz ve doğaya projekte ettiğimiz bir şeydir.
- 32:26Bilgi ve Aklın Yapısı
- Kant, deneyimlerimize gelen belirler (sunuluş) ile bu deneyimleri anlamlı hale getiren ilkeleri ayırmaktadır.
- Bu ilkeler doğanın kendisinden değil, aklın kendi yapısından kaynaklanmaktadır.
- Kant, bilinebilir olanı sınırlamak gerektiğini ve inanca yer açabilmek için bu sınırı aştığımızda bilgi olmaktan çıkıp inanç haline geldiğini savunur.
- 34:02Evrensel Ahlak Yasası ve Akıl
- Doğanın deneyiminden gelen ve aklın kendisinden gelenleri ayırdığımızda, doğanın deneyiminde çeşitli değişen şeyler görürken, aklın kendi yapısı zorunluluğun alanıdır.
- Evrensel zorunlu bir ahlak ilkesi ararken, doğal dünyada değil, aklın kendi yapısında aranmalıdır.
- Kant, ahlakın zeminin ne doğa ne din olduğunu, zeminin akıl olduğunu söyleyerek ahlak metafiziğini bir bilim haline getirmeyi amaçlamaktadır.
- 36:22Kant'ın Bilgi Teorisi
- Kant'a göre bilgi deneyimle başlıyor, ancak tüm bilginin kaynağı deneyim değil, çünkü deneyimi anlamlandıran ilkeler deneyimden gelmez.
- Kant'ın felsefesi empirist ve rasyonalist öğelerin birleşiminden oluşur: bazı bilgiler dışarıdan gelirken, bazıları özneden kaynaklanır.
- Kant'ın kavram çifti "a posteriori" (deneyimle gelen bilgiler) ve "a priori" (deneyime önsel olarak var olan, deneyimi kuran ilkeler) olarak adlandırılır.
- 38:39Transandantal Öğeler Teorisi
- Zaman ve mekan kavramları deneyimden edinilmiş olamaz çünkü her deneyim zaman ve mekan içinde kavranır.
- Dış dünya transandant (deneyimle edinilen) iken, bu dünyaya dair bilgiyi kuran yetiler transandantal (doğuştan içkin) olarak adlandırılır.
- Bilgi sürecinde hissetme yetisi, hayal gücü ve düşünme yetisi arasındaki bağlantı önemlidir.
- 39:40Bilginin Kuruluşu
- Amorf temsiller, hayal gücü tarafından sentezlenerek kavranır hale gelir ve düşünme yetisine taşınır.
- Düşünme yetisi, anlama yetisi, yargı gücü ve akıl gibi farklı mekanizmalarla eşlik eder.
- Malzemeler duyusallık aracılığıyla gelir, zaman ve mekan tarafından düzenlenir, anlama yetisinin kategorileriyle işlenir ve yargı gücü aracılığıyla nesne kurulur.
- 41:51Bilgi ve Saf Ben
- Kant'ın bilgi öğretisi, nesnenin doğanın kendisinde ne olduğu değil, bu nesneyi kuran zemini ele alır.
- Saf ben, deneyimin zemini olup fiziki bir mekan değil, çokluğun tutulduğu bir mekan olarak görülür.
- Bilgi, yargı olarak ortaya konur ve Kant bilgiyi önermeler olarak ikiye ayırır: analitik ve sentetik.
- 43:10Analitik ve Sentetik Önermeler
- Analitik önermeler salt mantıktan çıkar ve yeni bilgi vermez, örneğin "Dilara Dilara'dır" önermesi analittir.
- Sentetik önermeler ise deneyime gereksinim duyar ve genişletici bir bilgi verir, örneğin "Dilara gözlüklü bir insandır" önermesi sentetiktir.
- Matematik, mantık ve geometri a priori (deneyime ihtiyaç duymaz) alanlardır, ancak matematik ve geometri sentetik a priori niteliktedir.
- 46:49Kant'ın Ahlak Yasası
- Kant'a göre evrensel ahlak yasası sentetik a priori bir yargı olmalıdır, yani deneyime ihtiyaç duymaz ve genişletici bir bilgi verir.
- İnsan, beden olarak doğanın yasalarına tabi olmasına rağmen, akılsal varlık olarak doğa yasalarından bağımsız eyleme olanağına sahiptir.
- Kant, ahlak yasasını evrensel aklın bir idesi olarak ortaya koymaya çalışmıştır.
- 49:18Ahlak Felsefesi
- Kant'ın ahlak yasası, ne yapılması gerektiğini söyleyen bir kural değil, eylemlerin altında yatan niyeti sınayabileceği genel bir ilkedir.
- Doğa felsefesi var olan ile ilgilenirken, ahlak felsefesi var olması gereken ile ilgilidir.
- Ahlakın temeline tikel özneyi yerleştirmenin yarattığı temel sorun, bu yasanın nasıl bütün özneleri kapsar bir şekilde genişletilebileceğidir.
- 51:52Evrensel Ahlak Yasası
- Ahlak, evrensel aklın bir idesi olarak kendini gösterecek ve arzuların çeşitliliğinin birliğini a priori istemenin bilincinde sağlamaya çalışacak.
- Ahlak yasası doğrudan ne yapmamız veya ne yapmamız gerektiğini söylemez, bir çeşit şema veya formül sunar.
- Kant'ın ahlak yasası: "Eğiliminin temelindeki ilke, tüm insanlar için geçerli olan evrensel ilke veya yasa olsun, insaniği kendinde ve başkalarında bir araç değil de her zaman bir amaç olarak görecek şekilde davran."
- 53:12Kant Etiğinin Temel İlkesi
- Kant etiğinin temel ilkesi, "Öyle bir eylem yap ki, eylemin ilkesi evrensel bir yasa olabilecek nitelikte olsun" şeklinde ifade edilir.
- Kant etiği bize bir kural değil, bir şema ve kılavuz sunar; davranışın tüm insanlık tarafından uygulandığında hala geçerli ve iyiye hizmet eden olmalıdır.
- Kant'a göre "beyaz yalan" (sağlam amaçlı yalan) bile etik olmayan bir davranıştır çünkü herkes yalan söyleseydi, bu durum sorunlara yol açar.
- 55:35Ahlaki Eylemin Özellikleri
- Ahlaki eylem sadece kendisi için yapılmalı, herhangi bir ödül kazanmak veya cezadan kaçınmak için değil.
- Kant'ın ödev kavramı, yasaya saygıdan dolayı yapılan eylemin zorunluluğudur; bu zorunluluk doğadaki nedensellik gibi değil, özgürlük içinde bir zorunluluktur.
- Kant'ın felsefesinde doğada var olan nedensellikle ahlaki özgürlük arasında bir denge kurulmaktadır.
- 59:55Üçüncü Kritik: Yargı Yetisinin Eleştirisi
- Üçüncü kritikte temel soru "neyi umabilirim?" olup, temel kavram "amaçlılık"tır.
- Kant, en yüksek iyiye doğru ilerleme motivasyonunu açıklamak için estetik idef, ortak duyu ve tin guys kavramlarını kullanır.
- Kant'ın mezar taşına yazılmış alıntı "üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlak yasası" üçüncü kritiğe kapı araladığını gösterir.
- 1:02:50Estetik ve Etiğin Bağlantısı
- Kant'ın estetiği bile etiğe hizmet eder; güzel ve yüce duygular doğa karşısındaki yargılarımızın konusu olmaktan daha fazlasıdır.
- Üç kritik birbirlerini sürekli destekleyerek bir sistem oluşturur.
- Kant, güzel ve yüce duygusunun ahlak yasası ile olan ilişkisi bağlamında değerlendirir.
- 1:03:32Kant'ın Estetiği ve Güzel Kavramı
- Kant'a göre beğeni yargısı nesnenin kendisine değil, nesne deneyimine ilişkin bir değerlendirme olup, nesne bize kapalı kalarak sadece deneyimimizi yansıtır.
- Güzel kavramı bireysel değil, özneler arası olmasıyla öne çıkar; çünkü güzel dediğimizde, sanki insanlığın kendisinden gelen doğal bir şeymiş gibi herkes tarafından kabul edilmesini bekleriz.
- Kant estetiğinde güzel, evrensel olarak hoşa gidendir ve beğeni yargısı "gaming" (ortak duyu) adı verilen bir zorunluluk talebiyle ortaya çıkar.
- 1:06:40Güzel ve Ahlak Arasındaki İlişki
- Güzel, ahlaki iyinin sembolüdür; güzellik konusunda ortak duyu varsa, ahlaki açıdan da benzer bir ortaklık kurabileceğimize dair umut verir.
- Beğeni yargısı sosyal duyguya işaret eder ve kişiye bir türün parçası olduğunun farkındalığını sağlar.
- Güzel ve yüce deneyimi sayesinde özgürlük duygusunun en yoğun olarak hissedildiği bir an yaşanır ve bu deneyim insanın kendi ahlak yasasını koyabileceği üstünlüğünü farkına varmasını sağlar.
- 1:10:22Kant Felsefesinin Özeti
- Kant felsefesinde numen ve fenomen ayrımı yapılarak, dışarıdan belirişler deneyimle gelenler ve aklın kendi yapısından kaynaklananlar belirlenmiştir.
- Saf aklın eleştirisinde bilgiye dair yapılan eleştirilerin amacı, pratik aklın eleştirisi adlı ikinci kitaptaki ahlak yasasını ortaya çıkarmaktır.
- Üçüncü kitapta ise motivasyon sorularına yanıt verilerek, güzel kavramının ahlaki iyinin mümkün olduğuna dair umudun sembolü olduğu vurgulanmıştır.
- 1:12:23Kant Felsefesinin Sonuçları
- Doğada muazzam bir şeyin karşısında beliren yüce duygusu, farklı kültürlerde yaşayan insanlarla da paylaşabilmekteyiz.
- Bu yüce duygular, bireysel çıkarları ve amaçları aşan ortak bir insanlık veya dünya yurttaşlığının kurulabileceğine dair umut vermektedir.